Sosyal Medya

Ekonomi

Sadi Uzunoğlu: ‘Paranın Tekelleşmesi…’

BDDK verilerine göre; Türkiye’de bankacılık sektörü 2021 Haziran sonu itibariyle 3 trilyon 917 milyar TL’lik kredi kullandırmış. Kredilerin yüzde 37’si yabancı para (YP) cinsinden, kalan yüzde 63’ü ise Türk lirası...

Sadi Uzunoğlu: ‘Paranın Tekelleşmesi…’

BDDK verilerine göre; Türkiye’de bankacılık sektörü 2021 Haziran sonu itibariyle 3 trilyon 917 milyar TL’lik kredi kullandırmış. Kredilerin yüzde 37’si yabancı para (YP) cinsinden, kalan yüzde 63’ü ise Türk lirası. Tabii ki kur arttıkça YP kredilerin payı yükseliyor. Bir de kredilerin kimlere kullandırıldığına bakalım…

Tablo. Toplam Kredilerin Türlerine Göre Dağılımı (%)

Yine Haziran sonu itibariyle Tüketicilere kullandırılan krediler, kredi kartları dahil, 874 milyar TL olmuş. Bireysel kredi kartları 167 milyar TL diğer bir ifadeyle tüketici kredilerinin yaklaşık yüzde 19’unu oluşturuyor. Konut kredileri 277 milyar TL, ihtiyaç kredileri 415 milyar TL ve otomobil kredileri ise 15 milyar TL. Otomobil kredileri toplam tüketici kredilerinin yüzde 2’si…

Son günlerde tüketici kredilerinin baskılanacağına ilişkin tartışmalara tanıklık ediyoruz. Bu nedenle tüketici kredilerini ayrıntılı verdim…

Öncelikle 2012’den itibaren kredilerin büyük çoğunluğunu (Haziran’da yüzde 55) kurumsal krediler oluşturuyor diğer bir ifadeyle bankalar büyük firmalara kredi kullandırmayı tercih etmiş. Son yıllarda bu değişimde kamu bankalarının payı oldukça yüksek. Şu anda faaliyet gösteren bankaları aktif büyüklüklerine göre sıraladığımızda ilk üç bankanın da kamu bankası olduğunu görüyoruz.

Piyasada likidite sıkıntısının had safhada olmasının nedenlerinden biri kredilerin tabana yayılmaması. Tüketici ve KOBİ kredilerinin payı da buna işaret ediyor. Çok az sayıdaki büyük firma gerek faaliyet gerekse yapılandırmalar için büyük miktarda krediyi kendine çekiyor. Para da adeta tekelleşiyor…

Peki tüketici kredileri neden kısılmak isteniyor?

İki nedeni olabilir: Birincisi enflasyonun, ikincisi de cari açığın kontrol edilmesi…

Enflasyonun nedeni maliyet; talep değil. Dolayısıyla, enflasyonun suçlusu ne talep ne de tüketici kredileri.

Cari açığa gelince…

Üretimin ithalata bağımlı olmasının sorumlusu tüketici ve tüketici kredileri olamaz. Bu yapısal bir durum. Belki ithalatı direkt artıracak olan otomobil kredileri olabilir ama onun da tüketici kredileri içindeki payı oldukça düşük.

Sanırım tüketici kredilerinin önemini yeterince iyi değerlendiremiyoruz. Tüketici kredileri ile özellikle dolaylı vergi tahsilatları arasında sıkı bir bağ var. Bir anlamda tüketici kredileri kamunun gelirine ciddi destek de bulunuyor.

Diğer taraftan tüketici kredilerinin harcamaya dönmesi kayıt dışı ekonomiyi de sınırlayan en önemli faktörlerden biri. Özellikle kartlı harcamalar kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir araç.

Tüketici kredileri ve/veya KOBİ’lere kullandırılan krediler paranın tabana yayılmasını sağlıyor.  Ekonominin parasallaşması ve faaliyetlerin hızlanması da büyümeyi ayrıca destekleyici…

Sıkıntıların temelinde tekelleşme eğilimlerinin hızlanması ve paranın da bu tekelcilerde toplanması olduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim…

Sadi Uzunoğlu

Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz

 


İLGİLİ HABERProf Sadi Uzunoğlu:  Askeri Harcamalar Bazı Ülkelerin Bütçelerini Tehdit EdiyorProf Sadi Uzunoğlu:  Askeri Harcamalar Bazı Ülkelerin Bütçelerini Tehdit Ediyor

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler