Sosyal Medya

Piyasa

Faiz 19’da kaldı ama kemerlerinizi bağlayın gevşemeye geçeceğiz

TÜFE enflasyonu Nisan-Haziran döneminde %20’ye doğru yönelirken, merkez bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo…

Faiz 19’da kaldı ama kemerlerinizi bağlayın gevşemeye geçeceğiz

TÜFE enflasyonu Nisan-Haziran döneminde %20’ye doğru yönelirken, merkez bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.  Piyasada son dakikalarda bir faiz artışı beklentisi efsanesi dillendirilmiş olsa da, tam da beklentiler paralelinde faiz, yeni Başkan Kavcıoğlu yönetiminde sabit kaldı.

Yeni Başkan, daha doğrusu yeni Başkan’ın teknik ekibi, ekonomistlerle yaptığı ilk toplantıda TL’nin değer kaybına bağlı enflasyonda beklenen yükseliş dalgasının mevcut faiz seviyesinin korunarak solmasının bekleneceğini ima etmişti zaten.

Dolayısıyla bugün açıklanan PPK metninde, faiz seviyesinin ne olacağından çok önümüzdeki aylada ne zaman faiz indirmeye başlayacağının sinyalleri merak edilmekteydi.  Mesaj da geldi.

PPK, Ağbal döneminde eklenen “gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” cümlesini metinden çıkarttı. Bunun anlamı da faiz indirim fırsatının kollandığı elbette.

Peki faiz ne zaman iner? Enflasyon ne kadar düşer?

Kavcıoğlu’nun göreve gelme biçimi, daha doğrusu piyasalara güven veren eski başkan Ağbal’ın beklenmedik görevden alınışı ile verilen mesaj çok netti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetiminde olan para politikasında amaç düşük faizle yola devam etmekti.

Saray danışmanlarının günlük TL hareketlerinde TVlerden faiz politikası ile ilgili yorum yapmaktan imtina etmediği ortamda iyice araçsallaşan PPK açısından, faiz indirimi yapabilmek için enflasyonda baz etkisi ve mevsimselliğin devreye girdiği aylar beklenecek.  Piyasa beklentileri yıl sonu TÜFE enflasyonu için ibrenin çoktan %11-12 aralığından %14-15 aralığına çekildiğini gösteriyor.

Faiz indirimi için de ortalamada beklenen tarih Ağustos 2021 ve yaklaşık 200-300 baz puan faiz indirimi beklenmekte son çeyrek için.  Yani yaklaşık %15 TÜFE enflasyonu ve %16 civarında politika faizi bekleniyor 2021 sonunda.

Ancak, Ağbal’ın gidişi, Bulut’un devreye girişi ve ekonominin gidişatına paralel AKP saflarında yaşanan oy desteği kaybı dikkate alındığında, Erdoğan’ın Ağustos ayına kadar sabretmesi kolay görünmüyor.

Buna rağmen, 6 Mayıs’taki bir sonraki PPK toplantısı, hemen üç gün öncesinde açıklanacak ve yükselmeye devam ettiği görülecek TÜFE enflasyonu açısından faiz indirimine başlamak için pratik değil.  Faiz indirimi için gıdada mevsimselliğin devreye girmesinin ve TL değer kaybı geçişkenliğinin hafiflemesinin umulduğu Mayıs ayı rakamları beklenecektir büyük olasılıkla.

Bu da faiz indirimleri için kapının Haziran toplantısından itibaren açılacağı anlamına geliyor.

Hesaba katılmayan, görülmek istenmeyen de, parasal gevşeme sinyalinin güçlenmesiyle beraber üretici fiyatlarındaki %30 üzeri artışın TÜFE tarafını beslemekte hız kazanacağı. Faiz indirimi ile beraber TL’deki baskının artacağı. Tam bir kısır döngü içine sıkışılacağı.

AKP-MHP iktidarı için 2021 yılında enflasyon tarafında evdeki hesap çarşıya uymayacak gibi görünmüyor.  Bu gidişat ile sene sonu %15 TÜFE enflasyonu beklentisi dahi iyimser duruyor.

Hala merak edenler için PPK notları

PPK’nın bir para politikası oluşturma gücü halen kaldığına inananlar açısından ilginç gelebilir.  Bu nedenle aşağıda 15 Nisan PPK toplantısı faiz kararı metnini ekliyoruz:

– Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Emtia fiyatlarındaki artış eğilimi hız keserken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.

– Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İmalât sanayi faaliyeti kuvvetli bir ivme sergilerken, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Bununla birlikte, salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır. İhracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç talep ve emtia fiyatları cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğilimi görülmektedir.

Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.

– TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

– Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

GA.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler