Sosyal Medya

Piyasa

Bankacılık sektöründe son durum

Bankacılık sektörü hisselerinde Şubat ayının ikinci yarısında görülen geri çekilme Mart ayının ilk iki haftasında olumlu bir seyir izledi. Her…

Bankacılık sektöründe son durum

Bankacılık sektörü hisselerinde Şubat ayının ikinci yarısında görülen geri çekilme Mart ayının ilk iki haftasında olumlu bir seyir izledi. Her ne kadar değerlemelerde kullanılan 10 yıllık bono faiz oranı yurtdışındaki reflasyon teması ile yaklaşık olarak 100 baz puan artarak %14 seviyelerine yükselmiş olsa da bankacılık sektörü hisselerinde yukarı yönlü momentum görüldü. Bu harekette son iki haftadır kredi hacminde görülen toparlanma, kredi/mevduat faiz makasının %3 seviyelerinin kısmen üzerinde stabilize olması ve Ocak ayı sektör verilerindeki olumlu kar dinamiğinin etkili olduğunu düşünüyoruz.

Genel olarak 1Ç21’in marj açısından en zayıf dönem olduktan sonra kademeli olarak bir toparlanma olabileceği görüşümüzü koruyoruz. Bununla birlikte kredi/mevduat faiz makasının %3’ün üzerinde stabilize olmasının da 1Ç21 marj görünümü açısından beklentilerden biraz daha iyi olduğunu söylemek mümkün. 2Ç21’de 1Ç21’e göre yatay, takip eden dönemlerde ise artan bir marj görünümü bekliyoruz. Son iki haftadır kredilerde görülen artışı önemli bulmakla birlikte, kredi büyümesindeki yavaşlığın yılın ikinci yarısından itibaren yerini tekrar daha yüksek hızlı bir
büyümeye bırakabileceği görüşündeyiz. Yüksek kar momentumu sayesinde model portföyümüzde de yer alan HALKB, oldukça cazip değerleme çarpanları ile de ISCTR ön planda olabilir.
1 yıl ileriye dönük F/K ve F/DD çarpanları 3.38x ve 0.41x seviyesinde. Marj yönetme kapasitesi ve yüksek karşılık oranları nedeniyle bu seviyeler orta- uzun vadeli yatırımlar için fırsat olarak değerlendirilebilir.

1Ç21 muhtemelen marj açısından 2021’in en zayıf dönemi olacaktır, ancak sonrasında bir toparlanma bekliyoruz. Kredi fiyatlama döngüsünün tamamlanması ve fonlama maliyetlerinin mevcut seviyelerde kalacağı varsayımı altında 2Ç21’den itibaren net faiz marjı kademeli bir şekilde iyileşebilir. Bankaların yüksek sermaye yeterlilik oranları dikkate alındığında özellikle 2021’in ikinci yarısında daha hızlı bir kredi büyümesi sağlanabilir. %76 seviyesinde seyreden takipteki kredi karşılık ayırma oranı ve bazı bankaların serbest karşılık tutarları
da takipteki kredilerdeki olası artışa karşı önemli bir risk tamponu görevi görmektedir. Bunların yanısıra MSCI gelişmekte olan ülkeler bankacılık endeksine göre halen yüksek iskonto ile işlem gören Türk bankalarının 2Ç21’den itibaren yükselmesini beklediğimiz özsermaye karlılıkları ile diğer gelişmekte olan ülke bankalarına kıyasla değerleme açısından daha cazip bir konuma gelebilirler.

Kredi büyümesi yavaş bir şekilde toparlanıyor. Kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış toplam kredi büyüme hızı yaz aylarındaki %60’aulaşan seviyelerinden 5 Mart itibari ile %4.9’a yükseldi. KOBİ kredilerinde bu oran negatif bölgeden çıkarak %1.4 olarak gerçekleşti. Bireysel segmentte ise, konut kredileri hariç (-%4.7), yavaşlamış olsa da büyüme eğiliminin
korunduğunu görüyoruz. Kredi hacmi 5 Mart haftasında sene sonuna göre %1.0 genişlemiştir. Bireysel kredilerdeki büyüme ticari kredilere göre kısmen daha yüksek hızlı gerçekleşmiştir. Düşük baz etkisine rağmen taşıt kredilerindeki %6.0 artış ile genel amaçlı tüketici kredilerinde görülen %2.0 artış bireysel kredilerin daha hızlı artmasına olanak sağlamıştır.

Mevduat büyümesi yavaş seyrediyor. 13 haftalık yıllıklandırılmış TL mevduat büyümesi 5 Mart itibari ile %3.8 seviyesinde gerçekleşirken, YP mevduatın toplam mevduat içindeki payı da tekrar sene sonu seviyelsi olan %55’e gelmiştir. Vadesiz mevduatın toplam mevduat içerisindeki payında ise beklediğimiz kadar hızlı bir geri çekilme olmamasını marj açısından olumlu olarak değerlendiriyoruz. 5 Mart haftasında YP mevduat 2.9 milyar $ kadar gerilemiştir. TCMB verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin YP mevduatlarındaki 2,251 milyon $’lık haftalık gerilemede 1.17 milyar $ parite etkisi (€/$) ve 1.48 milyar $ kıymetli maden (ağırlıklı olarak altın ons fiyatı) etkisi vardır. Bu etkiler hariç tutulduğunda 398 milyon $’lık bir artış söz konusudur. YP mevduatta
Mart ayı sonrasında daha kalıcı bir gerileme olabileceğini düşünüyoruz.

 

 

 

Kaynak: Deniz Yatırım

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler