Sosyal Medya

Gündem

Covid-19 güncesi: 3cü dalga başladı, ama yine aşı yok niye?

Tüm Sağlık Çalışanlarımıza armağan olsun.   Onlarsız yaşayamayacağımızı hatırlatıp, bu gerçek kahramanlara tüm toplumdan azami saygı, anlayış ve destek rica ediyoruz.…

Covid-19 güncesi:  3cü dalga başladı, ama yine aşı yok niye?

Tüm Sağlık Çalışanlarımıza armağan olsun.   Onlarsız yaşayamayacağımızı hatırlatıp, bu gerçek kahramanlara tüm toplumdan azami saygı, anlayış ve destek rica ediyoruz.

 

Cumartesi akşamı vaka sayısı 15 bini aşarken, 65 kardeşimiz de Covid-19’a kurban gitti. Türkiye’nin üçüncü dalganın başında olduğu kesin.  Erdoğan’ın “kontrollü normalleşmeye” inatla devam etmesi halinde, vaka sayıları sağlık sisteminin başa çıkamayacağı düzeylere erişecek. Türkiye’de bütün mütant varyantlar var, ama ağırlıkları tam kestirilemiyor.  Önce 2-4 hafta tam kapanma, sonra çok hızlı ve yaygın bir aşılama kampanyası ile epidemiye çare bulunabilir.  Ama aşı yok. Nedenlerinin Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’dan öğreniyoruz:

 

TTB Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Elbek: Türkiye, doğrudan ve dolaylı ölümlerle pandemideki birinci yılını 100 bin ölümle kapatıyor

 

Pandemilerde tüm dünyada kabul edilen şey yurttaşlarla devlet arasında bir güven ilişkisinin kurulması. Bilim Kurulu insanlarımızdan ‘günde 1 milyon aşı yapabiliriz, mart ayına kadar toplumsal bağışıklığı sağlayabiliriz’ gibi açıklamalar gelmişti. Bugün itibarıyla 1 milyonu bırakın, günlük ortalama 190 bin aşı yapıyoruz. Bunlar toplumun, ‘bana boş sözler söylüyorlar, bana hikâye anlatıyorlar’ duygusuna kapılmasını sağlıyor.

İkincisi, adaletsizliği, eşitsizliği, hakkaniyetsizliği çok yaşadık. Esnaf, ‘kongreler tıklım tıklımken neden benim neden restoranımda problem var? Kayağa giden insanlar otelde yemek yerken neden restoranda yemek yok?’ diyor. Bu toplum insanların eşit olduğunu, ama bazılarının daha eşit olduğunu gördü. Bu hakkaniyetsizlik, adaletsizlik, ‘öyleyse ben de uygulamıyorum, inceldiği yerden kopsun’ noktasına getirdi. Yurttaş maskeyi indirdi, yürüdü, kendisinin değersizliğine dair böyle bir tepki verdi, bu da salgının artmasına neden olan sebeplerden biri oldu…(kaynak burada)

 

Harvard Üniversitesi’nden Doç. Dr. Altındiş: 3. pikin kıyısındayız; aşı olmadıysanız özellikle bu 1-2 ay çok dikkatli olun

 

Altındiş’in açıklamaları şöyle:

 

“Pandemide yeniden tehlikeli bir noktadayız. Bu tweet dizisinde kısaca anlatmaya çalışacağım. Hatırlayacağınız gibi Türkiye Kasımda 40 bin vaka zirvelerini gordu. Şu anda 3. bir pikin kıyısındayız!

 

12 Mart itibariyle 1 Ocakta bulunan vaka seviyesine geri donduk. 2.5 aydır onca kısıtlama, hafta sonu yasakları, 65 yaş üstü, 20 yaş altı bireylere, esnafa çektirilen yasak çileleri bu şekilde harcanmış, gitmiş oldu. Kongreler, varyantlar ve 1 Mart açılımı ile daha kötüsü yolda.

 

Türkiye’de bugüne kadar toplam ~ 10 milyon aşı yapıldı ancak sadece ve sadece ~ 1.3 milyon birey (çok büyük çoğunluğu sağlık çalışanı) iki doz aşıyı da oldu. Bu 1.3 milyon dışında herkes virüs icin açık bir hedef. Üçüncü zirveye korunmasız bir sekilde giriyoruz maalesef…

 

Bu açıklamaya göre Türkiye’de uygulanan aşı ölümleri engellemiş, hastalık ve hastaneye başvuruları da azaltmış ancak sorunumuz aşılamalardaki yavaşlık. 2. dozlar hızla tamamlanmalı. Ayrıca aşının yaklaşık 2. dozdan 14 gün sonra korumaya başladığını unutmayalım.

 

Geçtiğimiz Mart ayına göre çok daha zor bir donemin kıyısındayız. Virüs tüm ülkeye yayılmış durumda, daha ölümcül (~ 2 kat) olduğu ve daha hızla yayıldığı gösterilen Ingiltere varyantı 45 bin insanda görülmüş! Peki bu normalleşme neye göre yapılıyor?

 

Gecen hafta aşağıda anlatmaya çalıştığım gibi paylaşılan veriler şaibeli. İstatistiki olarak da, pandeminin doğasından da, vaka ve ölüm sayılarının bu kadar tahmin edilebilir sekilde artıp azaldığı benim gördüğüm dünyada üç ülke var: Iran, Türkiye ve Rusya!

 

Bu şaibeli, muhtemelen düşük gösterilen, sayılarla dahi Türkiye dünyada en çok günlük vaka bulan ilk 10 ülke arasında, dun 7. ülke durumundaydı. En çok toplam vaka bulan pandemide 9. ülke, bu haldeyken normalleşme vakaları ve ölümleri hızla artıracak.

 

Türkiye toplumuna aylarca bilimsel olarak pandemiyi durdurmada ne faydası olduğunu anlayamadığımız hafta sonu yasaklarını, 65 yaş üstü yasaklarını dayattılar, oysa 4 haftalık, devletin ekonomik destegi ile bir kapanma yapılsa vakalar çok rahat bastırılabilirdi. Ne yaptılar?

 

65 yaş üstü ve 20 yaş altı yurttaşları 1 senedir evlere kapatanlar, esnafı berbat pandemi yönetimleri ile mahvedenler, vakalar yükselir, varyantlar yayılırken ne yaptılar? Aklımızla, vicdanımızla dalga gecen kongreler, cenaze törenleri, eğlenceler…

 

Burada dikkat çekmek istediğim bir başka noktada a) Türkiye’de genel olarak testlerin düşük olması-az test az vaka demek ve b) Açıklanan kent vakalarında, kaç test yapıldığı ve pozitiflik oranının paylaşılmaması. Bir il mavi olabilir ancak bu az test yapıldığı icin de olabilir. (kaynak burada)

 

 

 

Muharrem Sarıkaya:  Aşılar nerede?

 

Söylenen şu ki, her şey hazır, yani tedarikte, depolamada, izinde, gümrükte, hatta şişeleme bir yana bir seferde daha fazla gelmesini sağlayacak tıbbi damacana ile yollama da dahil hiçbir sorun yok…

 

O zaman neden gelmiyor?

 

Tıkanmanın gerekçesi ne ve yapılan anlaşma gereği Türkiye buna karşı nasıl bir adım atacak?

 

Bu soruya şu aşamada verilen bir yanıt yok, çünkü bu hükümetin alacağı bir karar…

 

Ancak bu ay içinde sorunun aşılabileceğine ve 50 milyon dozun tamamının gelebileceğine yönelik de beklenti var. (kaynak burada)

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler