Sosyal Medya

Genel

ABD Genel Kurmay Başkanı: Küresel istikrarsızlık yükseliyor

ABD’de Biden’ın başkanlık koltuğunu devralması ardından, Çin’le Ticaret Savaşı, çok cepheli bir ölüm-kalım rekabetine dönüşürken, ABD Rusya ve İran’ı  da…

ABD Genel Kurmay Başkanı:  Küresel istikrarsızlık yükseliyor

ABD’de Biden’ın başkanlık koltuğunu devralması ardından, Çin’le Ticaret Savaşı, çok cepheli bir ölüm-kalım rekabetine dönüşürken, ABD Rusya ve İran’ı  da yola getirme niyetinde.  ABD’yi özellikle Çin’in iltihak etmek istediği Tayvan çok düşündürüyor, çünkü ABD Deniz Kuvvetleri tarafından savunulması zor. Tayvan ve Güney Kore hem Çin, hem de ABD’ye yüksek miktarda teknolojik ürün için ara madde satıyor.

 

ABD, Çin ve Rusya arasında sıcak savaş söz konusu değil, ama kazalar yüzünden yerel çatışmalar mümkün.  ABD Genel Kurmay Başkanı General Mark Milley Çarşamba günü  Howard Üniversitesi’nde bir  seremonide yaptığı konuşmada “Çin’in yükselişi, robotiks ve yapay zeka gibi teknolojilerin savunma sanayine uygulanması yüzünden savaş doktrini değişebilir” uyarısında bulundu.

Bir Kara Kuvvetleri generali olan Genel Kurmay Başkanı Milley’e göre, yaşadığımız dönem Roma İmparatorluğu ve Doğu Bloku’nun çöküşünü andırıyor.  Milley, Çin’in yükselişinin ABD’nin 2ci Dünya Savaşı’ndan bu yana sürdürdüğü global hegemonyaya meydan okuduğunu öne sürdü.   Jeo-politik dengenin sarsılmaya  başladığı günümüzde robotlar, yapay zeka, süpersonik silahlar gibi yeni icatların da devletleri savaşa heveslendirebileceğini vurguladı.

Milley’in açıklmalarının ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ABD’nin tarihte hiç yaşanmadık türde bir savaşa hazırlık yapması yönündeki uyarısından bir kaç gün sonra gündeme gelmesi dikkat çekti.

Çin ve müttefikleri ile Batı bloğu arasında cereyan eden kıyasıya rekabet her gün yeni ülkeleri pençesine alıyor. Himalayalar’dan geçen sınır hattında Hint ve Çin birlikleri tank ve topçu müfrezeleri ile taarruz yığınağı yaparken, Çin Avustralya’yla diplomatik diyaloğu kesti.

AB ise Çin’e oldukça sert bir ticari darbe vurarak, serbest yatırım anlaşmasının onaylanmasını öteledi. AB yetkilerininin açıklamalarına göre, Uygur soykırımı yüzünden iki hasım karşı karşıya gelmişken, karşılıklı doğrudan yatırımın kolaylaştırılması etik değil. AB, ayrıca devletten mali destek alan  yabancı şirketlerin AB’de şirket satın almalarıını da incelemeye alacak.

Dünyanın siyasi bağlamda gittikçe yükselen bir isikrarsızlığa sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu rekabette ne ABD ne de Çin’in kolayca teslim olmaya niyeti yok. Türkiye açısından daha kötüsü ise, coğrafi açıdan çok kritik bir noktada bulunmamız.  Her iki hasım da bizi safına katmak  isteyecek. Artık Rusya ve Batı bloğu arasında istediğimiz gibi at oynatamayacağız. Biz de Güney Kore, Japonya ve kritik ham madde ve madenlere sahip  bazı Afrika ve Latin Amerika ülkeleri gibi “tarafımızı seçmek” zorunda kalacağız.

 

FÖŞ paneli:  2021’de Türkiye Nereye? Jeopolitik, Ekonomik, Siyasi Riskler ve Fırsatlar

 

S-400 Krizini Aşabilmek Hala Mümkün mü?

 

Erdal Sağlam: Doğu-Batı tercihi zamanı geldi

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler