Sosyal Medya

Genel

Selçuki/ “Türkiye’nin Geleceğine Bakışı Raporu”: Gençler Apolitik Değil

2020 yılı verilerine göre, Türkiye’de 18-30 yaş arasında yaklaşık 13 milyon kişi bulunuyor. Bu nüfus hem iş dünyası hem de…

Selçuki/ “Türkiye’nin Geleceğine Bakışı Raporu”: Gençler Apolitik Değil

2020 yılı verilerine göre, Türkiye’de 18-30 yaş arasında yaklaşık 13 milyon kişi bulunuyor. Bu nüfus hem iş dünyası hem de siyaset açısından göz ardı edilemeyecek büyüklükte.

Ancak bu yaş grubunun politik eğilimleri, kültürel talepleri, demokrasi ve insan hakları hakkındaki görüşleri, geleceğe dair beklentileri pek belirgin değil.

İstanbul Ekonomi Araştırma, Friedrich Naumann Vakfı’nın desteğiyle ‘‘Türkiye’nin Geleceğine Bakış’’ adlı raporu hazırladı.

Rapor 3 bin kişiyle konuşularak hazırlandı.

Selçuki: ‘‘Şimdiki gençler son derece politikler ama mevcut demokratik siyaseti gayrimeşru görüyorlar’’

Raporun direktörlüğünü de üstlenen İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü Can Selçuki, bu çalışmanın üç önemli çıktısı olduğunu söylüyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Selçuki, ‘‘Birincisi, gençler apolitik değil; ikincisi, gençler uzaylı değil; üçüncüsü de gençler umursamaz değil. Apolitik değiller ama anti siyasetler. 80 sonrası gençler için apolitik kavramı kullanılır ki bu doğruydu. Çünkü aileleri bir önceki kuşağın yaşadığı işkenceleri ve haksızlıkları yaşamalarını istemediler. Şimdiki gençler son derece politikler ama mevcut demokratik siyaseti gayrimeşru görüyorlar, o dünyada yoklar.

Uzaylı değiller çünkü bizlerle aynı mahallelerde aynı ailelerde yaşıyorlar. Bizlerin klişelerini kullanıyor, bizlerin reflekslerini gösteriyorlar. Siyasi görüşleri en çok ailelerindekilerle ve arkadaşları ile benzeşiyor. Whatsapp gibi yerlerde toplanıyor, kendi görüşlerini yankı odalarında tekrar üretiyor ve tahkim ediyorlar. Üçüncü olarak gerçekten umursamaz değiller. Yaşadıkları kentle, ülkeyle ilgili kaygıları var. Ama umursadıkları konular ve umursama biçimleri kendilerinden yaşlı olan kişilerden farklı’’ dedi.

Rapordaki en ilginç bulgulardan biri dış politika alanında.

‘‘Hayal edilen hayat Doğu’da değil Batı’da’’

Bu yaş grubunu değil de geneli hedef alan araştırmalarda doğu ülkeleri rağbet görürken bu araştırmada Batılı ülkeler ve yapılarla ilişkilerin geliştirilmesi talep ediliyor.

Araştırmaya katılanlardan iki seçenekte bulunmaları istenince katılımcıların yüzde 62’si ABD ve NATO ile yüzde 58’i AB ile gelecek beş yılda işbirliği yapılmasını isterken yüzde 21 Rusya ile ilişkilerin çeşitlenmesi seçeneğini işaretlemiş. Çin’i tercih edenler ise yüzde 14.

İstanbul Araştırma Genel Müdürü, ‘‘Türkiye çapında AB’ye destek yüzde 60’a yakın çıkıyor. Bu artış referandumunda başladı. Hayal edilen hayat Doğu’da değil Batı’da. Girişimcilik, özgürlükler, bireysel haklar ve demokrasi konularında Batı’ya öykünme var. Bunu sonuçlarımızda görüyoruz. Şöyle bir sıkıntı da var. AB’deki aktörlerin ikiyüzlülüğü ve tutarsızlığına karşı gençler arasında bir öfke yaratsa da AB toplumlarının yakalamış olduğu seviye Türkiye toplumu tarafından takdir ediliyor. Son yerel seçimler de gösterdi ki Türkiye’nin metropollerinde Batı’ya dönük net bir talep var. Bu 2015’te belirginleşmeye başladı, 2017 referandumunda büyük şehirlerde ‘hayır’ın çıkması ile daha net anlaşıldı. Metropoller daha batıya dönük, daha çok ihracat yapan, daha fazla turist çeken iller ve bu merkezde Batı’ya ilgi kesinlikle daha belirgin’’ dedi.

‘‘Güçlü ve otoriter liderlik isteyenler azınlıkta ama sesleri daha çok çıkıyor’’

Araştırmaya katılanların yüzde 83’ü ifade özgürlüğünün garanti altına alındığı bir ülkede yaşamak istediğini söylerken yüzde 66 katılımcı demokrasi talep ediyor.

Can Selçuki, ‘‘Gençlerin yüzde 66’sı katılımcı bir demokrasi, yüzde 25’i ise güçlü ve otoriter liderlik istiyor. Yüzde 25 azınlıkta ama yüzde 66’nın önüne geçebilir. Çünkü en çok sesi çıkanlar o kesimler. Bunu İstanbul Sözleşmesi’nde gördük. 3-5 tarikat ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılsın’ istedi ama toplumun genelinin talebi böyle miydi? Gelecek için de bu endişe var. Yüzde 25 azınlıkta ama sesi daha çok çıkabilir. Katılımcı demokrasi isteyen yüzde 66. Demokrasi anlayışlarına baktığımızda demokrasi algısı tamamen ifade özgürlüğü ve seçim sandığına indirilmiş demokrasi algısı. Demokratik yargı, kuvvetler ayrılığı, denge fren sistemleri bunlar gündemde yok. Biz demokrasinin, demokratik kültür olarak algılandığı bir ileri demokrasi hayal ediyoruz ama gençlerde limitli tanım görüyoruz. Bu demokrasi beklentisinin daha zayıf bir altyapı üzerinde oluştuğunu gösteriyor. Nedir bunun sakıncası? Erdoğan’ın kaybetme ihtimali 20 yıl öncesine göre daha gözle görülür daha elle tutulur bir durumda. 2023 seçimi bu şekilde tezahür etse de sonrasında yeni bir popülisti dalga gündeme gelebilir. O yüzden gençlerin demokratik siyasete inançlarının azalmış olması iyi değil’’ dedi.

Gençlerde kurumlara güven çok düşük

Bu arada araştırmaya katılanların yüzde 65’i eşcinsel ilişkinin doğal olduğunu kabul ediyor ancak yüzde 62 eşcinsel evliliklere karşı çıkıyor.

Kurumlara güven sorusunda ilk sırada güvenlik güçleri yer alıyor. En az güvenilen kurum, tarikatlar çıkarken onun üstünde ise siyasi partiler yer alıyor.

Bankaların diyanet, yargı ve Avrupa Birliği’nden daha çok güvenilir olduğu bilgisi de anketin sonuçlarından.

Can Selçuki de siyasi partiler ve tarikatların en az güven duyulan kurumlar arasında yer aldığını teyit etti.

İstanbul Araştırma Genel Müdürü, ‘‘Siyasi partiler tarikatlardan sonra güvenirlik sıralamasında sondan ikinci. Siyasi partiler hiçbir şey yapmıyorlar. Güvenilirliğin ötesinde yaşadığınız toplumu daha iyi bir toplum yapmak için ne yaparsınız?’ diye soruyoruz. Kimse ‘siyasi partiye katılırım’ demiyor. Zerre güven yok siyasetçiye ve siyasal partilere de’’ dedi.

Araştırmada gençlerde dindarlık da ölçülmüş.

Yaş ilerledikçe ‘‘dinime, inançlarıma bağlıyım’’ diyenlerin oranı yüzde 45’ten yüzde 56’ya doğru gelişirken ‘‘hiç dindar değilim diyenler yüzde 19’dan yüzde 10’a düşüyor.

Ancak Selçuki, dindarlıkla ilgili soru setinin biraz zayıf olmasından rahatsız olduğunu saklamıyor.

Röportajın tamamı burada.

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler