AKP’li bürokratların yoksulluk sınırı 56 bin TL

CHP Zonguldak MV Deniz Yavuzyılmaz birden fazla maaş alan AKP’li bürokratlar hakkında CHP Ekonomi Masası TV’de konuştu.

CHP Ekonomi Masası TV’de ekonomist Devrim Zelyut’un konuğu CHP Zonguldak MV Deniz Yavuzyılmaz oldu. Birden fazla maaş alan AKP’li bürokratlar hakkında Deniz Yavuzyılmaz sözlerine şöyle başladı, “Türkiye derin bir ekonomik krizin içinde ve bu ekonomik kriz içinde vatandaşlarımız ezilirken, esnaf kepenk kapatırken, gençler iş bulamazken, AKP’li bürokratların birden çok yerden TL, Dolar, Avro bazında devasa tutarlarda maaş, prim, huzur hakkı, ikramiye ve kâr payı alarak zenginleştiğini görüyoruz. Ve özellikle bu durum AKP’li bakan yardımcılarında bir alışkanlık haline gelmiş.”

Yavuzyılmaz açıklamasına örnekler vererek devam etti ve şunları söyledi: “Türk Telekom normal şartlarda bir GSM Operatörü ve özel bir şirket. Ancak Türk Telekom’un yönetimine baktığımızda 9 kişilik yönetimin 3’ü Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı. Öyle ki bunlardan biri aynı zamanda  yönetim kurulu başkanı. 3’ü Ulaştırma Bakan Yardımcısı, biri Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, etti dört, biri Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Yiğit Bulut, etti beş, dolayısıyla Türk Telekom’un yönetim kurulunda çoğunluk AKP’li bürokratlardan oluşuyor. Yani AKP bir şekilde Türk Telekom’un yönetimine çökmüş durumda.”

Yavuzyılmaz bu bürokratların aldıkları maaşları araştırdıklarında çarpıcı gerçeklere ulaştıklarını söyledi, şunları söyledi:

“Türk Telekom’un 2021 yılı genel kurul tutanağına baktığımızda, bu yönetim kurulu üyelerinin aldığı maaş şu şekilde tarif ediliyor, 2020 yılında aldıkları maaşların üzerine ÜFE geliyor, artı aldıkları ikramiyeler, üstü kapalı şekilde maaş bilgisi yok. 2020 tutanağına bakıyoruz orada da 2019 yılında aldıkları maaş artı ÜFE/TÜFE ve ikramiyeler, yani tamamen bu maaş bilgisinin üzeri örtülüyor. Biz araştırmalarımızı derinleştirdik ve neticesinde rakamlara ulaştık ve bir hesaplama metodu ile tespit ettiğimizde, ortaya çıkıyor ki Türk Telekom’un AKP’li bürokratlarının 2021 yılı ortalama gelirleri 33.489 TL. Şimdi bu rakam sadece Türk Telekom’dan aldıkları rakam. Bir de bunun üzerine bakan yardımcılığı maaşı alıyorlar, ki o maaşta güncel olarak 30.275 TL şuan, böylece anlıyoruz ki bu AKP’li bürokratların aylık ortalama geliri 60 bin TL üzerine çıkıyor. Ve TT yönetim kurulu 2018’de kendilerine maaş ikramiyesi de belirlemişler. 2018’de 2 maaş, 2019’da 4 maaş, 2020 yılında 4 maaş ikramiye, 2021’de 6 maaş ikramiye alıyorlar.”

Yavuzyılmaz örnek sayısını artırarak Hazine ve Maliye Bakan yardımcılarına da değindi. Şu örnekleri verdi:

“Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, kendisinin 30.275 liralık bakan yardımcılığı maaşı var. Aynı zamanda Sun Express Havayolları’nın yönetim kurulu üyesi. Bu da özel bir şirket. Buradan da aylık 3750 Avro aylık ücret alıyor. Aynı zamanda kendisi Eximbank’ın da yönetim kurulu başkanı. Bir kamu bankası. Dolayısıyla tüm bunları topladığımız zaman, ortaya şöyle entresan bir tablo çıkıyor.

1-Devasa maaşlar AKP’li bürokratlara gidiyor. Birden çok yerden bunu alıyorlar. Hem de Lira olarak değil, dolar ve avro olarak da alıyorlar.

2-Şöyle liyakatsız bir durum ortaya çıkıyor. Örneğin, Sun Express Havayolları yönetim kurulu üyesi Şakir Ercan Gül bir masada koltukta oturuyor. Koltuğun diğer tarafına da kredi talebinde bulunacağı bir kamu bankası olan Eximbank’ın yönetim kurulu başkanı Şakir Ercan Gül oturuyor. Özel şirketin yönetim kurulu üyesi Şakir Ercan Gül, bir kamu bankası olan Eximbank’ın yönetim kurulu başkanı olan Şakir Ercan Gül’den bir kredi talebinde bulunuyor. O da düşünüyor. Versem mi vermesem mi? Bu garip ilişkileri denetlemekle ilgili olan Hazine ve Maliye Bakan yardımcılığı, o sırada odanın kapısı açılıyor ve içeri Hazine ve Bakan yardımcısı Şakir Ercan Gül giriyor. Yani odadaki herkes aynı kişi.”

Yavuzyılmaz bu örnekten sonra şu kritik tespiti yaptı: “Tıpkı saraydaki tek adam gibi kurumlarda da tek adamcıklar oluşturularak devletin kurumları tahrip ediliyor, imha ediliyor. Devletteki liyakat yok ediliyor.”

Yavuzyılmaz konuşmasına Tarım ve Orman Bakanlığı bakan yardımcıları ile devam etti. Yardımcılar Mehmet Hadi Tunç, Akif Özkaldı, Ayşe Ayşin Işıkgece, Fatih Metin’i anarak şu konuları anlattı:

“Bu dört bakan yardımcısı, hem 30.275 Lira bakan yardımcılığı maaşı alıyorlar, aynı zamanda da yüksek komiserler kurulu üyeliği yapıyorlar. Nedir yüksek komiserler kurulu? At yarışları ile ilgili, müşterek bahisle ilgili Arap ve İngiliz atlarının soy kütüklerini inceleyen kurul. Bu kurula da girmişler, ve buradan da aylık 14.230 TL ücret alıyorlar, ve aylık toplam gelirleri 44.505 TL. Bakan yardımcısı oldukları için bu kurulda olmak zorunda da değiller. Bir tercih olarak oradalar. Ve yine onların dışında da yine çift maaş alan iki bakan yardımcısı daha var. Bir de Binali Yıldırım’ın damadı var.”

Yavuzyılmaz bu işlerle meşgul olan bakan yardımcılarının yapmakla mükellef oldukları esas işleri aksattıklarını, son olarak orman yangınları karşısında önlemlerin alınmadığını da sözlerine ekledi.

Yavuzyılmaz güncel bir açıklamasını da hatırlatarak TMSF Başkan Yardımcısı Nevzat Avunç hakkında da şu açıklamaları yaptı: “Aynı anda 82 şirketin yönetim kuruluna atandığını tespit ettik. Bu 82 şirketin 46’sının yönetim kurulu başkanı, 36 şirkette yönetim kurulu üyesi, 2 şirkette de müdürler kurulu başkanı. Şimdi söylenen şu, bu 82 şirketten maaş alıyor mu? Kanun olarak 82 şirketten maaş almıyor, yayınlanan usul ve esaslar tebliğine göre bu görevlerinden sadece birisinden maaş alıyor. Şimdi şöyle bakalım ve değerlendirelim, çok büyük bir holding düşünelim, o holdingin patronunun maaşını konuşmaya gerek var mı? 82 şirketin yöneticisi olarak birini atadığınızda karteller, şirketler zincirini yöneten bir patron konumuna geçiyor. Ve devasa bir gücü, bütçeyi yöneten kişi haline geliyor. Böyle büyük bir gücü tek kişiye vermek liyakatsizliğin en büyüğüdür.”

Deniz Yavuzyılmaz yaptıkları açıklamaların belgeye dayandığını ancak arada itirazların geldiğini belirterek, ‘Biz 5 yerden maaş alıyor demişsek gelen itiraz ben sadece 4 yerden maaş alıyorum ya da ben 3 maaş değil bir maaş, bir huzur hakkı, bir ücret şeklinde alıyorum oluyor.’ dedi.

Yavuzyılmaz esas vahim konunun bu makamlardan gelen gücü kullanarak elde ettikleri gelirlerin olduğunu söyleyerek bunları tespit etmenin çok zor olduğunu söyledi.

Yavuzyılmaz genelde çift maaş denilince aynı miktarda alınan paralar düşünülüyor ama rakamlar ikinci ya da üçüncü maaşta daha büyük olabiliyor dedi ve Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Salim Arda Ermut’u işaret etti.

“Kendisi TVF Genel Müdürü, bir genel müdür maaşı ortalama 15-16 bin lira, çift maaş alıyor dersek bir 15 bin daha alıyor gibi düşünülüyor. Bu büyük bir yanılgı kendisi aynı zamanda Tüpraş’ın da yönetim kurulunda buradan aylık geliri net olarak 52 bin TL. Yani çift maaştan daha öte bir noktada.”

Yavuzyılmaz örneklere devam ederek şu örneği de verdi:

“Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Nadir Alparslan kendisi 30.275 TL bakan yardımcısı maaşı alıyor, aynı zamanda Kuveyt Türk katılım Bankası yönetim kurulunda 2011 yılından beri ve buradan da hem kâr payı alıyor, hem de yönetim kurulu ücreti alıyor. Bunları topladığımız zaman aylık ortalama geliri 170 bin lirayı buluyor.”

Yavuzyılmaz Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Kuveyt Türk Katılım Bankası’nda hisseleri olduğunu, bu hisseleri temsilen bakan yardımcısının kurula girdiğinin altını çizdi.

Yavuzyılmaz, AKP’li iki bakan yardımcısının ve bir danışmanın Emlak Konut’ta görev aldığını biliyoruz diyerek, bu bakan yardımcılarının birinin İçişleri Bakanlığı’nda diğerinin ise Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda, danışmanın ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda danışman olduğunu söyleyerek bu kişilerin Emlak Konut ile alakalı olmadıklarını belirtti.

Yavuzyılmaz, liyakatsızlığın başka bir örneği olduğunu söylediği örnekte yılda dört maaş ikramiye belirlendiğini aylık gelirlerinin de 46.941 Lira olduğunu belirtti.

Yavuzyılmaz anlattığı olumsuz durumun sadece bakan yardımcıları için geçerli olmadığını da söyleyerek şöyle bir örnek verdi:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda daire başkanı olan Fatih Kılınç aynı zamanda Petkim’in yönetim kuruluna girdi. Kılınç’ın petro-kimya ile herhangi bir ihtisası da yok. Kendisi halkla ilişkiler mezunu, sinema radyo TV üzerine yüksek lisansı mevcut. Daire başkanlığından aylık 13.556 Lira maaş alıyor, Petkim Yönetim Kurulu üyesi olarak da aylık 44 bin lira ücret alıyor. Yani AKP’li bir daire başkanının çift maaş ile elde ettiği gelir seviyesi 57.556 lira”

Deniz Yavuzyılmaz sözlerine şöyle devam etti: “AKP’li bürokratların açlık sınırı 30 bin lira ile başlıyor, yoksulluk sınırını ise şöyle değerlendiriyorum, yine Tukrcell’in de yönetim kurulunda AKP’li bürokratlar var. Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu geçtiğimiz aylara kadar o da Hazine ve Maliye bakan yardımcısıydı, o da Eximbank’ın genel müdürüydü, bu iki görevi bizlerin yaptığı açıklamalar sonrasında ondan alındı, Turkcell’in yönetim kurulu başkanı 2011’den beri yıllık 250 bin Avro ücret alıyordu, yönetim kurulu üyeleri de yıllık 100 bin Avro ücret alıyordu, kimler vardı bu ücreti alan? Şu an Tarım ve Orman Bakanı olan Bekir Pakdemirli, bakan olmadan bu görevinden ayrıldı, Mehmet Hilmi Güler, şu an Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı, sonra Atilla Koç, o da Turizm Bakanlığı yaptı, Turkcell Yönetim Kurulu’nda 100 Avro ücret alıyordu. Onlar 2018 yılında ayrıldılar. Onlar ayrılınca yerine Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın geldi. Bizim bu eleştirilerimiz üzerine 2021 yılında Turkcell Genel Kurulu’nda yeni bir düzenleme yapıldı aylık net ücretlerini 56 bin Lira olarak belirlediler. İşte bu 56 bin Lira da AKP’li bürokratların yoksulluk sınırıdır.”

Yavuzyılmaz “Türkiye’de 3 GSM operatörü var, AKP; Türk Telekom ve Turkcell’e çökmüş durumda. Enerji şirketlerine çökmeye devam ediyor. Diğer taraftan kargo taşımacılığında PTT’ye çökmüş durumda, 2017 yılında 641 milyon Lira gelir fazlası olan kurum TVF’na devrinden sonra Sayıştay raporuna göre yıllık zararı 1 milyar 218 milyona ulaşmış durumda. Bu zarar bir görev zararı değil, bu zarar hortumlardan kaynaklanıyor.” dedi.

Yavuzyılmaz yolsuzluklara karşı suç duyurusu yaptıklarında kanuni altyapısının oluşturulduğunu gördüklerini, dolayısıyla önemli olanın kamu zararı olup olmadığı olduğunu, 2023 sonrasında bununla ilgili olarak sonuna kadar gideceklerini, ihale süreçlerinin de yargıya gideceğini, dosyaların açılacağını, bunların hesabını sorarken bu yanlış uygulamaları da bitirerek görevlerin liyakata uygun bir şekilde hak edenlere vereceklerini de sözlerine ekledi.

CHP/ ERDOĞDU: AKP DEVRİ KAPANDI, ŞİMDİ ÜLKEYİ YENİDEN PLANLAMA ZAMANI

FÖŞ anlattı:  Ekonomi Erdoğan Rejiminin Yükünü Taşıyamıyor

Takan: ‘Aday olma günü geldiğinde Erdoğan’ın kendisi de istemeyebilir’