Sosyal Medya

Borsa

TL’de kalıcı toparlanma mümkün mü? 2021’de USDTRY kurunda yükseliş %80

USDTRY kuru, Salı günü 13,45 seviyesini test ederek yılbaşına göre %80 ; Eylül başında Kavcıoğlu’nun faiz indirim sinyali vermesi sonrası…

TL’de kalıcı toparlanma mümkün mü? 2021’de USDTRY kurunda yükseliş %80

USDTRY kuru, Salı günü 13,45 seviyesini test ederek yılbaşına göre %80 ; Eylül başında Kavcıoğlu’nun faiz indirim sinyali vermesi sonrası %60 yükseliş kaydettii. Teknik anlamda, eski zirve olan 8,88 seviyesinin aşılması ardından geminin yeni ufuklara yol açacağını bilmemize rağmen, hareketin son günlerde ‘vahşi’ boyutlara ulaşmasının arkasında kaybolan likidite, arz talep dengesizliği ve panik işlemlerin yattığını görüyoruz.

Kurun ne kadar yükselebileceğinin de artık çok bir önemi kalmadı. Keza, yaşanan oldukça sert volatilite, paranın temel fonksiyonu olan değer ölçme aracı ve alışverişte kullanımını sorgulatmaya başladı.

Konuya bu noktada sadece finansal piyasaların gözlüğüyle de bakmamak gerekiyor. Gündelik hayatta da ticaretin durma noktasına geldiğini işitiyoruz. TL ile vadeli satılan ve dövizle ile ithal edilen bir malın fiyatının nasıl belirleneceğini varın siz hayal edin. Dün gece Türkiye’de, benzine 1,02 TL, motorine ise 1,06 TL ile hatırı sayılır bir zam yapıldığını da not edelim.

Dün bültenimizin manşetinde de belirttiğimiz üzere, kurun bu şekilde kontrolden çıkması ve başının boş bırakılması, devamında dönüp dolaşıp ekonomik aktiviteyi sekteye uğratacaktır. Tırmanan enflasyon ve daralan iç talep ekonomiyi stagflasyona sürükleyecek olup, eğer politika hatasında (değersiz TL ve cari fazla) ısrar edilirse, bunun sonucu olarak hiperenflasyonun da ufukta görüleceğinin altının çizmek gerekiyor.

TCMB’nin dün likiditenin kaybolması ile sahneye çıkıp en azından kükremese de ben buradayım tarzında boy göstermesi ve devamında teyide muhtaç ama piyasa kulislerinden duyumlara göre kamu bankalarının kaybolan likidite koşullarına karşı alcıların karşısına çıkıp satıcı konumunda olması ile USDTRY kuru 12 seviyelerinin diplerine kadar gevşedi. Elbette, 2-3 günlük zaman diliminde kurun 10,96 – 13,45 arasında sert zigzalar çizdiği düşünülürse, bir miktar durulmayı düşüş yerine düzeltme olarak okumak bizlere daha mantıklı geliyor.

Dün, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında çok sayıda ikili ticaret ve yatırım anlaşması imzalandı. Bu bağlamda, BAE’nin Türkiye’ye 10 milyar dolar tutarında yatırım planladığını da not etmek gerekiyor. Bu haberin kurun dünkü düzeltmesi üzerinde ne kadar belirleyici olduğu sorusuna belki bir miktar ya da psikolojik etki olarak cevap verebiliriz.

Dönüp manşetimize baktığımızda, sorduğumuz sorunun cevabını bulmaya çalışalım. Döviz kurunu her %10 artışının enflasyona kabaca %3 ile 5 arasında geçişkenlik etkisi olduğunu biliyoruz. Bu minvalde, Eylül ayının başında verilen faiz indirim sinyali arından USDTRY kurunda yükselişin %60 olduğu düşünülürse, enflasyonun önümüzdeki aylarda %20 seviyelerinde kopup %25 seviyelerine yelken açacağı bir ortamda, TCMB’nin Aralık ayında da 100 baz puan politika faizini indirip (politika metninde sınırlı bir alanı olduğunu belirtmişti) koruma kalkanını (politika faizini) %14 seviyesine çektiği bir ortamda, negatif reel faiz TL’nin canını çok daha fazla acıtabileceğinden endişe ediyoruz!

Enflasyonun yükselişine devam ettiği bir ortamda, işletmelerin finansman maliyetlerini rahatlatma ve cari açığı düşürme adına soyunulanan bu tehlikeli deney, döviz piyasasında ipin ucunun kaçırılmasına neden oldu. Geçmiş tecrübelere göre çok yüklü bir antibiyotik tedavisinin er ya da geç bünye ile yeniden buluşacağını düşünüyoruz (yüklü faiz artırım ihtiyacını yabancı kurumların da raporları kaleme almaya başladı). Bunun ise vatandaşa yansıması, daha yüksek bir hayat pahalılığı, daha yüksek bir seviyede oturacak (denge) döviz kuru ve şirketler için daha yüksek finansman maliyeti olacaktır!

Birikim sahibi vatandaşların ise, bu dönemde, enflasyona karşı TL’nin koruma faizinin yetersiz olduğu görüşünden harekete, dayanıklı tüketim mallarına olan talebi artırmasını ve bu bağlamda da, arsa, konut ve araba alımlarının artmasını bekliyoruz.

Bugün TCMB Başkanı Kavcıoğlu ile BDDK Başkanı Akben ve banka genel müdürleri bir araya gelerek son günlerdeki gelişmeleri ele alacak. Dün TCMB’nin ilk kez ortaya çıkması, BAE anlaşmasının psikolojik etkileri, kamunun devreye girdiği yönünde piyasa dedikoduları ve abartılı seviyelerden gelen biraz da yumuşama ile USDTRY kuru 11 gün kesintisiz yükseliş sonrası ilk kez dünkü günü düşüşle tamamladı. Lakin, negatif reel faiz üzerine kurulu oyun planından geri adım atılmadıkça, TL’nin istikrar kazanmasının çok zor olacağını düşünüyoruz.

ABD’de dün açıklanan kişisel gelir ve harcamalar (FED’in yakından takip ettiği enflasyon göstergesi) ve işsizlik maaşı başvuruları güçlü sonuçlanırken, yine dün açıklanan bir önceki FED toplantısına yönelik tutanaklar, yüksek enflasyonun devam etmesi halinde, para politikası duruşunun daha hızlı bir şekilde sıkılaştırlacağı mesajını içeriyor!

Dün akşam ABD 10 yıllık tahvil faizleri kritik bir eşik olarak gördüğümüz %1,69 seviyesini test etmesi ardından %1,65 seviyesinde dinlenmeye geçti. %1,69 seviyesinin aşılması, beraberinde çok daha sert bir yükselişin kapısını açacaktır! ABD tahvil faizleri, risksiz faiz oranı olarak kabul görerek borçlanma maliyetlerine de temel hazırlıyor. Daha yüksek bir faiz, gelişmekte olan ülkeler açısında daha pahalı finansman koşulları anlamına geliyor.

Bu bağlamda, dolara olan talebin de artması ile dolar endeksi (DXY) bu sabah 97 seviyesine yükselerek son 14 ayın yeni zirvesini test etti. Dolar ile ters korelasyona sahip kıymetli madenlerin ise boynu bu sabah yine bükük. Altının ons fiyatı 1,790 , gümüşün ise 23,60 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Gram altın ise, hafta ortası 740TL seviyesini gördükten sonra, hem USDTRY, hem de altının ons fiyatındaki geri çekilme ile bu sabah 690 TL seviyesine geri çekildi.

Sabah saatlerinde Asya piyasalarında ılımlı bir hava görünüyor. Kore merkez bankası, pandeminin başlamasından bu yana ikinci kez faiz oranlarını artırdı. Lakin, ABD’de faiz oranlarının Japonya ve euro bölgesi gibi diğer büyük ekonomilere göre daha hızlı yükseleceğine dair bekleyiş kazanımları sınırlı tutuyor. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde bir nebze de olsun yükseliş görüyoruz. Bugün ABD’de Şükran Günü nedeniyle piyasalar kapalı konumda olacak.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

Benzer Haberler