Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ: İhracattan destekle 3Ç büyüme yüzde 7,4, ancak halk yine fakirleşmekte- 2022’de ne olacak?

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte %7,4 büyüdü.  Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %2,7…

ANALİZ: İhracattan destekle 3Ç büyüme yüzde 7,4, ancak halk yine fakirleşmekte- 2022’de ne olacak?

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte %7,4 büyüdü.  Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %2,7 arttı.

Verinin detaylarını aşağıda paylaştık ancak üçüncü çeyrek büyümesinin ana fikri, gelir dağılımını bozan ve enflasyon yaratan tercihlerin iyice güçlendiğini gösteriyor. 

Sektörlerin büyümeye yaptıkları katkılar itibarıyla inlemekte fayda var.

7,4 puanlık büyümenin 6,8’i net ihracat kaynaklı.  Bu da Erdoğan’ın neden TL’nin değerini daha da düşürerek ihracat artışıyla büyümeyi sürdürme (ve hatta enflasyonla mücadele) kararının arkasındaki temel neden.  Hanehalkı son çeyrekteki kur şoku öncesinde yaz boyunca nispeten istikrar kazanan TL’de harcamalarını devam ettirerek büyümeye 4,4 puan katkı yapmış durumda.  Bu da son çeyrek ötesinde eksiye dönecek bir görüntüde. Mali verilerden izlediğimize paralel kamu harcamalarındaki artış da oldukça etkili: büyümeye katkısı 1,4 puanda. Bu katkının giderek arttığına şahit olacağız 2022’de. Yatırımlar harcamalara kıyasla 2,6 puanla nispeten düşük bir katkı sağlamakta. Önemli bir negatif katkı stok değişiminde: -7,8 puan ki stok yenilenme sorunları ve maliyetleri önümüzdeki aylarda enflasyonu daha da yükseltecek anlaşılan. 

Öte yandan sermayenin büyümeden aldığı pay artarken çalışan kesimin payı iyice düşme eğiliminde.  Fakirleştiren büyüme trendi devam etmekte kısaca. Erdoğan’ın “yeni ekonomi modeli” eşliğinde bu eğilim 2022’de giderek daha ağır basacak. 

Sonuç olarak kasımda yaşanan ve faiz indirimleriyle devam edeceği anlaşılan kur şoku aralıktan itibaren hanehalkının tüketimden kaçınmasına neden olacak.  Kamunun harcamaları ve net dış ticaret ise büyümeye katkı sağlamaya devam edecek.  Bu şekilde bir eğilim ise 2021 GSMH’sini %11 civarına taşıyacak.   

2022’de ise büyüme oldukça sorunlu bir yapıya bürünecek.  İhracat artışının daha çok dış talep kaynaklı durumu ihracat artışını yavaşlatırken, daralmaya dönen iç talep ithalat talebini de düşürecek.  Cari fazla 2022 ortalarından itibaren 12 aylık verilere yansırken, cari fazla vermenin büyümeye yaramadığı ortaya çıkacak.  Seçim geri sayımında kamu harcamaları artarken, stok yenileyemememe ve oynak kur nedeniyle yatırımlarda durum terse dönecek.  2021’de elde edilen %11 civarında büyüme 2022’de yerini daralmaya bırakacak. Daralan Türkiye ekonomisine ise %35 civarında bir TÜFE enflasyonu eşlik edecek. Fakirleştiren büyüme yerini daha da fakirleştiren daralmaya bırakacak çünkü Türkiye Erdoğan ekonomi tercihleri Türkiye’yi sertçe stagflasyona sürükleyecek.   

GA.

—–

Sanayide yüzde 10 büyüme, yaz sezonunda tarımda yüzde 6 daralma

2021 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 25,4, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 22,6, hizmetler yüzde 20,7, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 11,7, sanayi yüzde 10, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8,3 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,7 arttı.

Finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 19,9, inşaat yüzde 6,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık ise yüzde 5,9 azaldı.

Hanehalkı tüketimi kuvvetli, kamu harcamaları yükselişte 

Hanehalkı  tüketim harcamaları, üçüncü çeyrekte geçen yıla göre %9,1 artarken, kamunun harcamalarındaki artışın da %9,6 ile çok yüksek olduğunu görüyoruz.  Tüketimin bu şiddetli büyümesinin yanında gayrisafi sabit sermaye oluşumunun %2,4 azalması da dikkat çekici.

Net dış ticaret ise olumlu yönde büyümeye katkı yapmaya devam ediyor.  Mal ve hizmet ihracatı, önceki yılın aynı çeyreğine göre  %25,6 artarken ithalatı %8,3 azaldı.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 35,5 artarak 1 trilyon 915 milyar 467 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 225 milyar 497 milyon olarak gerçekleşti.

Büyümeden kim daha çok faydalanıyor?

İşgücü ödemeleri, 3Ç21’de yıllık %36,3, net işletme artığı/karma gelir ise %38,6 arttı.

Böylece işgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde %30,1 bu sene %29,8’a geriledi. Pandemi öncesi dönemde işgücünün GSMH’den aldığı payın %32,9 olduğunu ve iki senede elde edilen büyümeye rağmen yaratılan katma değerden aldığı payın şimdi %29,8′ gerilediğini vurgulamak gerekli.

Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %54,4’ten %54,6’ya yükseldi. Pandemi öncesi dönemde katma değerden aldığı payı %50,5’ten %54,6’ya yükselten sermaye açısından pandemi döneminin oldukça avantajlı geçtiğini söylemek mümkün. 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler