Sosyal Medya

Ekonomi

AKP: ‘Dolar gerekirse 20 lira olsun ama orada dursun’

Geçmişte ceza hukukuna ilişkin yasal düzenlemelerde iktidar partisine danışmanlık yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç’in “Ekonomik OHAL’e hazırlıklı olunması” yönündeki sosyal…

AKP: ‘Dolar gerekirse 20 lira olsun ama orada dursun’

Geçmişte ceza hukukuna ilişkin yasal düzenlemelerde iktidar partisine danışmanlık yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç’in “Ekonomik OHAL’e hazırlıklı olunması” yönündeki sosyal medya paylaşımı tartışma yarattı. Bu öneri, muhalefetin yanı sıra AKP’de de “ciddiyetsiz” bulunuyor.

İktidarın, “düşük faiz, yatırım, istihdam, ihracata dayalı büyüme” olarak ifade edilen yeni ekonomi programı; Türk Lirası’ndaki yüksek değer kaybı ve hemen her alana yansıyan hayat pahalılığı nedeniyle tartışma konusu.

Geçmişte ceza hukukuna ilişkin yasal düzenlemelerde iktidar partisine danışmanlık yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç’in 13 Aralık’ta yaptığı, “ekonomik OHAL’e hazırlıklı olunması” yönündeki sosyal medya paylaşımı tartışmaları daha da büyüttü. Bu öneri, muhalefetin yanı sıra Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AKP) de tepkiyle karşılandı, “ciddiyetsiz” bulundu.

Türkiye’de OHAL ilanını gerektirecek “ağır ekonomik buhran” bulunmadığını savunan AKP’liler, kendilerini tedirgin edenin başta gıda olmak üzere hemen her alanda kendini hissettiren fiyat artışı ve dövizdeki “öngörülemez yükseliş” olduğunu söylüyor.

‘Ekonomik OHAL’ tartışması nasıl başladı?

AKP, Prof. Özgenç’in Twitter hesabından yaptığı “Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısındaki süregelen değer kaybı, ‘ağır ekonomik bunalım’ sonucunun ortaya çıkacağı süreci başlatmıştır. Bu nedenle kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilanına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir” paylaşımı ile başlayan “Ekonomik OHAL” önerisi, AKP’de tepkiye yol açtı.

“Ekonomik OHAL” açıklamalarının güvensizliği daha da derinleştireceğine işaret ediliyor ve bu tür açıklamalar “sorumsuzca ve ciddiyetsiz” bulunuyor:

“Biz yatırımı artırmak, buraya yatırımcı çekmek istiyoruz. OHAL ilanı gibi bir durum, ortamı ekonomik açıdan güvensiz hale getirir. Bu da hem yerli hem yabancı yatırımcıyı geri iter. Böyle bir düşünce, herhangi bir yerde, herhangi bir zaman diliminde bir ihtimal olarak bile gündeme gelmemiştir.”

Dolar gerekirse 20 lira olsun ama orada dursun

Son dönemde AKP milletvekillerinin sık ziyaret ettiği yerlerin başında organize sanayi bölgeleri (OSB) geliyor. Buradan aldıkları izlenimler, parti yönetimi ve hükümet üyeleriyle paylaşılıyor.

Birçok AKP milletvekiline göre OSB’lerde yatırım iştahı yüksek ve fabrikalar daha çok istihdama kapısını açık tutuyor.

Meclis kulisinde sohbet ettiğimiz bir milletvekili, sahadan izlenimlerini “İki fabrikayı ziyaret ettim, ikisi de mevcut iş alanını genişlettiğini anlattı. İsterse 10 bin kişi gelsin buyursun, çalışsın, diyor. Öyle fabrikaların kapandığı, istihdam alanlarının tamamen yok olduğu bir ortam yok ki Türkiye’de OHAL ilan edilsin” diye anlattı.

Ancak her şeyin “güllük gülistanlık olmadığı” gıdadan, inşaat sektörüne, temel ihtiyaç maddelerine kadar hemen her alandaki fiyat artışı ile “öngörülemez döviz kuru”nun üretim sektörünü tedirgin ettiğine dikkat çeken aynı milletvekili, bir işletme sahibinin kendisine “Dolar gerekirse 20 lira olsun, ama orada dursun” sözlerini aktararak, en önemli sıkıntının “belirsizlik” olduğuna işaret etti.

AKP kulislerinde döviz kurlarında ciddi bir düşüş beklemiyor; tersine bir süre sonra, yüksek kura alışılacağı, “Ayakkabı ilk başta sıkar ama sonra genişler ve ayak alışır” sözleriyle ifade ediliyor. Ancak ekonomi programının olumlu sonuçları görülmeye başladıkça dalgalanmanın duracağı görüşü savunuluyor.

Teşvikler ve ücretli kesime zamla rahatlatma hesabı

Enflasyonun yükselişi ve hemen her alandaki fiyat artışını pandeminin etkisiyle küresel düzeyde enflasyondaki artışa bağlayan AKP kurmayları, üretim ve istihdam öncelikli bir programın devreye alındığını, tarım desteğinin yanı sıra yatırımcıya dönük teşviklerin de gündeme geleceğini ifade ediyor.

Bu çerçevede kredi faizlerinin bir bölümünün devlet tarafından üstlenebileceği ve böylece üretim ve istihdam ortamının iyileştirileceği ve beraberinde de ihracat artışının hedeflendiği vurgulanıyor.

AKP’de en önemli sorun olarak görülen “hayat pahalılığına” karşı ise ücretli kesimlerin maaşlarına dönük artış öngörüldüğü anlatılıyor. Bu çerçevede Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrasına ertelenen asgari ücretin 4 bin liranın altında olmayacağı beklentisi dile getiriliyor.

Asgari ücretin işverene maliyetini azaltmak için de vergi yükünün bir bölümünü devletin üstleneceği bir formül üzerinde çalışıldığı konuşuluyor.

Memurlara dönük ek gösterge zammı, başlangıçta doktorlar için öngörülen ücret artışının tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesine ilişkin yasal düzenlemenin bütçe görüşmeleri sonrasında Meclis’ten geçirilmesi planlanırken, enflasyondaki yükselişe bağlı emekli aylıklarında artış yapılacağı ifade ediliyor.

 

 

 

cumhuriyet.com.tr

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler