Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

T.C HONG KONG BAŞKONSOLOSU PEYAMİ KALYONCU: “Girişimcilerimiz, Çin stratejisi geliştirip, GBA’yı incelemeli”

“Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programında konuşan T.C. Hong Kong Başkonsolosu Peyami Kalyoncu, GBA’nın (Büyük Körfez Bölgesi)  Guangdong, Makao ve…

T.C HONG KONG BAŞKONSOLOSU PEYAMİ KALYONCU: “Girişimcilerimiz, Çin stratejisi geliştirip, GBA’yı incelemeli”

“Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programında konuşan T.C. Hong Kong Başkonsolosu Peyami Kalyoncu, GBA’nın (Büyük Körfez Bölgesi)  Guangdong, Makao ve Hong Kong’u kapsadığını belirterek, “Girişimcilerimiz, paketli gıda, ev tekstili gibi çok güçlü olduğumuz alanlarda marka bilinirliği geliştirip, Çin pazarına kapsamlı bir pazarlama stratejisiyle bakmalı” dedi.

 

Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan T.C. Hong Kong Başkonsolosu Peyami Kalyoncu, Çin Halk Cumhuriyeti’nin iki Özel İdare Bölgesi Hong Kong ve Makao’nun görev alanı olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi: “Hong Kong Bir Ülke, İki Sistem ilkesi çerçevesinde yönetiliyor. Çin’in GBA’sı (Greater Bay Area-Büyük Körfez Bölgesi), Guangdong, Makao ve Hong Kong’u kapsıyor. Çinli yetkililerin ifadesine göre GBA, 2030 yılında 4,5 trilyon ABD Doları gayrı safi hasılaya sahip 75 milyonluk bir nüfusa ulaşacak. Bu anlamda, tüm marka ve işletmelerimizin, Asya stratejisi geliştirip, GBA’yı incelemesi gerektiği kanaatindeyim. Güçlü olduğumuz alanlarda, marka bilinirliği, yüksek kalite ve kapsamlı bir pazarlama stratejisiyle Çin’e bakmakta yarar var. “

 

Çin’de yüksek kalite, pahalı, marka imajı kuvvetli ürün ve markalara talep olduğuna dikkat çeken Başkonsolos Kalyoncu, şöyle konuştu: “Lüks marka holdingi LVMH günümüzde teknoloji şirketlerini geçip, dünyanın en büyük şirketlerinden biri haline geldiyse; bunda Çin’in satın alma gücünün payı var. Hong Kong’da kesinlikle bankacılık ve finans alanında olmalıyız. Sermaye kontrolü olmayan Hong Kong, gümrük tarifesiz serbest bir limandır. GBA, genel olarak Türk girişimcilerine önemli fırsatlar sunuyor. GBA’da finansal hizmetler, ticaret, karşılıklı istihdam ve sınır ötesi işlemlere birçok yenilik amaçlanıyor. GBA, lojistik çözümler ve daha entegre bir yapıyla e-ticaret alanında da önemli fırsatlar sunuyor.”

Çin’in genel olarak Türk girişimcileri için çok büyük bir anlam ifade ettiğini belirten Başkonsolos Kalyoncu konuşmasını şöyle noktaladı: “Yeniden Asya girişimimizle, bölgeyle ilişkilerimiz her alanda gelişip, derinleşiyor. Hong Kong, yeni bir hikaye arayışında. Çin ve Asya-Pasifik bölgesinde FinTech, BioTech, muhasebe, avukatlık gibi profesyonel hizmetler ve Endüstri 4.0+ alanlarında start-uplara öncelik veriliyor. Ülkemizin güçlü start-up ekosistemi, özellikle yazılım, internet, mobil uygulamalar ve biyoteknoloji alanında son dönemdeki atılımları dikkat çekiyor. Bu noktada hem bir rekabet, hem de iki tarafın bölgesel avantajları bakımından bazı işbirliği fırsatları ortaya çıkabilir. Önümüzdeki dönemde Çifte vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması konusunda iki önemli anlaşmanın yanısıra, gümrükler arasında teknik işbirliği anlaşması da gündemde. Bu anlaşmalar ahdi seviyede de ilişkilerin altyapısını kuvvetlendirecek, ekonomik ve ticari faaliyetleri destekleyecektir. Girişimcilerimiz bunları  dikkate almalı.”

 

 

Çin’de sert iniş endişesi gelişen piyasaları da vurabilir

 

Çin’in Taleban’la İlişkileri Nasıl Olacak?

 

Çin, yeni online oyunlara onay vermeyi askıya aldı

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler