Sosyal Medya

Döviz

Gelişen Piyasa FX güçlü, TL yine yaralı

Dolar/TL 19 Mayıs kutlamalarına 8.38 civarında başlangıç yaparken, dün Gelişmekte Olan Ülkeler FX ABD doları karşısında oldukça güçlüydü.  Fed’den sürekli…

Gelişen Piyasa FX güçlü, TL yine yaralı

Dolar/TL 19 Mayıs kutlamalarına 8.38 civarında başlangıç yaparken, dün Gelişmekte Olan Ülkeler FX ABD doları karşısında oldukça güçlüydü.  Fed’den sürekli yapılan faizlerin bu yıl artmayacağına dair açıklamalar  ABD dolarının majör para birimleri karşısında gevşemesine neden oluyor. Ancak, diğer riskli varlıklarda yeni bir satış dalgası var.

 

TL niye değer kaybediyor?  Kaybetmeye devam edecek mi?

 

İlk neden Covid-19.  Bloomberg’e göre yatırımcılar artık Gelişmekte Olan Piyasalarda seçici davranacak. Covid-19’la mücadele başarısı ve enflasyon en önemli yatırım kriterleri. Türkiye her iki bahiste de sınıfta kalıyor.  Enflasyon malum, küresel emtia fiyatlarında alevlenme ve Brent’in $70/varile hareketlenmesi yüzünden yakın zamanda enflasyonda gerileme beklemek abes.

 

Erdoğan hükümeti tersini iddia etse de, epidemiye karşı bir başarı da söz konus değil.  Vaka sayısı bir günde 10.174’ten  11.937’ye yükseldi. Pozitif vaka/test oranı ise aynı dönemde 0.491’den 0.55’e tırmandı. Bu oran DSÖ’nün normalleşme için önerdiği referans değer olan 0.5’in üstünde.

TL Türk-Amerikan gerginliğinden de olumsuz etkileniyor olabilir. Cumhuriyet Gazetesi’ne göre:  “ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Washington yönetiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yahudi halkına karşı sahip olduğu Antisemitist söylemlerini şiddetle kınadığını” açıkladı.

Price tarafından yapılan resmi açıklamada, Erdoğan’ın sözlerinin kınanmaya değer nitelikte olduğu belirtilerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve diğer Türk liderleri şiddeti daha fazla kışkırtabilecek sözlerden kaçınmaya çağırıyoruz” denildi”.

Halkbank davası hala gündemde. Başkan Erdoğan ve Joe Biden ise 14-15 Haziran’da NATO zirvesi kenarında görüşecek.  Karşılıklı sert açıklamalar piyasaların moralini bozuyor olabilir.

TL açısından en kritik soru işareti ise cari açık.  Turizm sezonu kurtarılabilecek mi?  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hergün yeni bir aşı kaynağı keşfedip yeni siparişlerin müjdesini verse de, aşılama nerdeyse durma noktasına geldi.  Hindistan’ın ihracat için ayırdığı aşıları kendi sağlık krizini bastırmak için kullanması geçici bir arz darlığı yaratıyor. Çin elindeki arzı Afrika’ya yönlendirdi. Eğer turizmde yıllık gelir $15 milyar veya altına düşecekse, cari açık tahminlerinin hızla yukarı çekileceği ve TL’nin bu gelişmeden zarar göreceğini hatırlatır FÖŞ.

Son olarak da ABD doları ve DİBS faizlerinin yönü konusunda çok şiddetli bir tartışma var. Çoğunluk, ABD 10 yıllık DİBS gösterge faizinin yükseleceğini, fakat ABD dolarının majör para birimlerine karşı değer kaybdeceğini öne sürüyor. Türkiye gibi sürekli dış borç faizi ödeyerek yaşayan bir ülke için tahvil faizlerinin yükselmesi bile olumsuz bir senaryo. Ancak, FÖŞ ABD dolarının yıl ilerledikçe tüm para birimlerine karşı değer kazanacağı görüşünde. Çünkü ABD’de büyüme ve enflasyon (dolayısıyla piyasa faizleri) diğer Gelişmiş Ülkeler’den daha hızlı seyredecek/yükselecek. Bu senaryoda, Türk banka ve finans-dışı şirketlerin dış finansman maliyetleri de belirgin şekilde yükselir ve dış borçlanma azalabilir.  Söylemeye gerek yok, TL değer kaybeder.

TL’nin değer kazanması içn  hızla aşı tedariki ve acil yaygın aşılama kampanyası ilk şart. İkincisi ise ABD ve AB ile ilişkilerin gözle görülür ölçüde düzelerek, dış sermaye akımının yeniden başlaması.

Dolar/TL’de artık 8.50 kritik düzey olarak akıllara yerleşti. TL’nin 8.50’nin üstüne çıkması, yatırımcıların TCMB’yi bir kez daha faiz  artırımına zorlaması sonucu  doğuracak. TL açısından Covid-19 vakalarının yeniden artışa geçmesinin muhtemel olduğu Haziran başıyla Biden zirvesinin gerçekleşeceği 14-15 Haziran arasındaki günler hayati  önem arzediyor.

 

Yurt içinde altın fiyatları son 6 ayın zirvesinde…

 

Emtia fiyatları artışı: Dünya ekonomisinde “HERŞEY” aniden yetersiz kaldı

 

Emre Balıca yazdı: An itibariyle 8,50

 

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler