Sosyal Medya

İ.Alper Akalın

İbrahim Alper Akalın Yazdı: Türkiye Ara Malı Yokluğu Çekiyor… Peki Neden?

Türkiye’de yurtiçi ham madde ve ara malı tedarikinde (çelik, cam, plastik vb.) büyük sıkıntılar yaşanıyor. Üreticiler yeterli girdi bulmakta zorlanıyor.…

İbrahim Alper Akalın Yazdı: Türkiye Ara Malı Yokluğu Çekiyor… Peki Neden?

Türkiye’de yurtiçi ham madde ve ara malı tedarikinde (çelik, cam, plastik vb.) büyük sıkıntılar yaşanıyor. Üreticiler yeterli girdi bulmakta zorlanıyor.

Bu sıkıntıların bir takım temel sebepleri var:

i) Küresel likidite bolluğu emtia fiyatlarını yükseltti.

ii) COVID-19 bu ürünlerin arzı ve yurtdışı nakliyesinde aksaklıklar yarattı.

iii) Avrupalı üreticilerin COVID-19 sonrası tedarik zincirini çeşitlendirme stratejisi Türkiye’ye olan yönelimi artırdı.

iv) Türk Lirası öyle bir zayıfladı ki, Türkiye’den normalde ihracatı karlı olmayan yükte ağır pahada hafif ürünler ihraç edilebilir hale geldi.

v) Güçlü yurtdışı talep ve yükselen kar marjı, yerli üreticiyi daha uygun ödeme koşulu ve garantisi sunan ihracat müşterilerine yöneltti.

Ne yazık ki rekabetçi kur politikasının acı sonuçları ile karşı karşıyayız.

Türk Lirası’nın zayıflaması ihracatı teşvik etmekten çok yurtiçinde malzeme bulunamamasına sebep oldu. Üstelik malzemeler bulunsa bile bir çok üretici için bu maddeler alınamayacak derecede pahalandı.

Şayet güvenilir bir hukuki çerçeveye ve öngörülebilir bir makroekonomiye sahip olsaydık, böyle bir arz şoku yaşanmaz veya bu yokluğun etkisi daha az hissedilirdi.

Zira mevcut üreticiler bu durumu bir fırsat bilip, ekonomiye de duydukları güvenle yeni kapasite yatırımları yapabilirdi. Hatta yabancı yatırımcılar değişen konjonktür gereği yeni yatırımlar için ülkemize dahi gelebilirdi. Ama olmadı.

Netice artan işsizlik, yükselen fiyatlar ve temel girdilerde yokluk oldu.

Yaşanan problemin biraz da konjonktürel olduğunu da belirtmek gerekir. Özellikle COVID-19 döneminde ertelenen talep ve ucuz kredi ile ısınan ekonomiye ilk anda yeterli arz sağlanmamış olabilir. İlerleyen dönemde yükselen faizin etkisiyle talep tarafının normalleşeceğini ve fiyat mekanizması yoluyla kendiliğinden bir dengenin sağlanacağını düşünüyorum.

Yine de sıkıntıyı hafifletmek için kamunun yapacakları yok değil. Biri kısa diğeri orta vadede uygulanması gereken iki politika ile yazıyı bitirelim:

1. Koruma duvarlarının indirilmesi

Kısa vadede, tedarikinde zorlanan ürünlerde ithalat kısıtlamaları gevşetilmeli ki hem fiyat hem de arz tarafında rahatlama görülsün.

2. Sağlam & kurallı para politikası

Orta vadede uygulanacak güvenilir para politikalar ile üretici önünü görebilmeli ve yeni bir kur şoku riski yaşamamalı. Dolar bazında artan maliyetlere bir de zayıf TL eklenmemeli.

Dileyelim de iktidar geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu problem ile mücadele için fiyat ve stok kontrolleri gibi faydasız ve popülist uygulamalara başvurmaz.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler