Sosyal Medya

Borsa

Borç sarmalındaki yurttaş borsadaki tehlikeli sularda

    Türkiye genelinde 34,5 milyondan fazla yurttaşın başta bankalar olmak üzere finansal kuruluşlara 906 milyar TL tutarında bireysel kredi…

Borç sarmalındaki yurttaş borsadaki tehlikeli sularda

 

 

Türkiye genelinde 34,5 milyondan fazla yurttaşın başta bankalar olmak üzere finansal kuruluşlara 906 milyar TL tutarında bireysel kredi borcu bulunuyor. Son beş ayda bireysel kredi borçlu sayısında 423 bin artış oldu. Borçluluk artarken, borsada yapılan kredili hisse alımlarındaki artış da dikkat çekiyor.

 

Bankalar, genelde bayram öncesi “bayram kredisi” adı altında tüketicilere aylık gelirlerinin 10 katı hatta bazen daha fazla tutarda “anında kredi” kullanım fırsatı sunuyorlar. Bu krediler koşulları itibarıyla üç ay ertelemeli olabiliyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından bayramın hemen öncesinde açıklanan Mayıs 2021 dönemine ilişkin rapora göre, toplam nakdi kredi tutarı 4 trilyon TL’yi aştı. Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar eliyle dağıtılan kredi tutarı 4 trilyon 50 TL’ye ulaşırken, takibe düşen yani batık kredi tutarı da 175.2 milyar TL oldu. Geçen yıl mayıs döneminde bu tutar 183.8 milyar TL’ydi.

Elbette batıklar birden ödenmedi. BDDK tarafından yapılan düzenlemeler uyarınca, bir kısım batık krediler varlık yönetim şirketlerine aktarıldı, bir kısmı da bankalar bünyesinde yüzdürülen krediler kategorisine geçti.

 

FAİZ ARTINCA KULLANIM DÜŞTÜ

Geçen yıl mayıs döneminde toplam kredi büyüklüğünün 3 trilyon 311 milyar TL olduğu dikkate alındığında oransal anlamda yüzde 22.3’lük, tutar olarak da 739 milyar TL’lik bir kredi genişlemesi söz konusu. Üstelik bunun 330 milyar TL’si yani yaklaşık yüzde 45’i son beş ayda oldu. Bireysel krediler tarafındaki gelişmelere baktığımızda, son beş ayda 566 bin kişi daha bankalardan kredi kullandı. Böylece kredi borçluların sayısı 34 milyon 536 bine çıktı. Bireysel kredilerin toplamı 906 milyar TL’ye dayandı. Son beş ayda sadece bankalar kanalıyla kullanılan bireysel kredi tutarında yaklaşık 35 milyar TL’lik artış oldu.

Konut kredisi ve konut kredisi kullanan kişi sayısı son beş ayda azalırken, taşıt kredilerindeki risk iştahının sürdüğü görülüyor. Taşıt kredisi tutarı son bir yılda yüzde 93.5 oranında artarak 48.2 milyar TL’ye çıktı. Ağırlıklı kredi artışının ise ihtiyaç tarafında olduğu görülüyor: son beş ayda 423 bin kişi bankalardan ihtiyaç kredisi kullandı. Kredi faizlerinin arttığı mart ayından sonraki iki ay ise bu sayı 32 bin kişi azaldı.

 

KART BORÇLARINDA ARTIŞ SÜRÜYOR

Merkez Bankası politika faizinin yüzde 19 olduğu ortamda, kredi faizleri yüzde 20’lerin üzerindeyken ve artan hayat pahalılığı da dikkate alındığında bu çekilen kredilerin ücretli kesimlerce geri ödenebilmesi zor görünüyor. Ücretli kesimlerin gelirlerinin azaldığı salgın ekonomisi ortamında, söz konusu borçların, daha önceki dönemlerde gördüğümüz üzere bir başka kredi ile kapatılmaları veya yapılandırılmaları söz konusu olacak. Bunun yanında son iki ayda bireysel ihtiyaç kredisi kullanımı azalırken, kredi kartı borcundaki artış ise sürdü.

Geçen yıl sonunda 143.8 milyar TL olan toplam kredi kartı borcu tutarı mayıs sonunda 155.3 milyar TL’ye çıktı. Rapora göre Türkiye’de 28.3 milyon kredi kartı borçlusu var. Geçen yıl mayısta kredi kartı batık oranı yüzde 7 iken bu yıl yüzde 4’e geriledi. Bunda salgın döneminde kullandırılan uygun faizli tüketici kredileri ile kredi kartı borçlarının kapatılmasının etkili olduğu tahmin ediliyor.

 

KREDİLİ İŞLEM YÜZDE 200 ARTTI

Risk Merkezi verilerini incelerken gelen yeni bir rapor başka bir tehlikeyi gözler önüne serdi. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından açıklanan aracı kurumların 2021 yılı ilk çeyrek verilerine göre, aracı kurumların müşterilerine kullandırdığı kredi bakiyesi, artan yatırımcı ilgisiyle 2020 yılının ikinci çeyreğinden itibaren hızla büyüdü. TSPB verilerine göre, Mart 2020’de 2.6 milyar TL olan yatırımcıların kullandığı kredi hacmi, yüzde 200 oranında artarak Mart 2021 sonu itibarıyla 7.9 milyar TL’ye çıktı. Veriler, kredi kullanan yatırımcı sayısının ise aynı dönemde hisse senedi yatırımcı sayılarındaki artışa paralel olarak yüzde 143 artarak 29 bin kişiye ulaştığını gösterdi. Risk Merkezi verilerine baktığımızda son 12 ayda sektörler itibarıyla en fazla kredi hacmi artışının yüzde 39 ile finansal aracılık hizmetleri sektöründe olduğu görülüyor. Bunun yanında batık kredi tutarı artışı da yine yüzde 39.1 ile bu sektörde.

 

SADE VATANDAŞ DA YÖNELDİ

TSPB’nin raporuna göre kredili işlem yapan hesap sayısı ise bu yılın ilk üç ayında 29 bin 299 oldu. 2019 yılında bu sayı 11 bin 895’ti. Çeşitli aracı kurum çalışanları ile görüştüğümüzde, son dönemde borsaya artan vatandaş ilgisine işaret ederek, küçük yatırımcıların da kredili işlem yapmaya başladığını ifade ettiler. Durumun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını, dünyada da bu yönde bir eğilimin olduğunu belirten aracı kurum çalışanları, kurumların da kredili işlem yapan müşteriyi komisyon kazancı daha yüksek olduğundan tercih ettiğini belirttiler. Elbette kredili işlem yapanların sayısı borsadaki yüz binlerce yatırımcıyı dikkate alındığında oransal anlamda az. Ancak halihazırda ülkedeki borçluluk oranı artıyor. Hisse senedi piyasalarındaki kredili işlemler de buna ilave katkı sunuyor.

 

 

 

Yazar:  Recep Erçin

 

Yazarın izniyle Aydınlık’tan yeniden yayınlandı

 

FÖŞ anlattı:  Her Yanımızdan Borç Fışkırıyor!

 

Faik Öztrak: Türk Lira’sı uçurumun kıyısında!

 

CHP’li Burhanettin Bulut: “409 bin kişi daha bankaların kara listesine alındı”

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Küresel Çalkantıda Yeni Denge: Gelişen Piyasalar ve Çin Öne Çıkıyor

    Küresel finansal bloklaşma derinleşirken, ABD ekonomisine yönelik belirsizlikler yatırım stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte gelişen ülkeler ve Çin, güçlü performansları, yüksek getirileri ve artan ticaret hacmi ile yatırımcılar için öne çıkan alternatiflere dönüşüyor. Fed’in faiz indirim döngüsü ve zayıflayan dolar, gelişen ülke varlıklarına güçlü fon girişlerini desteklerken, Çin’in ihracat çeşitlendirmesi küresel rekabette yeni bir sayfa açıyor.

  • Alzheimer Tedavisinde Yeni Dönem: Bilim, Kanserle Mücadeleden İlham Alıyor

    Alzheimer artık tek hedefli bir hastalık değil, kanserde olduğu gibi çoklu biyolojik yolakların birlikte ele alınması gereken kompleks bir sistem olarak görülüyor. Uzmanlara göre geleceğin tedavileri, tek bir proteine değil, birden fazla mekanizmaya aynı anda müdahale eden kombinasyon odaklı stratejilerden oluşacak.

  • Nasdaq %1,6 Düştü: 30 Yıllık ABD Tahvil Getirileri Sıçradı, Piyasalarda Satış Baskısı Arttı

    ABD borsaları Cuma günü sert satışlarla geriliyor. Nasdaq 100 endeksi %1,6’ya varan düşüş yaşarken, uzun vadeli tahvil getirilerindeki yükseliş teknoloji hisselerini baskıladı. Yatırımcılar aşırı değerlenen teknoloji devlerinden uzaklaşarak daha geniş coğrafi ve tematik çeşitlendirmeye yöneliyor. Küresel stratejistler 2026’ya doğru hisse senedi piyasalarında yükselişin süreceğini öngörüyor.

  • ANALİZ: Cari İşlemler Hesabı-  Hizmet Gelirleri Tırmanıyor, Yatırımlar Dalgalı Seyrediyor

    Ekim ayında cari işlemler dengesi 457 milyon USD fazla verdi. Dış ticaret açığındaki genişlemeye rağmen, hizmet gelirlerindeki güçlü artış cari dengeyi destekledi. Yılın ilk 10 ayında net doğrudan yatırımlarda önemli çıkışlar yaşanırken, portföy ve diğer yatırımlar kaleminde dalgalı bir görünüm hâkim. Uzmanlara göre yılın son çeyreğinde cari dengede “ılımlı toparlanma” devam edebilir.

  • TCMB Başkanı Karahan: “Dezenflasyon rayında, gerekirse politika duruşunu sıkılaştırırız”

    Karahan, enflasyonun ara hedeflerden sapması hâlinde para politikasının yeniden sıkılaştırılacağı uyarısında bulundu. Özel tüketimdeki hızlı artışın dengelenmesi, maliyet baskılarındaki zayıflama ve iyileşen beklentiler, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede elini güçlendiriyor.

  • Ali Alpacar: “Kaliteli varlıklar için iştah arttı, yatırımcı büyük hacimli işlemlere yöneliyor”

    2025’te Türkiye birleşme ve satın alma (M&A) piyasasında işlem hacmi rekor seviyelere yaklaşırken, özellikle kaliteli varlıklara yönelik yatırımcı ilgisi belirgin şekilde arttı. Alpacar Associates Yönetici Ortağı Ali Alpacar, teknoloji, tüketici hizmetleri, finansal teknolojiler ve lojistik gibi alanlarda büyüyen fırsatları değerlendirirken, yabancı yatırımcının Türkiye’ye bakışında da olumlu bir dönüşüm olduğuna dikkat çekiyor.

  • 2026 Yatırım Rehberi! Altına dokunmam, borsadan kaçarım! | Faiz, döviz, tahvil | Atilla Yeşilada ve Semih Sakallı video

    "Yeşilada: Yüksek faizli mevduat ve kısa vadeli devlet tahvili öne çıkıyor; borsadan ve altından uzak durun."

  • Tüketici Davranışları Değişti: Hediye Sektöründe “Premium” Kültürü

    Perakende sektörü, yılın son çeyreğine girerken odak noktasını büyük indirim dönemlerine ve yılbaşına çevirmiş durumda. Ancak bu yoğun gündemin arasında, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi spesifik ve yüksek potansiyelli günler, pazarın dinamiklerini test eden önemli bir barometre görevi görüyor. Sektör raporları, son birkaç yıldır hediye alışverişinde gözlemlenen temel bir değişime işaret ediyor: Tüketici, kitlesel ve "klişe" hediyelerden hızla uzaklaşarak, "premium" ve "özel tasarım" olarak adlandırılan yüksek değerli alternatiflere yöneliyor. Bu durum, özellikle hediye ve çiçekçilik pazarında ciddi bir dönüşümü tetikliyor.

  • Cumhurbaşkanı Kararıyla Küçük Esnafın Yeni Vergi Düzeni Belli Oldu

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile esnafın vergilendirilmesine ilişkin önemli bir düzenleme hayata geçirildi. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek karara göre, nüfusu 2 binin altında olan bazı köy ve beldelerde faaliyet gösteren esnaflar basit usulde vergilendirilmeye devam edecek.

  • Güncel Kurlar ile Anında Hesaplama: En Pratik Döviz Çevirici Aracı

    Döviz çevirici, farklı para birimleri arasında değer dönüşümü yapmaya yarayan dijital bir araçtır. Özellikle yabancı para cinsinden işlem yapan bireyler ve kurumlar için temel ihtiyaçtır.

  • Wall Street Bankalarından Dolar Tahmini: Yeni Yılda Dolar Kuru Düşecek mi?

    Deutsche Bank AG, Goldman Sachs ve diğer büyük Wall Street bankaları, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi durumunda ABD dolarının gelecek yıl değer kaybedeceğini öngörüyor. Stratejistler, ABD Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceğini, diğer merkez bankalarının ise faizleri sabit tutacağını veya artıracağını öngördüklerinden, doların 2026 yılında tekrar zayıflayacağını tahmin ediyor.

  • Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten 2027 Ekonomi Öngörüleri: “Vatandaşlarımızın ve reel sektörün hissedeceği bir döneme giriyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Şimşek, ekonomi programının kritik bir döneme girdiğini ve dezenflasyon sürecinin başarıyla tamamlanacağını ifade etti.

  • 2026 Sigorta Sektörü İçin Kötü Bir Yıl Olacak: Fiyatlar Yumuşayacak, Büyüme Zorlaşacak

    Sigorta sektörü, 2026’ya fiyatların yumuşadığı ancak şirketler ve acenteler için büyümenin zorlaştığı bir ortamda giriyor. Yeni yıl, maliyet baskısının hafiflediği ama satış hızının önem kazandığı bir dönem olacak. Bu değerlendirme AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’e ait. Şirketin genel müdürlük binasında önceki gün düzenlenen basın buluşmasında 2025’i değerlendirip 2026’ya dair öngörülerini paylaşan Ölken, en kritik beklentisini şu sözlerle özetledi: “2026, büyüme açısından acenteler ve şirketler için zor; müşteri açısından ise en makul yıllardan biri olacak.”

Benzer Haberler