Sosyal Medya

Politika

NATO liderleri Washington’da bir araya geliyor

NATO liderleri, ittifakın 75’inci yıldönümünü kutlamak üzere 9 Temmuz’da Washington’da bir araya gelmeye hazırlanırken uluslararası güvenlik ortamı kritik bir dönemeçte…

NATO liderleri Washington’da bir araya geliyor

NATO liderleri, ittifakın 75’inci yıldönümünü kutlamak üzere 9 Temmuz’da Washington’da bir araya gelmeye hazırlanırken uluslararası güvenlik ortamı kritik bir dönemeçte bulunuyor. Bu zirvenin, NATO’nun mirasını anmakla birlikte asıl, küresel barış ve güvenliğin şu anda içinde bulunduğu kaos halinden kurtuluş çarelerini araştırması zorunlu. Popülist retorik, demagoji ve başı bozukluğun dünyayı tehdit ettiği bir dönemde, bu zirvede alınacak kararlar, çatışma ve saldırganlık yerine, gerginliği azaltıcı ve diyalog öncelikli olmalı.

 

Tarihi bağlam ve çıkarılması gereken dersler

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, uluslararası ilişkilerde dönüşümsel bir dönem başlattı. Sovyetler Birliği’nin dağılması, daha işbirlikçi bir küresel düzenin kurulması umutlarını yeşertmişti ama sonraki on yıllarda ABD önderliğinde izlenen akıl almaz politikalar, tarihi önemdeki fırsatların heba olmasına yol açtı ve gerginlikleri azaltmak yerine çok ciddi ölçüde artırdı.

NATO zirvesi toplanırken, İttifak’ın Doğu’ya doğru genişletilmeyeceği hususunda Gorbaçov’a verilen, daha sonra göz göre göre ve pervasızca yok sayılan güvence hatırlanmalı. Batı aleminin korkusu komünizm ideolojisinin Moskova tarafından terk edildiği, Varşova Paktı’nın dağıtıldığı, Sovyetler Birliği’ni oluşturan cumhuriyetlerden 15’inin, Moskova’nın kendi iradesiyle aldığı karar sonucunda bağımsız devlet statüsüne kavuştuğu da unutulmamalı.

Dürüstçe hatırlanması şart olan başka birçok faktör var. Hepsi kritik / tarihi önem taşıyan bu gelişmeler/faktörler göz ardı edilip Rusya’yı parçalama / zayıflatma araçları olarak kullanılmaya kalkışılmasaydı, Avrupa’da herkesin güvenliğini sağlayan kapsayıcı bir güvenlik mimarisi derhal kurulabilirdi. Oysa Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ABD’nin dünyayı dilediği gibi yönetme hak ve yetkisine sahip olduğunu iddia eden Americalı ‘neo-con‘lar, Rusya’nın meşru güvenlik endişelerini göz ardı eden ve mevcut düşmanlık iklimini yaratıp besleyen saldırgan politikalarını pervasızca uygulamaya başladı.

Küba’da olamaz,  Ukrayna’da ‘Yes, absolutely’

Bu çerçevede Ukrayna en önemli araç olarak görüldü ve insafsızca kurban edildi, ediliyor. Batı’nın Ukrayna’ya kayıtsız şartsız desteği, uluslararası hukukun yılmaz savunucusu ve şampiyonu Batı’nın şaşmaksızın her zaman sergilediği bir davranış olarak pazarlanıyor. Ta başından beri ikiyüzlülük timsali bu iddianın, İsrail’de dokuz aydır süren soykırım, çocuk ve kadın kırımı karşısında hala nasıl tekrarlanabildiğini anlamak imkansız. Bu ahlaki çıkmaz, jeopolitik entrikaları / hesapları gerçek barış inşasının önüne koyan politikaların yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor.

Ukrayna’yı destekleme çabası ve askeri yardım, özellikle Rusya topraklarını vuracak silah sistemleri temini çılgınlığını aşmalı ve çatışmaya barışçıl bir çözüm bulma çabalarına dönüşmeli. Rusya ve Ukrayna arasında diyaloğu teşvik etmek ve çatışmanın kök nedenlerini dürüstçe göz önüne almak, kalıcı barış için temel adımlar.

Çin karşıtı retoriğin tehlikeleri

ABD liderliğindeki kolektif Batı’nın Çin karşıtı söylem ve eylemlerindeki planlı / hesaplı yükseliş, küresel istikrar ve barış için tehlikeli başka bir yönelişe işaret ediyor. Bu zirvede ABD’nin, ortak bildiriye ‘Çin tehlikesi’ hakkında ifadeler konulmasını istemesi beklenir.

Çin’in ekonomik büyümesi ve küresel ekonomiye entegrasyonu, hem zorluklar hem de fırsatlar sunmakta. Çin tarihi  konusunda uzman birçok Batılı alim, Çin’in hiçbir zaman çevresine saldırmadığını ifade ediyor. Bunlardan birisinin, muazzam Çin Seddi’nin, bu ülkenin savaşmak yerine savunmayı tercih etme zihniyetinin delili olduğunu anlattığını hatırlıyorum.

Dolayısıyla Batı ülkeleri, aksi sabit oluncaya kadar, Çin’i düşmanlık merceğinden görmek yerine,  iklim değişikliği, pandemiler ve ekonomik istikrar gibi ortak küresel zorluklar üzerinde işbirliği yolları aramalarının herkes bakımından daha isabetli olacağını düşünmeli. Çin ile samimi ve dürüst ilişkiler kurmak, dengeli ve barışçıl bir uluslararası düzen için hayati öneme sahip.

Nükleer savaş hikayeleri

Bugünlerde nükleer silahlardan ve nükleer savaştan her gün her yerde söz ediliyor olması ve bu gevezeliğin normalleştirilmesi, son zamanların belki de en endişe verici gelişmelerinden biri. Bir nükleer çatışma olasılığı üzerinde olur olmaz ve gelişigüzel biçimde konuşmak / yazmak, bir zamanlar düşünülemez bir ihtimalken, şimdi ahvali adiye haline gelmiş bulunuyor. Bu gidişat son derece tehlikeli ve acilen önleyici tedbir düşünülmesini gerektirir. NATO liderleri, nükleer silahsızlanma ve nükleer yayılmanın önlenmesi taahhütlerini açıkça yeniden teyit etmeli, uluslararası camia da bu istikametteki anlayışın yerleşmesi için çalışmalı.

İhtiyat, ciddiyet ve bilgelik çağrısı

NATO, 75’inci yıldönümünü kutlarken bir dönüm noktasında. Şu kritik aşamada NATO liderlerinin, popülizmin, demagojinin ve şahinlerin cazibesine kapılmaması hayati öneme sahip. Bu tarihi zirve, geçmiş hataları düzeltme, köprüler kurma fırsatı olarak değerlendirilmeli.  İleriye dönük yol, korku ve saldırganlıkla değil, barış, işbirliği ve karşılıklı saygı vizyonuyla şekillenmeli.

NATO, ancak bu tür bir yaklaşımla mirasını gerçekten onurlandırabilir ve daha güvenli ve barışçıl bir dünyaya katkıda bulunabilir.

 

 

 

 

 

 

diken.com.tr

BAKMADAN GEÇME

  • Moody’s’ten Türkiye Ekonomisi Yorumu: Büyüme ve Enflasyon Tahminini Açıkladı

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, yayımladığı Global Yapılandırılmış Finans raporunda G20 ülkelerine ilişkin büyüme ve enflasyon tahminlerini paylaştı. Rapora göre Moody’s, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 3,2, 2026’da yüzde 3,4 ve 2027’de yüzde 3,5 oranında büyümesini bekliyor.

  • Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Ekim Ayında Sınırlı Geriledi

    Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, Ekim ayında bir önceki aya kıyasla 21 milyon dolarlık düşüşle 165,7 milyar dolara geriledi.…

  • ⚠️ Yapay Zeka Devriminin Karanlık Yüzü: 1 Trilyon Dolarlık Balon Patlıyor mu?

    "Dot-com" çılgınlığıyla internetin dünyayı değiştireceği söyleniyordu; nitekim değiştirdi de. Ancak bu değişim gerçekleşmeden önce, milyarlarca dolarlık spekülatif bir balon büyük bir gürültüyle patlamış, geride binlerce iflas etmiş şirket bırakmıştı. Bugün, 2025 yılının son günlerinde Wall Street ve Silikon Vadisi, çok daha büyük bir hayaletle karşı karşıya: 1 Trilyon Dolarlık Yapay Zeka Balonu.

  • Her 6 kişiden biri bahis oynuyor, para yurtdışına akıyor

    AK Parti’nin Kasım ayına ait saha araştırmasından sızan veriler, yasa dışı bahis ve sanal kumarın Türkiye’de ciddi bir toplumsal ve ekonomik sorun haline geldiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de her 6 kişiden biri bahis oynarken, özellikle gençler, lise mezunları, orta gelir grubu ve küçük esnaf bu sistematik yayılımın ana hedefi konumunda bulunuyor. Yasa dışı bahis nedeniyle yılda yaklaşık 150 milyar doların yurt dışına aktığı tahmin ediliyor.

  • Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

    Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen "Temiz Eller" çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

  • Aracı kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?

    Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftanın sonuna yaklaşırken zayıf bir görünüm sergilerken, aracı kurumlar teknik seviyeler ve kısa vadeli risklere dikkat çekti. Gün içinde 11.250–11.365 bandında hareket eden endeks, günü yüzde 0,55 kayıpla 11.287 puandan tamamladı. İşlem hacmi ise 113–114 milyar TL aralığında gerçekleşerek son dönem ortalamalarının altında kaldı. İşte önde gelen aracı kurumların Borsa İstanbul’a ilişkin değerlendirmeleri:

  • Yüzde 55 bin prim yapan Hint hissesinin hikayesi

    Yapay zekâ rüzgârıyla küresel piyasalarda rekorlar kırılırken, Hindistan’da son 20 ayda yüzde 55 binin üzerinde prim yapan RRP Semiconductor hissesi yatırımcılar için ibretlik bir örneğe dönüşüyor. Sosyal medya etkisi, düşük fiili dolaşım oranı ve bireysel yatırımcı ilgisiyle şişen hissede düzenleyici incelemeler ve zayıf finansallar alarm zillerini çaldırıyor.

  • ABD’den Rusya’ya yeni yaptırım hazırlığı: Barış reddedilirse enerji sektörü hedefte

    ABD, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile olası bir barış anlaşmasını reddetmesi halinde Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için yeni yaptırımları devreye almaya hazırlanıyor. Gündemde, Rus petrolünü taşıyan “gölge filo” tankerleri ve bu ticareti kolaylaştıran aracıların hedef alınması var. Görüşmeler sürerken, enerji piyasaları ve petrol fiyatları gelişmelere duyarlı kalmayı sürdürüyor.

  • Mehmet Şimşek’ten ÖTV, vergi adaleti ve asgari ücret mesajları

    Şimşek, dolaylı vergilerin adil olmadığı yönündeki eleştirileri haklı bulduklarını belirtirken, asıl sorunun doğrudan vergilerin düşük payı olduğunu vurguladı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026 yılı bütçesine maliyetinin 1,1 trilyon TL olacağını açıklayan Şimşek, “vergi silme” iddialarını da net bir dille reddetti. Asgari ücret artışı tartışmalarında ise hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bakan Şimşek, işverenlere sorumluluk çağrısı yaptı.

  • Küresel gündem yoğun: ABD enflasyonu, ECB ve BoE kararları piyasaların odağında

    Küresel piyasalarda bugün ABD enflasyon verileri ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararları yakından izleniyor. Yurt içinde BIST 100 Endeksi kâr satışlarının ardından kritik destek seviyelerinde tutunmaya çalışırken, tahvil faizleri TCMB’nin faiz indirimi sonrası düşük seviyelerini koruyor. Döviz cephesinde USD/TL kademeli yükselişini sürdürürken, EUR/USD paritesi orta vadeli teknik eşiklerde dengeleniyor. Altın fiyatları ise tarihi zirvelere yakın seyrini koruyor.

  • Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak gözaltına alındı

    Uyuşturucu operasyonları yeni ünlülere dokundu

  • Asya borsaları geriledi: Teknoloji hisselerinden çıkış sürüyor, gözler Trump’ın konuşmasında

    Asya-Pasifik piyasaları, küresel yatırımcıların teknoloji ve yapay zekâ hisselerinden çıkışı sürdürmesiyle haftanın sonuna doğru sert satışlarla karşılaştı. Wall Street’te başlayan rota değişimi Asya’ya taşınırken, yatırımcılar bu akşam ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela ve ekonomi başlıklarını içermesi beklenen ulusa sesleniş konuşmasına odaklandı.

  • Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

    Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.

Benzer Haberler