Sosyal Medya

Gündem

Özel’den 1 Mayıs çağrısı: Emekçilerin elini havada bırakmayın

CHP Lideri Özel, partisinin grup toplantısında 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle Taksim Meydanı’nın yasaklanmasına tepki gösterdi. İktidara seslenen Özel, “Taksim’i…

Özel’den 1 Mayıs çağrısı: Emekçilerin elini havada bırakmayın

CHP Lideri Özel, partisinin grup toplantısında 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle Taksim Meydanı’nın yasaklanmasına tepki gösterdi. İktidara seslenen Özel, “Taksim’i 1 Mayıs’a açın 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Emekçilerin elini havada bırakmayın” dedi. Özel, “Ben kefilim, orada olacağım, işçilerle birlikte bir kişinin burnu kanamadan kutlanmasına kefaleti ben koyuyorum.” ifadelerini kullandı.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özel, konuşmasında İstanbul Valiliği’nin 1 Mayıs kutlamalarında Taksim’i yasaklamasına tepki gösterdi. “Taksim’i 1 Mayıs’a açın 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Emekçilerin elini havada bırakmayın” diyen Özel, iktidara seslenerek, “Ben kefilim, orada olacağım, işçilerle birlikte bir kişinin burnu kanamadan kutlanmasına kefaleti ben koyuyorum.” diye konuştu.

Özel, “DİSK bu konuda AYM’ye gitti mahkemeyi kazandı yargı Taksim 1 Mayıs’ta açık olsun derken hâlâ Taksim’i 1 Mayıs’ta kapalı tutmak bir kompleksten boşa bir kaygıdan başka bir şey değil.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Aralık ayında İYİ Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu bugün CHP’ye katıldı. Özel, Yanıkömeroğlu’na “İstanbul 3. Bölgede zaten bir milletvekilinin 3. Bölgede çok eksikliğini hissediyorduk, depreme karşı verilecek çalışmalarda meclisteki yapıcı muhalefetimizde kendisine çok yük düşecek. Kendisini grubumuza hoş geldin diyorum” diyerek rozet taktı.

Özel’in açıklamaları şu şekilde:

“Ayşe Hanım çağrımıza uydu ve baba evine geldi. Bugün buradan yerel seçimde sadece CHP’nin değil Türkiye ittifakının kampanyasını yürüttüğümüz için başlatmamıştık şimdi buradan tüm gençleri tüm kadınları Türkiye’de hangi siyasi görüşte olursa olsun artık umudun değişimde olduğunu, artık hep birlikte baba ocağına gelmenin, niye baba ocağının Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti olduğu için baba ocağı, çünkü başın sıkışınca dönebilirsin bilirsin ki çayı demlidir çorbası kaynamaktadır bacası tütmektedir, ben o bacağı tüttüren başta 81 ildeki il başkanıma, ilçe başkanlarıma kadın kollarından ilçe başkanlarına gençlik kollarına kadar yeni bir üye kampanyasını başlatıyoruz, hep birlikte baba ocağının kapılarını ardına kadar açıyoruz. CHP’ye üye olmayan ama ilgi duyan gençlere buradan sesleniyorum, gelin kaydolun siyaset yapın size çok ihtiyacımız var.

Levent Bayraktar, benim onu anlatırken kapalı grupta da çok duygulu anlar yaşadık. Hayatımda tanıdığım en dürüst en çalışkan insanlardan biriydi. Partimize emeği çoktur. Önceki genel başkanımıza katkısı çoktur, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kendisine emeği çoktur. Bu muhteşem insan parlamento hukukunu çok iyi bilen, biz parlamentoda görev yaparken takıldığımız her noktayı önceden düşünen, ya bu Özgür Özel ne kadar iç tüzüğe hakim deniyorsa aslında o işin görünmez kahramanı Levent Beydir. Benim en büyük hayalim onu yürütmeden olduğumuzda parlamentonun kanunlar başkanı yapabilmekti. Ancak maalesef o günleri göremedi. Bir tesellim vardır ki bu partiyi bu kadar çok seven bir insan kanser tedavisi görüyordu ve 31 Mart günü entübeydi, 31 Mat günü uyanık kalmayı istemiş. Yoğun bakımda televizyon açıkmış. Ben seçimden 3 gün sonra gittim tabii ziyaretine. Hiç yalnız bırakmadık. Ben de seçim öncesi kazanıp geleceğim söz demiştim. O odadaydı yoğun bakımda ve entübe halindeyken uyanık olduğu bir saat diliminde ziyaret ettim. 31 Mart gecesi eşi anlattı, televizyonu gösterdi halk TV açıktı böyle yaptı, ben 31 Mart seçim başarısının milletvekillerine ve grubumuza düşen başarıyı kendisine atfediyorum. Ruhu şad olsun.

Biz bu ülkeye bu adaleti getirene kadar mahkemedeki adaletten herkes memnun olana kadar, sosyal adalet bu ülkede yaşayan herkes kendini eşit yurttaşlar olarak hissedene kadar kimsenin hakkını kimsede bırakmadan bu ülkede ekonomik adaleti sağlayıp önce açlığı sonra da yoksulluğu bitirene kadar sonuna kadar çalışacağız ve mücadele edeceğiz. TC bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların anı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp oradan güç alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet, anayasa ortadan kalkar, o zaman keşmekeş olur o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade vatandaştan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen uyması gerekir. Anayasaya uymak AİHM kararlarına AYM kararlarına bağlayıcılığına uymakla olur.

“ORADA OLACAĞIM, İŞÇİLERLE BİRLİKTE BİR KİŞİNİN BURNU KANAMADAN KUTLANMASINA KEFALETİ BEN KOYUYORUM”

Önümüzdeki günlerde 1 Mayıs geliyor, 1 Mayıs Taksim’de kutlanması gereken, hak olan işçi bayramıdır. 1 Mayıs’ta işçiler Taksim’e çıkmak kanlı 1 Mayıs’ların matemini gelecekteki güzel günler için mücadeleyi orada yaşamak istiyorlar. Bir zamanlar Taksim 1 Mayıs’a yeniden açıldığında övünenler şimdi yasaklıyorlar, izin vermiyorlar, polise kanunsuz emirler veriyorlar. DİSK bu konuda AYM’ye gitti mahkemeyi kazandı yargı Taksim 1 Mayıs’ta açık olsun derken hâlâ Taksim’i 1 Mayıs’ta kapalı tutmak bir kompleksten boşa bir kaygıdan başka bir şey değil. Siz Taksim Meydanı’nı egemenliğinizin bayrağı görürseniz insanların oraya çıkmasını size karşı çıkması sanırsanız o zaman siz egemen değilsiniz demektir. Yasaklarsanız engellerseniz gaz sıkarsanız o zaman belki o gün o meydanın işçilere emekçilere açılmasını bir başka 1 Mayıs’â bırakırsınız. Ama o 1 Mayıs’ta artık siz olmazsınız, çünkü bittiniz tükendiniz demektir. Karar alıcılara sesleniyorum, var mısın? Ben kefilim, orada olacağım, işçilerle birlikte bir kişinin burnu kanamadan kutlanmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin, barışın, özgüvenin elidir, 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir. Emekçilerin elini havada bırakmayın!

ÇETİN DOĞAN VE MAKBULE ÖZER İÇİN ÇAĞRI

Bu aksine o terör örgütünü güçlendirirse senin yaptığın böyle uygulamalar güçlendirir. 83 yaşında Türkçe bilmeyen kadını bilmeden muayene ettiği birisi için hapiste atmak taban yapar terör örgütüne. Güçsüzleştirmek için demokrasi lazım, kendine güvenmen lazım. 83 yaşındaki kadınlarla hastalarla uğraşarak adalet gücü otoritesi temin edilmez. Yapmayın, vazgeçin bunlardan.

 

 

 

 

karar.com

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler