Sosyal Medya

Genel

Recep Erçin:  Bankalar ‘locals’den alıp zengine veriyor

Para parayı çeker derler ya enflasyonist dönemde de enflasyonla mücadele ederken de cefası dar gelirliye sefası zengine olan bir model söz konusu. Gelin adını koyalım: bu bir faiz soygunudur.

Recep Erçin:  Bankalar ‘locals’den alıp zengine veriyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de yaptığı konuşmada yurtiçi yerleşikler tabirini “locals” diye telaffuz etmesi sosyal medyada gündem oldu.

 

Öyle bir refah ülkesiyiz ki emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin geçim derdini, KOBİ’nin, esnafın ayakta kalma mücadelesini, her gün değişen fiyatları unuttuk bunu konuşmaya başladık.

 

İncir çekirdeğini doldurmayacak türden tartışmalar.

 

Az çok ekonomi bilenler yurtiçi yerleşikler tabirine aşinadır.

 

Merkez Bankası verilerinde ve raporlarında da kullanılır.

 

Bunun bir de yurtdışı yerleşikler tarafı vardır; yabancılar.

 

Ekonomiyi oluşturan ekonomik aktörlerin kararlarıdır.

 

Haliyle bunu yurtiçi yerleşikler yani yerliler ve yurtdışı yerleşikler yabancılar diye sınıflandırırız.

 

Elbette Bakan Şimşek, bir devlet adamı olduğundan “locals” yerine özel olarak “halk” yani “people” kelimesini de kullanabilirdi fakat konuşması ekonomi içerikli olduğundan orada yurtiçi yerleşikler yerine geçen “locals” tercih etmiş.

SUNİ GÜNDEMLERİ BIRAKALIM

 

Şimdi bu suni gündem esasen rasyonel yani neoliberal politika izleyen ekonomi yönetimine zaman kazandırır.

 

Ekonomik aktörler yüksek faiz ve yüksek enflasyon altında ezilirken bu suni tartışmalar yerine ekonomi politikalarının faturasını neden geniş halk kitlelerinin ödediğini tartışmak daha isabetli olur.

 

Bundan ötürü bugünkü köşemde gözden kaçan bir hususu gündeme getirmek istedim.

 

Ekonomi haberlerinde zaman zaman manşetlerde görüyoruz: “Mevduat faizi şu kadar oldu!”

 

Son gelinen seviyeler itibarıyla yüzde 55’lerden yüzde 65’lere ulaşan bir aralık söz konusu.

 

Hatta bankaların mevduat yarışına girdiği ve KKM’den dönen mudilere vadesine göre yüzde 70’e kadar faiz teklif ettikleri ifade ediliyor.

 

Ediliyor da gerçek öyle mi?

 

Hem öyle hem değil.

 

Açtım Körfez sermayeli bankadan baktım. Mevduata yüzde 45-48 arasında teklif sunuyor.

 

Cumhuriyetimizle yaşıt bankamız da biz fakirlere yüzde 47-48 mevduat faizi teklifi veriyor.

 

İnternetten biraz tarama yaptım. Birçok kredi ve mevduat faizi hesaplayan site var. Bankalara göre teklifleri sıralıyor. Örneğin 30-100 bin TL mevduat ve 91 gün vade için oranlar yüzde 37’den yüzde 56’ya kadar çıkıyor. Yüzde 37 veren en büyük kamu bankası. Yüzde 56 veren de ülkenin ikinci büyük sermaye grubunun bankası. Diğerleri değişiyor. Ancak not edelim Merkez Bankası’nın yüzde 50’lik politika faizinin üzerinde mevduat faizi veren bankalar yeni müşterilere onları teklif ediyorlar.

 

Mesela açtım sitesinden baktım Türkiye’nin en büyük özel bankalarından İspanyol bankasının internet sitesinde 30-100 bin TL 3 ay vadeli baktım yüzde 35-37 teklif ediyor.

 

BUNUN ADI MEVDUAT SOYGUNU

Şimdi gelelim işin soygun kısmına. Geçenlerde Forbes Türkiye listesine göre ülkemizin en zengin ilk on iş insanından birinin kahvesini içmeye gittim. Konuşulanlar kayıt dışı olduğundan bir söyleşi haline getirmedim. Ancak konu açıldığı için isim vermeden burada sizlere aktarmak vazifemiz. Bu mevduat konusunu “patron” ile de tartıştık. Mevduat faizlerinin düşük olmadığını yüzde 55-60’lar mertebesine çıktığını söyledi. Ben de bankadan uygulamayı açarak “Bize o faizleri vermiyorlar.” dedim. Yani anlayacağınız bankalar küçük mudiye az faiz büyük mudiye çok faiz veriyor.

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre yurt içinde yerleşik mudi sayısı 168 milyon 94 bin. Toplam mevduat tutarı da 8.53 trilyon TL. Bir milyon TL ve üzerinde mevduata sahip olanların sayısı 1.36 milyon ve toplam mevduat varlıkları yaklaşık 6.6 trilyon TL. Yani toplam mudi sayısının binde 8’i toplam mevduatın yüzde 77’sine sahip. 250 bin TL ile 1 milyon TL arasında Türk parası mevduata sahip mudi sayısı da 3.8 milyon bunların varlığı ise bir trilyon liradan biraz fazla. Para parayı çeker derler ya enflasyonist dönemde de enflasyonla mücadele ederken de cefası dar gelirliye sefası zengine olan bir model söz konusu. Gelin adını koyalım: bu bir faiz soygunudur.

 

Yazarın izniyle Aydınlık.com.tr’den yeniden yayınlandı

BAKMADAN GEÇME

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

Benzer Haberler