Sosyal Medya

Ekonomi

Prof. Asaf Savaş Akat ve Prof. Hakan Kara: Krizden çıkışın maliyeti yüksek olacak

Ekonomistler Asaf Savaş Akat ve Hakan Kara, krizden çıkmanın yüksek maliyetli olacağını vurguladılar. Kara, Türkiye için özgü bir ekonomik programın…

Prof. Asaf Savaş Akat ve Prof. Hakan Kara: Krizden çıkışın maliyeti yüksek olacak

Ekonomistler Asaf Savaş Akat ve Hakan Kara, krizden çıkmanın yüksek maliyetli olacağını vurguladılar. Kara, Türkiye için özgü bir ekonomik programın fiyat istikrarına ulaşmak için gerekliliğine dikkat çekerken, Akat ise enflasyonla mücadele için uzlaşının önemine işaret etti.

Son durum, İktisat ve Toplum Dergisi tarafından düzenlenen bir panelde ele alındı. Panelde konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Asaf Savaş Akat, mevcut programın ve siyasi iradenin kalıcı bir düşüş sağlayamayacağını belirterek, gelecek iktidarların geniş kapsamlı bir uzlaşı ile kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlayacak bir programa hazırlanması gerektiğini önerdi. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Hakan Kara ise Türkiye’ye özgü bir ekonomik programın fiyat istikrarını sağlayabileceğini savundu.

Prof. Hakan Kara, yapısal sorunların parasal araçlarla çözülemeyeceğini belirtti ve uygulanacak kapsamlı programın çerçevesini “kalıcı fiyat ve finansal istikrar için alternatif politikalar geliştirilmesi” olarak tanımladı. Parasal ve mali disiplin, risk birikiminin sınırlanması ve dayanıklılığın artırılması gerektiğini vurgulayan Kara, enflasyonun daha geniş bir ekonomik olgu olduğunu ve bu nedenle verimlilik başta olmak üzere, üretim ve parasal sistemin dengeli bir şekilde ele alınması gerektiğini savundu.

Türkiye’nin yüksek döviz riski taşıdığına dikkat çeken Hakan Kara, seçimden sonra iyileşmenin başlamasına rağmen yüksek riskin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın zararına da değinen Kara, “Merkez Bankası’nın zarar etmesi normal şartlarda çok önemli değil, ancak burada yanlış bir politikanın ömrünü uzatmak için zarar yapıldığını” belirtti. Ayrıca, değerleme hesabıyla birlikte GSYH’nin yüzde 6,4’üne kadar bir zararın söz konusu olduğunu ifade etti. Normal şartlarda Hazine’nin Merkez Bankası’nı sermayelendirmesi gerektiğini vurgulayan Kara, IMF’nin gelmesi durumunda bu sermayelendirmenin hemen talep edileceğini belirtti.”

Hakan Kara, Türkiye’ye özgü bir ekonomik programın gerekliliğini vurgularken, makroekonomik risklerin henüz gerçekleşmediğini, ancak kur ve beklentiler üzerindeki zorlukların devam ettiğini belirtti. Ayrıca, kurdan enflasyona geçişin güçlü olduğunu ve bu nedenle Merkez Bankası’nın kur üzerindeki kontrol isteğinin yüksek olduğunu ifade etti. Yüksek dolarizasyonun da endişe verici olduğunu kaydetti.

Hakan Kara, krizi önlemenin maliyetinin yüksek olacağı görüşünü vurgularken, Türkiye’nin özel bir ekonomik programa ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Geçmiş kriz deneyimlerinden yola çıkarak, Türkiye’nin makroekonomik istikrarı sağlayacak bir program geliştirebilecek yeteneğe sahip olduğunu belirtti. Kurumların bir araya gelerek özgün bir tasarım yapması gerektiğini ve sadece faiz politikalarına odaklanmamanın önemini vurguladı.

Ayrıca, Türkiye’nin büyümesinin dış sermaye akımlarıyla yakından ilişkili olduğunu ve bu ilişkinin kırıldığı bir programın önemine değindi. Sermaye akımlarıyla ilgili olarak sert önlemler önermek yerine, akımları amaca uygun şekilde yönlendirmenin daha uygun olduğunu belirtti.

“Enflasyonda kalıcı düşüş beklemiyorum” diyen ekonomist Asaf Savaş Akat, mevcut program ve siyasi görünümle enflasyonda kalıcı bir düşüş öngörmediğini belirterek, “Enflasyon yüzde 40’a düşer mi, evet düşer… Geçmişte defalarca bunu gördük. Önemli olan zaten bundan sonrası” dedi.

Akat, mevcut siyasi ortamda iktidarın ekonomik yaklaşımı nedeniyle enflasyonda kalıcı bir düşüşün gerçekleşmeyeceği görüşünde olduğunu ifade ederek, olası bir yeni hükümetin kalıcı bir düşüş için geniş kapsamlı bir uzlaşıyla, sermaye ve halkın çıkarlarının dengeleneceği bir yaklaşım ve uzlaşma ile kalıcı fiyat istikrarına kavuşulması için şimdiden hazırlanılması gerektiğini vurguladı. Akat, ekonomik sorunların çözümünde durgunluğun ve buna bağlı olarak zorlukların yaşanması gerektiğini, uzun vadede gelir artışı için bu zorlukların gerekliliğini ve bunun için herkesin ikna edilmesi gerektiğini belirtti.

Panelde, Türkiye’nin IMF ile bir anlaşma yapmasının zorlukları aşmaya yardımcı olup olmayacağı da tartışıldı. Hakan Kara, IMF’nin kesinlikle Ortodoks bir politika önereceğini ancak kendisinin Türkiye için özgün bir program önerdiğini hatırlattı. IMF’nin talepleri arasında Merkez Bankası zararının Hazine tarafından karşılanması gibi unsurların bulunacağını belirten Kara, “Temel sorunumuz güven. Güven sağlanmalı, itibar kaybı giderilmeli. IMF ile programa itibar sağlanır mı… Şu anki sistemde standart bir stand-by ile sorunları çözmek mümkün görünmüyor” dedi.

Asaf Savaş Akat, hükümetin IMF ile bir anlaşmaya varmak istemediğini belirterek, enflasyonda kalıcı bir düşüş yerine dalgalanan ancak çok düşük olmayan bir seviyenin sürdürülmeye çalışılacağı yönündeki görüşünü sürdürdüğünü ifade etti.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Timur Han Gür, Türkiye’deki ekonomik sorunların siyasi tercihler sonucu ortaya çıktığını vurguladı.

IMF ile bir anlaşma yapılması halinde mevcut önerilen programdan çok da farklı olmayan bir programın gündeme geleceğini belirten Timur Han Gür, “Körfezde para arayacağımıza, üyesi olduğumuz bir kuruluştan daha uygun maliyetle kaynak bulmanın da bir sakıncası yok” şeklinde konuştu.

Ömer Faruk Çolak da değerlendirmesinde, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemiyle merkez bankası bağımsızlığının ortadan kalkmasının bir kırılma yarattığını belirterek, merkez bankası başkanlarının “ABD’de eğitim görmüş kişiler” şeklinde popülerleştirilerek kamuoyuna sunulmasını eleştirdi.

 

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler