Sosyal Medya

Genel

Hrant Dink cinayetine giden süreçte neler oldu?

Hrant Dink cinayetinin üzerinden geçen 17 yıl, ardında zorlu bir adalet mücadelesi, tahliye edilen bir tetikçi ve cezasızlıkla sonuçlanan bir dava bıraktı.

Hrant Dink cinayetine giden süreçte neler oldu?
dw.jpeg

Alican Uludağ

Agos gazetesini 1996 yılında kuran ve yayın yönetmenliğini üstlenen Hrant Dink, ölümünden önce gazetesinde kaleme aldığı yazılar nedeniyle hedef alınmaya başlamıştı.

6 Şubat 2004 tarihindeki yazısında Sabiha Gökçen’in Ermeni kökenli olabileceğini yazması üzerine Genelkurmay Başkanlığı, Dink aleyhinde sert bir açıklama yaptı. Dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergün Güngör de MİT’in talebi üzerine Dink’i valiliğe çağırdı. Bu görüşmede Güngör’ün yanında iki MİT görevlisi Dink’i uyardı. 13 Şubat 2004 tarihindeki bir yazısında “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur” sözleri nedeniyle de Dink hakkında TCK’nın 301. maddesi kapsamında “Türklüğü aşağılamak” suçundan dava açıldı.

Bilirkişi raporuna rağmen Dink 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve karar ertelendi. Hrant Dink, öldürülmeden önce kaleme aldığı son yazısında ise “Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce” diyordu.

Bu yazısının ardından Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, İstanbul’un Şişli ilçesinde Halaskargazi Caddesi’nde, bundan tam 17 yıl önce, 19 Ocak 2007 tarihinde tetikçi Ogün Samast tarafından vurularak öldürüldü.

Tetikçiye “Aslanım benim” diyen polisler

Olay yerinden kaçan Samast, babasının ihbarı üzerine İstanbul’dan Trabzon’a giderken Samsun Otogarı’nda yakalandı.

Samsun Emniyeti’ne götürülen Samast ile jandarma görevlileri, “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” yazılı Atatürk posteri önünde, Türkiye bayrağı ile “hatıra” fotoğrafı çektirdi. Bu ana ilişkin görüntülerde polislerin “Abine şöyle güzel bir poz ver, hem de gülerek bir poz ver”, “Aslanım benim, aferin Ogün” dedikleri duyuluyordu.

Daha sonra Ogün Samast’ın cinayet için özel olarak seçildiği anlaşıldı. Olay tarihinde 17 yaşında olduğu için düşük cezayla kurulacaktı. Öyle de oldu. Samast’a, “çocuk” olduğu için ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine 21 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Tüm cezanın infazını tamamlayan Samast’ın 15 Ekim 2023’te de şartlı tahliye edildi.

Soruşturma sürecinde Hrant Dink’in öldürüleceğini dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bildikleri anlaşıldı. Jandarma İstihbarat’a çalışan Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin Dink’in öldürüleceğini Jandarma’ya bildirdiği öğrenildi. Aynı şekilde 17 Kasım 2004 tarihinde Trabzon İstihbarat Şube tarafından “yardımcı istihbarat elemanı” olarak kullanılmaya başlanan Erhan Tuncel’in de 17 Şubat 2006’da Dink’e yönelik eylem yapılacağı bilgisini Trabzon Emniyeti’ne verdiği ortaya çıktı.

Ancak ne Trabzon Emniyet Müdürlüğü ne de İstanbul Emniyet Müdürlüğü gerekli önlemleri aldı.

Bunun sorumlularından biri de cinayetten önce Trabzon Emniyet Müdürlüğü yapan Ramazan Akyürek’ti. Akyürek, Dink’in öldürüleceğine ilişkin istihbaratlara karşın gerekli tedbirleri almadı. Cinayetten sonra ise buna ilişkin kayıtları sildi. Akyürek, bu nedenle “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsine, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dönemin İstihbarat Daire C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Polisin izlediği Yasin Hayal cinayeti organize etti

Cinayetin planlanmasında rol alan Yasin Hayal, Jandarma ve Emniyet tarafından yakından tanınan bir isimdi. 2004 yılında Trabzon’da McDonalds şubesine el yapımı bomba atarak 6 kişinin yaralanmasına neden olmuştu. Ancak bu eylemi “terör suçu” olarak kabul edilmedi. Hayal, 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yaklaşık 11 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

Hayal, bu olaydan sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubenin takibine girdi. İnfaz yasası uyarınca cezası 22 aya düşen Hayal, bir daha cezaevine girmedi. Hayal, Dink davasında “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” dahil çeşitli suçlardan 14 yıl 22 ay 75 gün cezasına çarptırıldı. Hayal, cezaevinden yeni bir infaz indirimi yasası çıkmazsa en erken 25 Temmuz 2047 tarihinde tahliye olacak.

Erhan Tuncel de Hrant Dink cinayetini azmettirmek dahil birçok suçtan toplam 96 yıl 6 ay ağır hapis cezası aldı. Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ise “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan 25 yıl ve “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Beraat eden polisler kimler?

Dink cinayetinden 7 ay öncesine kadar Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç, “İhmali davranışla kasten öldürmek” suçundan beraat etti. “Kamu görevlisinin görevi ihmal” ve “Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması” suçlarından ise zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalattin Cerrah, Dink’e yönelik “ses getirecek eylem” istihbaratını bilmekle suçlandı. Ancak Cerrah, Dink hakkında koruma kararı çıkarmadı. Cerrah, mahkemede gereken önlemleri aldığını ancak Dink’in öldürüleceğine dair istihbaratı içeren F4 raporunun kendisinden saklandığını öne sürdü. Yargılandığı davada Engin Dinç gibi beraat ve zamanaşımı kararlarıyla kurtuldu. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay da berat eden isimlerdendi.

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler