Ekonomi
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: IMF iktidardan insaflı çıktı
IMF’nin yıllık Türkiye ekonomisi gözden geçirme raporu geçen hafta yayımlandı. Tahmin edilebileceği üzere Washington’da yerleşik uluslararası mali kuruluşun piyasacı ezberlerinden…
IMF’nin yıllık Türkiye ekonomisi gözden geçirme raporu geçen hafta yayımlandı. Tahmin edilebileceği üzere Washington’da yerleşik uluslararası mali kuruluşun piyasacı ezberlerinden vazgeçemediği, buna karşın salgın döneminde halka ve küçük işletmelere yönelik nakdi yardımlar konusunda Türkiye ekonomisini yönetenlerden daha insaflı davrandığı, bütçeden daha fazla kaynak ayırabileceğini vurguladığı görülüyor.
IMF raporunun değerlendirmesine ayırdığımız bugünkü yazımız üç bölümden oluşuyor; önce çalışmanın temel bulgularını özetliyor, ikinci bölümde olumlu bulduğumuz önerileri sıralıyor, üçüncü bölümde ise kurumun koşullandığı neoliberal zihniyete ilişkin eleştirilerimizi dile getiriyoruz.
TÜRKİYE’NİN POTANSİYEL BÜYÜME HIZI YÜZDE 3,3’E DÜŞTÜ
IMF raporunun temel bulguları madde madde şöyle sıralanabilir:
>> Türkiye ekonomisinin 2021 yılında, 2020’deki keskin yavaşlamanın yarattığı baz etkisiyle yüzde 5,8 büyümesini bekliyor. Ne var ki, 2022-2026 arası 5 yılda büyüme oranını yüzde 3,3’e çekiyor. Buradan ekonominin “potansiyel büyüme hızının” yüzde 3,3 civarında düşük sayılabilecek bir tempoda gelişmesini öngördüğü ortaya çıkıyor.
>> 2021’de büyümeye yüzde 5,3 katkı yapması tahmin edilen net ihracatın, 2023’ten itibaren yine eksiye dönmesini beklediği görülüyor.
>> 2021’de yüzde 16,5 tahmin ettiği yılsonu enflasyonunun, yüzde 12,5’te istikrar kazanacağı projeksiyonu yapılıyor. Böylelikle enflasyonu yüzde 5’e indirme hedefinin gerçekçi bulunmadığı anlaşılıyor.
>> Bu yıl yüzde 12,5’e ineceğini tahmin ettiği işsizliğin de 2026’da hala yüzde 10,5 düzeyinde kalmasını bekliyor. Böylelikle Türkiye’nin en ağır sosyal sorunu işsizliğin alt edilmesinde de fazla mesafe alınmasından umutlu olmadığı ortaya çıkıyor.
>> Türkiye ekonomisinin giderek dış kaynaklara dayalı kredi büyümesinin tetiklediği talebe bel bağladığı vurgulanıyor. Bu sayede yaratılan büyüme cari açığı büyütüyor, dış açığın borçla finanse edilmesi yabancı finansmana daha da fazla gereksinim duyulan bir kısır döngü yaratıyor. Kamu bankalarının hızlı kredi genişlemesinde başı çekmeleri sonucu enflasyon kontrolden çıkıyor, TL’ye güvensizlik dolarizasyon eğilimini artırıyor.
>> IMF verileri bir anlamda “128 milyar dolar nerede?” tartışmasına katkıda bulunuyor. 2020’de ihracat reeskont kredileri, döviz swapleri, altın hareketleri, döviz cinsi net dış ve iç borçlanmalar göz önüne alınıp, Botaş’a döviz satışları düşülünce, Merkez Bankası rezervlerinin 95 milyar dolar artacağı hesaplanıyor. Ne var ki tam aksine net uluslararası rezervlerin 27 milyar dolar düştüğü gözleniyor. Buradan kamu bankaları aracılığıyla 122 milyar dolar civarında döviz satışı yapıldığı sonucu çıkıyor.
>> Rapor haftalık repo oranını yüzde 19’a yükselten parasal sıkılaşmayı olumlu karşıladığını belirttikten sonra; bırakın yılın ilerleyen aylarında faiz indirimini, enflasyonun reel faizleri aşağı çekmesi halinde ilave sıkılaştırmayı salık veriyor.
>> Türkiye ekonomisinin 2020’nin ikinci çeyreğindeki salgın nedenli durgunluğa çabuk refleks verip 2020’yi pozitif büyümeyle kapatan az sayıda ekonomiden biri olması övülüyor. Ne var ki uygulanan önlemlerin, piyasalara likidite pompalamaya dayanan kredi ve garanti temelli olduğu, bütçeden nakdi yardımların çok sınırlı kaldığı belirtiliyor. Yoksullara 1,5 milyon kişi daha eklenmesi acı gerçeği hatırlatılıyor.
>> Böylesine büyük dış finansman gereksinimiyle, döviz mevduat hesaplarının yüksekliğiyle, düşük rezerv düzeyiyle ekonominin şoklara açık olduğunun altı çiziliyor. IMF’ye göre, yeni bir parasal gevşeme, diğer bir ifadeyle faiz indirimi en önemli iç ekonomik risk. Gelişmiş ülkelerdeki olası faiz artışları ve küresel düzeyde riskten kaçış psikolojisinin egemen olması ise başlıca dış riskler. Diğer riskler ise aşılamada aksaklıklar ve olumsuz jeopolitik gelişmeler diye sıralanıyor.
IMF’DEN BAZI YERİNDE ELEŞTİRİLER
IMF raporunda bizim de katılacağımız, hiç olmazsa böyle yapılsaydı diyerek imzamızı atacağımız çok sayıda eleştiriye yer veriliyor. İşte bazı satır başları:
>> Pandemi karşısında para ve kredi genişlemesine dayanan yoğun bir likidite enjeksiyonu yaşandı. Buna karşın sağlık harcamaları; hanehalkına, firmalara ve çalışanlara doğrudan nakit ödemesi destekleri ise GSYH’nin yüzde 2’si civarında çok düşük seyretti. Bütçe açığının GSYH’nin sadece yüzde 0,5’i ile sınırla kalması, Türkiye’nin benzer ülkelerin aksine fazla sıkı maliye politikaları izlediğini gösteriyor.
>> Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin denetimi sıkılaştırılmalı, bilgilerin şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanması sağlanmalı. Bütçe dışı fonlar da aynı biçimde şeffaf ve denetime açık hale getirilmeli. Varlık Fonu’nun yatırım ve borçlanmaları bütçede gösterilmeli ve Sayıştay denetimine tabi kılınmalı.
>> İşsizlik sigortası fonunun amaç dışı kullanılarak kaynaklarının erimesine son verilmeli.
>> Kripto para piyasası yakın denetime tabi kılınmalı, gerekli düzenlemeler getirilmeli ve işlem yapan kurumlar için yeterli sermaye koyma şartı uygulanmalı.
Yazının tamamı burada.
BAKMADAN GEÇME
-
Döviz
/ 2 Mayıs 2024Tahvil piyasasındaki likidite sıkışıklığı düzenleyicileri risklere karşı tetikte tutuyor
Mart 2022’de ABD Merkez Bankası agresif bir faiz artırımı kampanyası başlattı. Bunun amacı yükselen enflasyonla mücadele etmekti ancak ikincil bir…
Ekonomi
/ 2 Mayıs 2024IMF Türkiye Masası Şefi James Walsh: TCMB doğru yolda, enflasyonun düşeceği konusunda hemfikiriz
IMF Türkiye Masası Şefi James Walsh TCMB’nin para politikasını sıkılaştırma ve finansal sistemi reforme etme konusunda uzun bir yol kat…
Döviz
/ 2 Mayıs 2024Fed faizi değiştirmedi, Powell faiz artışı yok dedi ve bilanço daraltma hızı değişti
FED, politika faizini geçen Temmuz ayından bu yana ki seviyesi %5,25-5,50’de değiştirmeden sabit tuttu ancak faiz indirimi beklentilerini “öldürmedi.” Toplantı…
Döviz
/ 2 Mayıs 2024Mevduat ve yatırım fonlarında stopaj artırıldı
Mevduat ve katılım hesaplarından elde edilen faiz ve kâr paylarında vadesine göre yüzde 7,5, yüzde 5 ve yüzde 2,5 oranlarında indirimli gelir vergisi kesintisi yapılması kararlaştırıldı.
Çetin ünsalan
/ 2 Mayıs 2024Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Banker Bilo ekonomisi…’
Ülkede işler iyice Yeşilçam tipi bir ekonomi yönetimine doğru koşuyor. Her fırsatta dram ve komediyi eş zamanlı yaşıyoruz...
Erol Taşdelen
/ 2 Mayıs 2024Erol Taşdelen Yazdı: ‘Hepimiz dijital dolandırıcı olarak suçlanıp yargılanabiliriz…’
Bir gün sizi Emniyetin “Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü” tarafından veya Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığından aranıp ifadeye davet edilebilirsiniz...
Genel
/ 2 Mayıs 2024Yapay zeka, mavi yakalılardan sonra beyaz yakalıları tehdit ediyor!
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yapay zekanın insan hayatına etkilerini değerlendirdi...
Borsa
/ 2 Mayıs 2024TEB ile EBRD arasında 25 milyon Euro tutarında yeni bir iş birliği anlaşması imzalandı
Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında 25 milyon Euro tutarında yeni bir iş birliği anlaşması imzalandı...
Genel
/ 1 Mayıs 2024Özel: Birileri Taksim’i kendinin egemenlik sancağı olarak görüyor
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla alınan tedbirler kapsamında Saraçhane’den Kasımpaşa’ya Taksim Meydanı’na çıkan cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.…
Raporlar
/ 1 Mayıs 2024Eksun Gıda 2023 yılı cirosu 7,1 milyar TL oldu
Eksun Gıda’nın 2023 yılında cirosu 7,1 milyar TL seviyesine ulaştı. 2023 yılı finansal sonuçlarını Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlayan Şirketin ihracat…
Raporlar
/ 1 Mayıs 2024İTO: İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi arttı
2024 Nisan ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre % 4,89, toptan…
Raporlar
/ 1 Mayıs 2024BMD Araştırma: BİST Şirket Karları 12A23
BRLSM: 12A23’te 12A22’ye göre 50,4% büyümeyle 3.968 milyon TL gelir elde etti. Şirketin brüt karı 83,6% artışla 410 milyon TL oldu.…
Ekonomi
/ 1 Mayıs 2024Mücteba Onurhan ÖZMUMCU: Dolaylı vergilerin enflasyona etkisi
Vergiler, dolaysız/dolaylı olmalarına göre, konularına göre veya kişisel ve objektif olmalarına göre ayırıma tabi tutulabilirler. Vergilerin, vergilemede adalet ilkesine uyup…
Benzer Haberler