Sosyal Medya

Ekonomi

İKMİB Başkanı Pelister: “Kimya ihracatının sürdürülebilirliği için artık değişim ve dönüşüm zamanı”

İKMİB tarafından hazırlanan “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu” kimya ihracatında yeni dönemin şifrelerini veriyor...

İKMİB Başkanı Pelister: “Kimya ihracatının sürdürülebilirliği için artık değişim ve dönüşüm zamanı”

Türk kimya sektörünün ihracattaki öncüsü İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), küresel ticaretin geleceğini doğrudan etkileyecek yeşil ekonomi ve döngüsel ekonomi kavramları ışığında sektörü bekleyen değişim ve dönüşüme pusula olacak yeni bir rapora imza attı.

İKMİB tarafından hazırlanan “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu” kimya ihracatında yeni dönemin şifrelerini verirken, özellikle AB Yeşil Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde sektörü bekleyen riskler, fırsatlar ile Türk kimya ihracatının küresel ticaretteki payını koruması için atılması gereken yeşil adımları mercek altına alıyor.

Sektör temsilcileriyle ve ihracatçılarla paylaşılan “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu”nun tanıtım toplantısı İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in ev sahipliğinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve İKMİB Yönetim Kurulu ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.

Gültepe: “Özellikle AB pazarında payımızı korumak ve artırmak için Yeşil Mutabakat’a uyum hayati önem taşıyor”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, üretim ve ihracatın ülke ekonomisinin itici gücü olduğunu vurgulayarak, “ İhracatta 11 ayda 233 milyar dolar sınırına ulaştık. 2023’ün sonuçlarını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 2 Ocak’ta açıklayacağız. Bu yılı inşallah 255 milyar doların üzerinde ihracatla kapatacağız. Hizmet ihracatında da 100 milyar dolar sınırına yaklaşacağımızı öngörüyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünü hem mal hem de hizmet ihracatında iki rekorla tamamlayacağız. İhracatta en büyük pazarımız Avrupa Birliği. Toplam ihracatımızın yüzde 42’sini AB ülkelerine yapıyoruz. İngiltere ile birlikte oran yüzde 45’in üzerine çıkıyor. Bu büyük pazarın bizim için alternatifi yok. AB Yeşil Mutabakat ile 2050’de Karbon sıfır hedefine odaklandı. Pazardaki gücümüzü korumak ve artırmak için ihracatımızı Yeşil Mutabakat kriterlerine uyarlamamız gerekiyor. Kimya sektörümüzün yol haritasının hazır olması önemli. Çünkü kimya temelli ürünler pek çok sektör tarafından ara mal olarak kullanılıyor. Yani kimya, tüm sektörlerin doğal tedarikçisi konumunda bulunuyor. Kimya ülkemizde de en büyük ihracatçı sektörlerimiz arasında yer alıyor. 2022’yi 33,5 milyar dolarla lider tamamlamıştı. Bu yıl küresel pek çok zorluğa rağmen 11 ayda 28 milyar dolara yaklaştı. Özellikle AB pazarında payımızı korumak ve artırmak için Yeşil Mutabakat’a uyum hayati önem taşıyor. Çünkü Yeşil Mutabakat’a uyum süreci hızlanıyor. Yeşil dönüşüm zorlu ve maliyetli bir süreç. Özellikle KOBİ düzeyindeki firmaların öz kaynaklarıyla dönüşümün altından kalkamayacakları için finansman çok önemli. İGE A.Ş. ile dönüşümün finansmanı için çalışmalarımız devam ediyor.  Ayrıca KOSGEB, ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ kapsamında önemli bir destek programını devreye aldı. Teşvik programlarının önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğine inanıyorum. Bu inançla Kimya Sektörümüzün Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nın hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Pelister: “Kimyada daha fazla ihracat için sürdürülebilirliğe adapte olmamız şart”

Sadece kimya sektörünü değil, kimyanın dokunduğu tüm lokomotif sanayi alanlarını da doğrudan ilgilendiren bir sürdürülebilirlik haritası hazırladıklarını ifade eden İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Yakın dönemde hayatımıza giren “Yeşil Ekonomi” ve “Döngüsel Ekonomi” kavramları, kimya ihracatımızın geleceğini doğrudan etkileyecek kritik bir uyum sürecini de beraberinde getiriyor. Özellikle ihracatımızın yüzde 40’tan fazlasını kapsayan AB pazarını ele aldığımızda, Yeşil Mutabakat ile birlikte devreye girecek “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması”, “Fit for 55” ve “AB Emisyon Ticaret Sistemi” (ETS) tüm sektörlerimizi olduğu gibi kimyayı da ciddi boyutta etkileyecek. Biz de İKMİB olarak hazırladığımız Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu ile kimyanın bu alandaki değişim ve dönüşümünün rotasını belirledik. Çünkü kimya sektörü diğer tüm sektörlere dokunan ve girdi sağlayan stratejik bir konumda. Kimya sektöründeki değişim diğer tüm sektörleri de etkileyecektir. Bu yönüyle kimya ihracatının sürdürülebilirliği için artık değişim ve dönüşüm zamanının geldiğinin bilincindeyiz” dedi.

Pelister: “Kimyada sürdürülebilirliğin inşası için öncelikli 8 amaç ve 4 temel taşıyıcı ayak belirledik”

Sera gazı emisyonlarından enerji ve su yönetimine, ürün tasarımından geri dönüşüme kadar, yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomide kimya sektörünün hazırlıklı olması gereken tüm değişim sürecinin rehberini hazırladıklarına dikkat çeken Pelister, “Hazırladığımız eylem planı raporu ile kimya sektörümüzün, ihracatçı firmalarımızın adım adım izleyeceği bir rota çizdik. Kimya sektörü olarak BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içindeki 17 amacın tamamına katılmakla birlikte, sektörümüzün en fazla etkileneceği 5’i birincil, 3’ü ikincil öncelikli 8 amaç belirledik. Sürdürülebilir bir kimya sektörünün 4 temel taşıyıcı ayak üzerine inşa edilmesi için de geniş bir vizyon perspektifiyle birlikte üzerimize düşen görevleri adım adım sıraladık. Düşük Karbonlu Ekonomi, Kaynak Verimliliği, Yatırım İhtiyacı, İnsanları ve Gezegeni Önemsemek başlıkları altında 16 alt sektörümüzün sürdürülebilirlik seferberliğini başlatması gerekiyor. Dolayısıyla kimya sektörümüzün sürdürülebilirlik trenini kaçırmadan, yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonominin getireceği yeni dönemin oyun kurucuları arasında yer almasını istiyoruz” diye konuştu.

Pelister: “Ülkemizde ivedilikle ETS kurulmalı ve karbon fiyatlama düzenlemesi getirilmeli”

Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren iki sektöründen biri olan ve son 5 yılda 130 milyar doların üzerinde ihracat yapan kimya sektörünün sürdürülebilirlik ekseninde yapacağı reformlarla küresel ticaretteki kaslarını koruyacağına inandığını dile getiren Pelister, “Önümüzdeki dönemde bizi en yakından ilgilendiren düzenlemelerden biri AB Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırlanan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” olacak. 1 Ekim 2023 tarihinde raporlama yükümlülüğü ile sınırlı olarak uygulamaya giren SKDM ile 31 Aralık 2025 tarihine kadar ihracatçılarımıza mali yükümlülük doğmayacak bir geçiş dönemi var. Ancak 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle karbon fiyatlaması ile ekstra bir yükün altına imza atmış olacağız. Emisyon raporlaması zorunlu iken ürünlerimizi ithal eden ülkelere ek bir karbon fiyatı doğacak. 2034 yılı ile birlikte maliyetler aşamalı olarak yükselecek. Bu nedenle, ülkemizde ivedilikle emisyon ticaret sistemi (ETS) kurulması ve karbon fiyatlama düzenlemesi getirilmesi çok önemli. Aksi durumda, Türkiye’deki ihracatçıların tümü ve özellikle kimya sektörümüz ihracatta dezavantajlı konuma düşme, rekabetçiliğini yitirme riskiyle karşı karşıya kalacak. Elbette bu süreçte kimya sektöründe dönüşüme yönelik en hızlı hareket eden ülkeler küresel kimyasal ürünler pazarında önemli bir avantaja sahip olacaklar. Yenilikçi ülkeler daha temiz ve düşük karbon emisyonlu ürünler için piyasanın taleplerini karşılayarak ilave pazar payı kazanacak. Bu sebeple Türk kimya ihracatının küresel ticaretteki güçlü kaslarını koruması için İKMİB olarak sürecin sürükleyici aktörü olmak için sorumluluk aldık. Ümit ediyorum ki, Türkiye ihracatına kaldıraç etkisi yaparak rekorlar kıran kimya sektörümüz yeşil dönüşüm, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik alanlarında tüm sektörlere rol model olacak adımlar atacak.” dedi.

BAKMADAN GEÇME

  • Pandemi bitti, kriz bitmedi: Otel doluluk oranı en düşük seviyede!

    Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, otel doluluk oranı Mart 2024’te %26,79’a gerileyerek pandemi döneminden bu yana en düşük seviyeyi gördü. Geceleme sayısı da bir önceki yıla göre ciddi düşüş yaşadı.

  • Google algoritması Türkiye’de tartışma yarattı!

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda Google’ın algoritma değişiklikleri tartışıldı. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşlarının görünürlüğünün kasıtlı olarak azaltıldığını savundu.

  • Döner fiyatını da valilik belirliyor!

    Erzincan’da et dönerin 100 gramlık porsiyonunun 320 TL’ye satılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Valilik devreye girdi, fiyat 290 TL’ye indirildi.

  • Kızılay’ın cirosu 9,7 Milyar TL’ye ulaştı: Yardım kurumu mu, holding mi?

    Çadır satışıyla eleştirilen Kızılay, ticari faaliyetlerini artırarak 2024’te 9,7 milyar TL ciroya ulaştı. Müteahhitlikten içeceğe kadar 14 farklı şirketle faaliyet gösteren kurumun şeffaflık konusunda da geri adım attığı dikkat çekti.

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

Benzer Haberler