Sosyal Medya

Ekonomi

ABD ile F-16 ve İsveç kilidi: İlk adımı kim atacak?

New York Times, 16 Aralık’ta “İsrail Hamas’ın Para Makinesini Yıllar Önce Buldu. Kimse Bunu Kapatmadı” başlığını taşıyan, istihbarat belgeleri, şirket kayıtları ve ilgili ülkelerden çok sayıda yetkiliyle yapılan röportajlara dayanan araştırma haberinde, “Hamas’ın yatırım portföyünde çok sayıda ülkenin yer aldığını; ancak Türkiye’de bulunan bir şirket ve Hamas’ın Musa Dudin adlı yatırım temsilcilerinin önemli bir rol oynadığını” yazmıştı.

ABD ile F-16 ve İsveç kilidi: İlk adımı kim atacak?

ABD ve Türkiye arasında birkaç gündür yaşanan telefon trafiğinin en önemli başlıkları İsveç’in NATO üyeliği ve Türkiye’nin ABD’den F-16 alma talebiydi. Her iki taraf önce diğer tarafın adım atmasını bekliyor.

Görüşmeleri ve ABD Kongresi’nin duruşunu VOA Türkçe’ye değerlendiren Türkiye uzmanı Alan Makovsky, taraflar arasındaki güven düzeyinin düşük olduğu ve Gazze’deki savaşın işleri daha da karmaşıklaştırabileceği görüşünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 Aralık’ta Katar dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, İsveç’in NATO’ya üyelik protokolünü parlamentoya sevk ederek görevini yaptığını söylemiş ve ABD’nin de F-16 satışını eş zamanlı olarak Kongre’den geçirmesi çağrısında bulunmuştu.

Erdoğan’dan F-16 konusunda ABD Kongresi’ne çağrı: “Gelin eş zamanlı adım atalım”

ABD Kongresi ise bu konuda herhangi bir adım atmadan önce, İsveç’in NATO üyeliği protokolünün TBMM tarafından onaylandığını görmek istiyor.

Başkan Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Aralık Cuma günkü telefon görüşmesine ilişkin Türkiye tarafından yapılan açıklamada, F-16 konusunun görüşüldüğü belirtilmiş; Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Türkiye’nin “NATO’da birlikte işlerliğinin geliştirilmesinin” ele alındığı kaydedilmişti.

Türkiye bir yandan da İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya’yı kapsayan dörtlü bir konsorsiyum tarafından üretilen Eurofighter Typhoon savaş uçaklarından 40 adet almak için görüşmeler yürütüyor.

Bazı uzmanlara göre Eurofighter görüşmeleri, ABD ile F-16 pazarlıklarında stratejik bir kaldıraç etkisi yapabilir ya da F-16 görüşmelerini tamamlayıcı bir unsur da olabilir.

Washington’daki düşünce kuruluşu Center for American Progress’ten Türkiye uzmanı Alan Makovsky, “Bu konuyu uzun süre konuşmamız olası. Çünkü kilitlenmiş görünüyor. Biden-Erdoğan görüşmesine ilişkin Beyaz Saray’dan yapılan açıklamadan ilginç bir alıntı yaptınız. Doğrudan F-16 demeden, Türkiye’nin NATO’da birlikte işlerliğinin arttırılması sözleriyle bunun ifade edilişi, ABD’nin Türkiye’ye Eurofighter satışı için Almanya üzerindeki etkisini kullanabileceğini de düşündürdü” diyor.

Eurofighter konsorsiyumunda dört üretici ortaktan biri bu uçakların bir ülkeye ihraç edilmesini veto edebiliyor. Türkiye’ye Eurofighter satışı konusunda Almanya’nın çekincelerinin olduğu biliniyor.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler Kasım ayındaki bir açıklamasında İngiltere ve İspanya’nın Almanya’yı ikna etmek için çalıştığını belirtmişti.

Taraflar arasında güven sorunu

Biden-Erdoğan görüşmesine ilişkin Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre iki lider önümüzdeki yaz Washington’da yapılacak NATO Zirvesi’ne kadar yakın temasta olmayı kararlaştırdı.

ABD Kongresi’ndeki dinamikler de göz önünde bulundurulduğunda tarafların eş zamanlı adım atmasının mümkün olacağı bir formül olabilir mi?

Washington ve Ankara arasında güven düzeyinin düşük olduğunu söyleyen Alan Makovsky’ye göre bu zor bir ihtimal.

Makovsky, “Satışa onay vermesi gereken iki senatör ve iki Kongre üyesi İsveç’in NATO üyeliği onayının önce gerçekleştiğinden emin olmak isteyecektir. Belki ben yeterince yaratıcı değilimdir, belki bir formül vardır ama böyle bir formül tarafların birbirine güvenmesini gerektirir” diyor.

İsrail-Hamas savaşıyla bağlantılı gelişmeler süreci karmaşıklaştırabilir mi?

Biden-Erdoğan telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın görüşmede, Erdoğan’a Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde son dönemdeki pozitif gelişmelere desteğini ifade ettiği belirtildi.

Ankara-Atina arasında gerilimin düşürülmesi ABD Kongresi’nin her iki kanadında yani Temsilciler Meclisi ve Senato’da yakından izlenen bir konu başlığıydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Aralık’ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’le görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, Yunanistan ve Türkiye arasında “çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığının” altını çizmiş; “Yeter ki büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım” sözleriyle iki ülke olarak sorunların çözümünde dünyaya örnek olabileceklerini kaydetmişti.

Miçotakis’ten Türkler’e kapıda vize sözü; Erdoğan’dan 10 milyar dolarlık ticaret hacmi vurgusu

Uzmanlara göre bu konu ABD Kongresi’nde F-16 satışını engelleyebilecek bir unsur olmaktan çıkmış görünüyor. Ancak Alan Makovsky’ye göre bu kez gündemde yeni bir konu daha var: İsrail ve Hamas arasındaki savaş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail, ABD ve AB’nin terör örgütü listesinde olan Hamas konusundaki söylemleri.

Makovsky, Erdoğan’ın Hamas’ı terör örgütü değil de “kurtuluş ve mücahitler grubu” olarak nitelemesi ve benzeri söylemlerin ABD Kongresi’nde bazı çevreleri rahatsız ettiği görüşünde.

Alan Makovsky, “Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör (Ben) Cardin gibi İsrail’e güçlü destek veren birinin F-16 için onayının gerekeceğini düşününce, bunun süreci karmaşıklaştırabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum” diyor.

ABD Maliye Bakanlığı’nın Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı Brian Nelson Türkiye’de Kasım ayı sonunda gerçekleştirdiği temasları sırasında İstanbul’da yaptığı açıklamada, Hamas’ın Türkiye’de mali destek bulmaya devam etmesinden endişe duyduklarını söylemişti.

ABD’den Türkiye’ye Hamas’ın finans kaynaklarını kontrol altına alma baskısı

New York Times, 16 Aralık’ta “İsrail Hamas’ın Para Makinesini Yıllar Önce Buldu. Kimse Bunu Kapatmadı” başlığını taşıyan, istihbarat belgeleri, şirket kayıtları ve ilgili ülkelerden çok sayıda yetkiliyle yapılan röportajlara dayanan araştırma haberinde, “Hamas’ın yatırım portföyünde çok sayıda ülkenin yer aldığını; ancak Türkiye’de bulunan bir şirket ve Hamas’ın Musa Dudin adlı yatırım temsilcilerinin önemli bir rol oynadığını” yazmıştı.

New York Times’ın haberine göre İsrail’in 2018 yılında üst düzey bir Hamas yetkilisinin bilgisayarından ele geçirdiği muhasebe kayıtlarına göre, bu bilgiler 2019 yılı başlarında Amerikalı yetkililerle paylaşılmış ancak Trump yönetimi o dönem herhangi bir adım atmamış ya da adı geçen şirketlere yaptırım getirmemişti.

Türkiye Maliye Bakanlığı’nın haberle ilgili yaptığı İngilizce açıklamada, söz konusu haberin “yanlış yönlendirici bilgiler içerdiği ve gerçekleri çarpıttığı” savunuldu.

Açıklamada, “Türk makamları ilgili tüm gerçek ve tüzel kişilerin finansal faaliyetlerini ve durumlarını ayrıntılı şekilde incelemiş ve ülkemiz finansal sisteminin suistimal edilmediğini tespit etmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Türk yetkililerin bu bulguları ABD’li mevkidaşlarıyla ve son Ankara ziyareti sırasında ABD Maliye Bakanlığı Müsteşarı Brian Nelson ve ekibiyle ile de paylaştığı ve bu bulguların aksini gösteren bir kanıtla karşılaşılmadığı belirtildi.

VoA

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler