Sosyal Medya

Ekonomi

Ömer Rıfat Gencal yazdı:  Bir Deli Bir Kuyuya Taş Atar Kırk Akıllı Çıkaramaz..

TCMB’de yeni başkanın göreve gelmesi sonrasında başkan yardımcılarının Temmuz sonunda değişimine kadar geçen sürede de politika faizinde alınan kararlar yetersiz kalmış ve enflasyonla mücadele açısından güçlü bir sinyal verememiştir.

Ömer Rıfat Gencal yazdı:  Bir Deli Bir Kuyuya Taş Atar Kırk Akıllı Çıkaramaz..

Bu atasözünü hayatımızın bir çok noktasında kullanmışızdır. Akıl ve mantık almayan bir işin bir kişi tarafından yapılması sonrası aklı başında birçok insanın yapılan bu yanlışı düzeltememesi anlamında kullanılır.

Finans konusunda uzman kime sorsanız, faizi artırmamak ve kuru baskılamak için icad edilen Kur Korumalı Mevduatı akıl, bilim ve mantık dışı olarak tanımlayacaktır. Verdiği zarar o kadar büyüktür ki sadece sayılarla ölçmek bana göre yeterli kalmaz. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri en büyük servet transferine araç olan bu enstrümanın yarattığı tahribattan kurtulabilmek için aklı başındakilerin verdiği mücadele gerçekten takdire değerdir.

Fakat bu mücadele içinde yapıldığından şüphe ettiğim uygulamaların da maalesef tüm vatandaşları ve gelecek nesilleri önemli bir faiz yükü altına soktuğunu da belirtmeden geçmek istemem.

Şüphelerimi oluşturan ilk sinyaller Türkiye Hazine’sinin ihtiyacı olmadığı halde yaptığı borçlanmalardan kaynaklanıyor. Enflasyonun oluşturduğu şişkinliği kabul etmekle birlikte rakamların geldiği nokta oldukça ilginç. KKM sisteminin yükünün Türkiye Hazine’sinden alınıp Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına geçtiği ve torba yasanın kabul edildiği 7 Temmuz 2023 tarihini baz alarak yapılan istatistikler resmi biraz daha net ortaya koyuyor.

Kamunun TCMB Nezdinde Tuttuğu Mevduat
7 Temmuz 2023-14 Aralık 2023 3 Ocak 2022- 7 Temmuz 2023
Ortalama 411,742,915.96 104,517,035.99
Maksimum 754,966,674.00 254,521,703.00
Minimum 140,578,937.00 11,308,097.00

 

Hazinenin TCMB nezdinde tuttuğu TL mevduat rakamlarının ortalama, maksimum ve minimumları karşılaştırıldığında enflasyonun ve bütçe açıklarının açıklayamadığı rakamlarla karşılaşmak mümkün.

 

 

Grafik1

 

Tarihsel olarak TCMB nezdinde tutulan bu rakamlara grafiklerle bakarken bir noktayı daha gözden kaçırmamak gerekiyor. Haziran başından itibaren TL’nin değer kaybı ve KKM hesaplarının vadeleri ile birlikte ortaya çıkan likidite TCMB’nin piyasaya inanılmaz hızda para sürmesine sebep oluyor. Bankacılık sektörünü, kısaca Mayıs sonunda piyasayı 690 milyar TL fonlayan TCMB, Temmuz ortasından itibaren piyasadan 120 milyar TL civarında para çeker duruma düşüyor. Böylece bankacılık kesimini fonlayan bir Merkez Bankasından sistemden para çeken bir Merkez Bankasına dönüşüm ortaya çıkıyor.

 

TCMB bir yandan sıkı para politikası uygulamaya, öte yandan   kuyuya atılan KKM taşını çıkartmaya çalışıyor

TCMB’nin KKM’den çıkış için attığı adımlar sonrasında bir yandan döviz fonlamasını sağlayabilmesi ve diğer taraftan ortalığa saçılan parayı kontrol edebilmesi için aldığı önlemler, bankalarla yapılan swap miktarını artırmak ve  döviz mevduatlarındaki rezerv karşılıklarını artırmak oluyor. Kuyuya atılan taşın çıkarttığı sorunlarla boğuşan Merkez Bankası üst yönetimi, enflasyon hedefine ulaşmaya çalışırken sıkı para politikası uygulamaya ve bir denge sağlanmaya çalışılıyor.

Şu noktanın da altını çizmekte fayda olabilir. TCMB’de yeni başkanın göreve gelmesi sonrasında başkan yardımcılarının Temmuz sonunda değişimine kadar geçen sürede de politika faizinde alınan kararlar yetersiz kalmış ve enflasyonla mücadele açısından güçlü bir sinyal verememiştir.

TL’nin değer kaybı ve KKM’nin tüm yükünün TCMB üzerine yüklediği yük ise aşağıdaki grafikte verilen Değerleme Hesabı ve Diğer Kalemler’den  çok net görülmektedir. TL değer kaybettikçe KKM dolayısı ile TCMB’nin yaptığı zarar ve sisteme verdiği paranın miktarı konusunda fikir vermesi açısından bu grafik oldukça çarpıcıdır.

 

Grafik2

 

Ağustos sonrası Hazine devreye mi girdi?

Bu kadar likiditenin yaratacağı parasal genişlemenin sadece rezerv karşılık artışlarıyla sterilize edilemeyeceği, yani piyasadan çekilemeyeceği çok açıktır. Mevcut para politikası düzeyi, enflasyon artış trendindeyken bu likiditenin açık piyasa işlemleri yoluyla da çekilmesini oldukça zorlaştırıyordu. Enflasyonun artış trendinde olduğu ve reel faizin negatif olduğu bir ekonomide piyasadan kısa vadeli para çekmenin, kurda ileriye dönük önemli oynaklıklar yaratma ihtimali azımsanmayacak kadar yüksekti.

İşte tam bu noktada Hazinenin devreye girdiğini gösteren bazı sinyaller ortaya çıktı. İhtiyacı olmadığı halde Türkiye Hazinesi uzun vadeli borçlanmalarla tahvil ihraçlarına başlayarak TCMB nezdinde mevduat miktarını rekorlara koşturdu. Yapılan düzenlemelerle yeniden normale dönen verim eğrisi 2, 5 ve 10 yıllık faizleri sırasıyla %40, %35 ve %31.90 düzeylerine kadar taşıdı. Bu sırada hazinenin borç çevirme oranları da yıllık ortalama %161.9 düzeylerine geldi.

Grafik3

Faizler makul düzeylerde olsaydı, kurumsal görev tanımlarına ve kurallara ters düşmesine rağmen, TCMB’nin sıkı para politikası ile sistemden çekmesi gereken parayı Hazine’nin çekmesine, TCMB’ye bu konuda destek olmasına belki bu noktada kimsenin itirazı olmayabilirdi.

Gelin görün ki aynı gün yabancı fon yöneticilerinin bulunduğu uluslararası bir konferansta enflasyonu iki yıl içinde tek haneye indireceğiz açıklaması yapılırken, aynı saatlerde 10 yıl vadeli Devlet Tahvilini %31.98 oranla satan Türkiye Hazinesi oldukça uzun vadeli ve  maliyetli bir borçlanma yapıyordu. Düşünün eğer enflasyon 2026 yılında tek haneye inecekse %20’nin üzerinde bir risk primini 8 yıl boyunca vergi veren tüm vatandaşlar ve gelecek nesiller ödeyeceğiz.

 

Borçlanmaya tefeci faizi ödüyoruz

Aslında likiditenin bu şekilde çekilmesi, Hazine’nin ihtiyacı olmadığı halde uzun vadelerde, yüksek faizlerle ve büyük miktarlarda  borçlanma yapmasının anlamı, KKM’nin sadece şekil değiştirmesi, servet transferinin uzun yıllar devam ederek gelecek nesillerin üzerine yük bindirmeye devam etmesi anlamını taşıyor. Rasyonel olanın çok daha öncesinde kısa vadeli politika faizinin yukarı çekilmesiydi.

Risk primini kısa vadede yukarı çekerek enflasyonu düşürme kararlılığı çok daha öncesinde gösterilseydi içinden çıkılmaz bu duruma belki de hiç girilmeyecek ve çok daha az bir maliyet ödeyerek bu problemi çözecektik.

Hala kuyudaki taşı çıkartmak için debelenip duruyoruz..

 

BAKMADAN GEÇME

  • Vergi cezasından kurtulmak için son fırsat! TTB montaj süresi uzatıldı

    Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), akaryakıt istasyonlarında taşıt plakalarının otomatik olarak tanınmasını sağlayan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kapsamında, Taşıt Tanıma Birimi (TTB) montaj süresinin uzatıldığını duyurdu.

  • Trump Orta Doğu’da vites yükseltti! 200 milyar dolarlık dev paket

    ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan’dan sonra Orta Doğu turunun ikinci durağı Katar’da önemli anlaşmalara imza attı. Doha’da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile buluşan Trump, ilişkileri stratejik düzeye taşıdı.

  • ABD’de konut kredisine beklenmedik ilgi! Faizler yükseldi başvurular arttı

    ABD'de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) faiz oranı geçen hafta yüzde 6,84’ten 6,86’ya yükseldi. Buna rağmen mortgage başvuruları yüzde 1,1 oranında artış gösterdi. Faiz oranları yukarıda seyretse de, alıcılar daha fazla seçenek bulmanın heyecanıyla harekete geçti. ABD’de konut piyasasında temkinli bir canlanma sinyali var.

  • Altın fiyatı neden düştü?

    Güvenli liman altın sarsıldı. Gram altın fiyatı, yatırımcıların güvenli liman talebinden uzaklaşmasıyla 4 bin TL’nin altına geriledi. ABD-Çin ticaret geriliminin geçici olarak yumuşaması ve borsalardaki iyimser hava, altına olan ilgiyi zayıflattı.

  • Son dakika: Suya zam geldi! İstanbullulara kötü haber

    İstanbul'da konutlarda ve iş yerlerinde kullanılan suya ortalama yüzde 10 oranında zam yapıldı. En çok kullanılan 0-15 metreküp arası suyun birim fiyatı 42.37 TL’den 46.62 TL’ye yükseldi. Bu kademe, İstanbulluların yüzde 85’ini doğrudan etkiliyor.

  • Merkez’den dezenflasyon mesajı! Cevdet Akçay: Başarısızlık algısı gerçekçi değil

    Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, son dönemde kamuoyunda dile getirilen "dezenflasyonda başarısızlık" yorumlarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) toplantısında konuşan Akçay, dezenflasyon sürecinin doğru yönde ilerlediğini vurguladı.

  • HÜRJET Avrupa yolcusu! İspanya’da tarihi imza

    Türkiye-İspanya Anlaşması yeni bir çağı başlatacak. Türkiye'nin ilk yerli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET için İspanya’da tarihi bir mutabakat anlaşması imzalandı. Anlaşma, uçağın İspanya’ya satışının önünü açarken, ortak üretim altyapısının da bu ülkede kurulmasını kapsıyor.

  • Trump’ın imzası Türkiye için pahalıya patlayacak! İlaç fiyatlarında fırtına kapıda

    ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki ilaç fiyatlarını yüzde 30 ila yüzde 80 oranında düşürecek kararnameyi imzaladı. Ancak bu adımın, küresel ilaç pazarında dengeleri bozacağı uyarısı geldi. Trump, ilaç şirketlerinin zarar etmemesi için diğer ülkelerdeki fiyatların artırılacağını belirtti. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney, ABD’de alınan kararın Türkiye için de kritik olduğunu vurguladı.

  • AB’den Rusya’ya 17. darbe! Yaptırım paketi üzerinde uzlaşı sağlandı

    Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya karşı hazırladığı 17. yaptırım paketi üzerinde nihayet uzlaştı. AB büyükelçilerinin oluşturduğu Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER), özellikle Rusya’nın petrol taşımacılığında kullandığı gölge filoyu hedef alan yeni önlemleri onayladı. Paket, AB dışişleri bakanlarının 20 Mayıs’ta resmen onaylamasıyla yürürlüğe girecek.

  • Enflasyon yolu sisli! Fed’den belirsizlik uyarısı

    Fed'in gözü enflasyonun yönünde ve ticaret politikalarının etkisinde. ABD Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, son enflasyon verilerinin yüzde 2’lik hedefe giden yolda ilerleme sağlandığını gösterdiğini söyledi. Ancak ithalata getirilen yeni tarifelerin fiyatları yukarı çekme olasılığı nedeniyle ekonomik görünümün belirsizliğini koruduğunu vurguladı.

  • Rusya-Ukrayna Savaşı Küresel Ekonomik Dengeleri Altüst Etti

    Dördüncü yılına giren Rusya-Ukrayna savaşı, tarımdan turizme, enerjiden ulaştırma ve lojistiğe kadar pek çok sektörü derinden etkileyerek küresel ekonomik dengeleri sarsmış durumda. Yarın imzalanacak bir ateşkes, enerji ve tarımsal emtia fiyatlarında pozitif şok yaratabilir..

  • Fitch’ten Bankacılığa Uyarılar

    Fitch, Türk bankalarına yönelik yayınladığı raporda, "Piyasa oynaklığının devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir" şeklinde değerlendirdi.

  • TCMB güncesi: Altın Fiyatlarındaki Yükseliş Konut Talebini Tetikledi

    TCMB'nin yayımladığı son analiz, Eylül 2023'ten itibaren hızla yükselen altın fiyatlarının, konut ve otomobil piyasasında talebi artırdığını ortaya koyuyor. Rapora göre, jeopolitik belirsizliklerin ve merkez bankalarının yoğun altın alımlarının etkisiyle altının dolar bazında fiyatı yaklaşık %77 artış gösterdi. Bu yükselişin Türkiye’deki bireysel tasarruf sahipleri için ciddi bir servet artışı anlamına geldiği değerlendiriliyor.

Benzer Haberler