Sosyal Medya

Ekonomi

Merkez Bankası 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın 4. Enflasyon Raporu toplantısında 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65'e yükseltirken, 2024 yıl sonu tahminini yüzde 36'a yükseltti. 

Merkez Bankası 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın 4. Enflasyon Raporu toplantısında 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65’e yükseltirken, 2024 yıl sonu tahminini yüzde 36’a yükseltti.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın dördüncü enflasyon raporu için düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, en son enflasyon raporunu kamuoyuna sunarken, enflasyonla mücadelenin önemini vurguladı. Başkan Erkan, “Yüksek ve dalgalı enflasyonun kontrol altına alınması, uzun soluklu ve meydan okuyucu bir süreç gerektirecek” dedi. Erkan, TCMB’nin kararlılıkla enflasyonla mücadele ettiğini belirterek, ekonomik istikrarın sağlanması için gereken adımların atılacağını ifade etti. Ayrıca, TCMB’nin enflasyon hedeflerine ulaşmak için üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olduğunu da dile getirdi.

 

Erkan, TCMB’nin temel görevinin fiyat istikrarını sağlamak ve dezenflasyonu en kısa sürede gerçekleştirmek olduğunu belirtti. Enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini vurgulayan Erkan, yüksek ve dalgalı enflasyonun kontrol altına alınmasının uzun ve zorlu bir süreç gerektireceğini ifade etti.

 

TCMB, bu hedefe ulaşmak için tüm araçları kararlı bir şekilde kullanmaya devam edeceğini açıkladı. Parasal sıkılaştırmanın etkilerinin zamanla yayıldığını da belirten Erkan, iç talepte dengelenmeye dair bazı öncü sinyaller aldıklarını ifade etti.

 

Dezenflasyon sürecinin 2024’ün ikinci yarısında başlamasını beklediklerini belirten TCMB Başkanı, küresel büyümenin zayıfladığını ve öncü göstergelerin küresel yavaşlamanın devam ettiğine işaret ettiğini söyledi.

 

Ayrıca, ABD tahvil faizlerinin yükselmesi ve jeopolitik riskler nedeniyle gelişmekte olan piyasalardan portföy çıkışları gözlendiğini ve bu çıkışların enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturduğuna dikkat çekildi. Erkan, enflasyonun belirleyici unsurları arasında akaryakıt fiyatlarının haziran-eylül döneminde öne çıktığını, ayrıca kur artışının maliyet kanalıyla etkili olduğunu ve vergi ile yönetilen fiyat güncellemelerinin kısa dönemde gerçekleştiğini belirtti. Bu şokların aynı dönemde gerçekleşmesinin beklentileri bozduğunu vurguladı.

 

Talepteki aşırılığın kademeli olarak azaldığına dikkat çeken Erkan, toplam talep koşullarının hala enflasyonist olduğunu belirtti. Çıktı açığı konusunda ikinci çeyrekte zirveye ulaşıldığını ancak üçüncü çeyrekte hala pozitif bölgede olduğunu ifade etti. Güçlü tüketim talebinin cari dengede ve cari denge kanalıyla enflasyon üzerinde etkili olduğunu sözlerine ekledi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın dördüncü enflasyon raporu için basın toplantısı düzenliyor. Yıl sonu hedeflerini paylaşan Erkan, 2023 ve 2024 sonu enflasyon tahminlerinin yükseltildiğini açıkladı.

 

Buna göre üçüncü enflasyon raporunda yüzde 58 olan 2023 sonu enflasyon tahmini yüzde 65‘e çıkarıldı. 2024 sonu enflasyon tahmini ise yüzde 33’ten 36’ya çıkarılırken, 2025 sonu enflasyon tahmini ise yüzde 15’ten 14’e indirildi.

 

Hafize Gaye Erkan’ın açıklamaları şöyle:

 

TCMB olarak görevimiz fiyat istikrarı doğrultusunda dezenflasyonun en kısa sürede tesis edilmesidir. Enflasyonla kararlı şekilde mücadele ediyoruz. Yüksek ve oynak enflasyonu kontrol altına alma uzun ve zorlu süreç olacak. Tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Parasal sıkılaştırmanın etkileri zamana yayılmakta. İç talepte dengelenmeye ilşikin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz.

 

“DEZENFLASYON SÜRECİ 2024’ÜN İKİNCİ YARISINDA BAŞLAYACAK”

 

Dezenflasyon sürecinin 2024’ün ikinci yarısında başlamasını bekliyoruz. Küresel büyüme zayıflarken, öncü göstergeler küresel yavaşlamanın devamına işaret ediyor. ABD tahvil faizlerinin yükselmesi ve jeopolitik risk algısı sonucunda son aylarda gelişmekte olan piyasalardan portföy çıkışı gözleniyor. Bu çıkışlar enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturuyor.

 

“ŞOKLARIN BİR ARADA GERÇEKLEŞMESİ BEKLENTİLERİ BOZDU”

 

Enflasyonun belirleyici unsurları arasında haziran-eylül döneminde akaryakıt öne çıktı. Ayrıca kurdaki artış da maliyet kanalıyla etkili oldu. Ayrıca vergi ve yönetilen fiyatlarda yapılan güncellemeler kısa dönemde gerçekleşti. Şokların bir arada gerçekleşmesi beklentilerde de bozulmaya yol açtı. Enflasyon üzerinde etkili temel unsur talebin yapısı ve talebin dengelenmesi. Eylül enflasyonu, ekimdeki yüksek frekanslı veriler ve tüm öncü göstergeler, söz konusu şokların enflasyona yansımasının büyük ölçüde tamamlandığına işaret etmektedir.

 

“KİRA ARTIŞLARINDA YAVAŞLAMA SİNYALLERİ ALIYORUZ”

 

Talepteki güçlü seyir devam etmekle birlikte bazı göstergeler aşırılığın kademeli ortadan kalktığına işaret ediyor. Toplam talep koşulları enflasyonist olmaya devam ediyor. İkinci çeyrekte zirveyi gören çıktı açığı azalmakla birlikte üçüncü çeyrekte hala pozitif bölgede. Güçlü tüketim talebi hem cari dengede hem de cari denge kanalı ile enflasyon üzerinde etkili oldu. Yıllara yayılmış yüksek enflasyonun sonucu olarak hizmet grubundaki katılıkta kiralar da etkili. Kiralarda artış yüksek oranda sürmektedir. Büyükşehirlerde kiralık ev ilanlardaki fiyat artışlarında yavaşlama sinyalleri alıyoruz.Enflasyona yansıması zaman alacak.

 

“DEZENFLASYONU 2024’TE TESİS ETMEKTE KARARLIYIZ”

 

Enflasyondaki ataletin kırılması beklentilerin çıpalanmasına bağlı. Enflasyon beklentilerindeki bozulma aydan aya yavaşladı. Ekim ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret ediyor. Parasal sıkılaştırma sürecini bütünsel şekilde tasarladık. Faiz artırımları, miktarsal sıkıllaştırma, seçici kredisıkılaştırması yaptık. Parasal sıkılaştırma adımlarımızın birikimli etkileriyle enflasyonun ana eğilimini zayıflatmaya devam ederek, dezenflasyonu 2024’te tesis etmekte kararlıyız.

 

“BİREYSEL KREDİ BÜYÜMESİNDE NORMALLEŞME BAŞLADI”

 

TL mevduata yönelik adımlarımız parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesi açısından kritik önemde. Politika faizinin mevduat faizine aktarımı güçlendi. Ticari kredi faizleri ile mevduat arasındaki negatif fark sona erdi, sağlıklı bir denge oluştu. Bireysel krediler önemli oranda yavşaladı. Kredi kartlarıyla yapılan harcamalar yüksek seyretmekle birlikte daha ılımlı patikaya doğru ilerlemektedir. Bireysel kredi büyümesinde normalleşme başladı, ticari kredi büyümesi dengeli ve sürekli bir yapıya kavuştu. Özel bankalar da ticari kredi büyümesinde etkili bir rol üstlenir hale geldi. TL tasarruf araçlarına ve vadeli mevduata talep arttı. TL mevduatın toplamdaki payı yüzde 5 artmıştır.

 

“REZERVLERDEKİ ARTIŞ DEVAM EDİYOR”

 

Rezervlerimizdeki artış da devam ediyor. Kur korumalı mevduat toplamı 300 milyar lira azaldı. KKM bakiyesinde düşüş olması mevduata geçiş stratejimizin doğru yolda olduğunu göstermektedir. Risk primi ve ima edilen kur oynaklığı belirgin iyileşme gösterdi. Olumsuz küresel gelişmelere rağmen finansan koşulları dengeli seyir izlemekte.

 

YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 65

 

2023 sonu enflasyon tahminini yüzde 65 (önceki yüzde 58), 2024 için yüzde 36 (önceki yüzde 33), 2025 için yüzde 14 (önceki yüzde 15) olarak güncelledik. Aylık enflasyon patikasında kasım, ocak ve mayısta geçici yükselişler olacağını değerlendiriyoruz. Kasımda doğalgaz kullanımının artması enflasyonda geçici yükselişe neden olacak. Ocak ayında asgari ücret etkili olacak.

 

“ENFLASYON MAYIS 2024’TE ZİRVEYİ GÖRECEK”

 

Enflasyon Mayıs 2024’te zirve seviyesini görecek. Sonrasında dezenflasyon süreci başlayacak.Halen öngördüğümüz dezenflasyon öncesi geçiş dönemini yaşıyoruz. Enflasyonda geçici bir yükselişe şahit oluyoruz. Bu süreçte enflasyonda sürekli düşüşe zemin hazırlıyoruz. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmaya devam edeceğiz. Etkileri büyük ölçüde 2024’te göreceğiz.”

 

BAKMADAN GEÇME

  • Tekstilde Kriz Derinleşiyor: Üç Ayda 35 Bin Kişi İşsiz Kaldı

    Türkiye’nin en çok istihdam sağlayan ve en yüksek katma değer üreten sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim, tarihinin en ciddi krizlerinden birini yaşıyor. Cumhuriyet’ten Elif Özge Yalçın’ın haberine göre, 2022 yılında 1 milyon 225 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, 2025’in ilk çeyreği itibarıyla yaklaşık 300 bin kişiyi işsiz bıraktı. 2 bin 147 firma kapandı.

  • AGBİ: Ekonomide Tartışma Sürüyor, Ancak Şimşek Ekibi İçin Geri Dönüş Yok

    Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine dönüşünün üzerinden iki yıl geçti. Bu süre zarfında Türkiye, ekonomide köklü bir politika değişimine tanıklık etti. Ancak gelinen noktada Şimşek’in uyguladığı ortodoks ekonomi programı, hem içeriden hem dışarıdan eleştiriler alıyor. Ancak, AGBİ'ye  göre, görevine devam etmesi kesin. Erdoğan için geri dönüş yok! 

  • AGBİ: Türkiye Sağlık Turizminde Vites Yükseltiyor: Yeni Hedef 20 Milyar Dolar

    Arabian Gulf Business Insight haberine göre Türkiye, sağlık turizminde yakaladığı ivmeyi sürdürülebilir büyümeye dönüştürmek için yeni pazarlara açılmaya, hizmet yelpazesini genişletmeye ve yatırım altyapısını güçlendirmeye hazırlanıyor. Yeni hedef onyıl sonunda  $20 milyar gelir. 

  • Borsa: Bilançolar Beklentileri Karşılamadı, Gözler Faiz İndiriminde

    Borsa İstanbul’da bilanço sezonları genellikle yatırımcılar için heyecan verici dönemlerdir. Şirketlerin finansal performanslarını ortaya koyan bu dönemlerde hisse bazlı hareketlilik artar. Ancak son birkaç çeyrektir açıklanan bilançolar, ne yatırımcıları ne de piyasayı tatmin ediyor. Zeynel Balcı’ya göre, bilançolardaki bu sönüklüğün temel nedenleri arasında zarar açıklayan ya da düşük kâr bildiren şirketlerin ağırlıkta olması var. Artık umut faiz indiriminde.

  • Gelişen Piyasalarda İmalat Daralması: 2022’den Bu Yana İlk Üretim Düşüşü

    S&P Global tarafından derlenen en son PMI verilerine göre, gelişen piyasalarda ekonomik büyüme Mayıs ayında yavaşladı. Bu düşüşün ana nedeni, imalat sektöründe üretimin yeniden düşüşe geçmesi oldu. 2 Nisan’da açıklanan yeni ABD tarifelerinin ve artan belirsizliğin, özellikle mal üretimi yapan sektörler üzerinde baskı yarattığı belirtiliyor.

  • Küresel Yaşlanmanın Altın Çağı: Goldman Sachs’ın 2075 Vizyonu

    Goldman Sachs’ın 2025 tarihli yeni araştırması, dünya nüfusunun yaşlanmasının felaket senaryosu olmadığını, aksine küresel ekonomiye yeni fırsatlar sunduğunu savunuyor. “The Path to 2075 — The Positive Story of Global Aging” başlıklı rapor, doğurganlık oranlarındaki düşüşe ve ortalama yaşam süresinin artmasına rağmen, üretkenliğin artışı ve işgücüne katılımın çeşitlenmesiyle uzun vadeli büyümenin sürdürülebileceğini ileri sürüyor.

  • Aşk hayatın en büyük nimeti, bir de faturası olmasa

    Yaz aylarının gelişiyle birlikte düğün sezonu da hız kazandı. Ancak artan fiyatlar, evlilik hayali kuran çiftlerin karşısına ciddi bir ekonomik engel olarak çıkıyor. 2025 itibarıyla yalnızca düğün organizasyonu için ortalama maliyetin 400 bin lirayı aştı.

  • Wall Street Uzmanları Yatırımcılara Yaz Tatili Öneriyor

    ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayında duyurduğu “Kurtuluş Günü” tarifelerinin ardından borsalar sert bir şekilde toparlandı. Şimdi bazı Wall Street uzmanları, bu yazın görece sakin geçebileceğini ve yatırımcıların bir süreliğine kenara çekilmesinde fayda olabileceğini söylüyor.

  • Türkiye Zenginleşiyor, Ama Mutlu Değil

    19 çeyrektir büyüyen Türkiye, kişi başına gelirde rekor seviyelere ulaştı. Ancak mutluluk sıralamasında OECD’nin sonuncusu. Neden mi? Cevap ekonomide değil, yönetimde yatıyor.

  • Et ve Süt Kurumu’ndan Müdahale: Kurbanlık Fazlası Devlet Alımında

    Kurban Bayramı sonrası kırmızı et piyasasında oluşabilecek arz fazlasına karşı devlet, müdahale alımı kararı aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Et…

  • AĞIR BEDEL! 19 MART KRİZİNİN BİLANÇOSU | EKREM İMAMOĞLU OPERASYONU SONRASI EKONOMİ

    19 Mart Krizinin Bilançosu 18 Mart akşamından 19 Mart sabahına kadar geçen birkaç saat Türkiye tarihinin en önemli kırılma anlarından biri oldu. Siyasetin merkezinde yaşanan kriz kısa sürede ekonomiyi ve eş zamanlı olarak sokakları etkiledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarına yönelik devam eden operasyonlar, tutuklamalar ekonomiyi derinden etkiliyor, ağır bir tahribat bırakıyor.

  • Tahvil Piyasalarında Alarm Zilleri: Kamu Borçlanması Küresel Risk Haline Geliyor

    Devletlerin uzun vadeli borçlanma maliyetleri onlarca yılın zirvesine çıkarken, yatırımcıların tahvile olan iştahı hızla azalıyor. Küresel borçlanma piyasasında kırılganlık artıyor.

  • Türkiye’de Çekirdek Aile Modeli Çözülüyor: Boşanmalar Artıyor, Tek Kişilik Haneler Yaygınlaşıyor

    Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nin (TODAM) 2024 raporu, Türkiye’de evlilik ve doğurganlık davranışlarının ertelendiğini, boşanmaların arttığını ve klasik aile yapısının yerini alternatif yaşam biçimlerine bıraktığını ortaya koydu.

Benzer Haberler