Sosyal Medya

Genel

İran Hamas’ın İsrail’e saldırılarında rol oynadı mı?

İsrail karşıtı örgütleri desteklediği bilinen İran, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarında rol oynadı mı? Tahran iddiaları reddediyor. Bu konuda farklı görüşler var.

İran Hamas’ın İsrail’e saldırılarında rol oynadı mı?

Birçok İsrailli yetkili, Filistinli İslamcı militan örgüt Hamas’ın Cumartesi günü Gazze Şeridi’nden İsrail’e düzenlediği terör saldırılarının arkasında Ortadoğu’da İsrail karşıtı militan örgütleri desteklediği bilinen İran’ın olduğunu düşünüyor.

İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog, ABD’deki CBS News haber kanalına yaptığı açıklamada “Hamas ve İran birbirine çok yakın. İran, Hamas’a maddi destek, finansman ve silah sağlıyor” dedi. Herzog, Hamas ve İsrail’i kastederek “Onlar ‘direniş ekseni’ diye adlandırdıkları durumla ve elbette İsrail devletinin varlığına karşı direnişle birbirine bağlı. Onlar aynı koalisyonun parçası” ifadelerini kullandı. Saldırılara İran’ın karıştığından şüphelendiğini dile getiren Herzog sözlerini “Bizim açımızdan bu İran liderliğindeki bir koalisyon” şeklinde sürdürdü.

İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki Büyükelçisi Gilad Erdan da Pazar günkü BM Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin birkaç hafta önce Hamas liderleriyle görüştüğüne işaret ederek “Suriye’de, Lübnan’da görüşmeler olduğunu biliyoruz” dedi. Erdan, Hamas’a işaretle “Orduyu, terör ordularını, teröristleri, İran’ın bölgemizdeki vekil güçlerini koordine etmeye çalıştıklarını anlamak kolay. Mümkün olduğunda İran ile koordine olmaya çalışıyorlar, çünkü uzun vadede İran’ın onlara sağlayacağı nükleer güç ile İsrail’i yok etmeye çalışmayı hedefliyorlar” iddiasında bulundu.

İLGİLİ HABERBiden: “Bölgedeki askeri varlığımızı daha da arttırmaya hazırız”Biden: “Bölgedeki askeri varlığımızı daha da arttırmaya hazırız”

İran ne diyor?

Tahran ise saldırılara karıştığını reddediyor, yaşananları Filistinlilerin “meşru müdafaa” eylemi olarak tanımlıyor.

İran’ın resmi televizyon kanalında yayınlanan açıklamasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, “İran, Filistin halkının meşru savunmasını destekliyor” ifadelerini kullanarak Hamas’ın saldırılarını “direniş” şeklinde tanımlayarak övdü.

İran’ın dini lideri Ali Hamaney de bugün yaptığı açıklamada saldırıların arkasında Tahran’ın yer almadığını söyledive yaşananları İsrail’in “onarılamaz askeri ve istihbarat yenilgisi” olarak tanımlayıp memnuniyetle karşıladığını belirtti. Hamaney, saldırılar sonrası televizyondan yayınlanan ilk açıklamasında, Filistinlilerin sembolik şalını takarak “Siyonist rejime saldırıyı planlayanların ellerinden öpüyoruz” şeklinde konuştu. “Hamas’ın saldırılarının İsrail’de kolay onarılamayacak bazı kritik yapıları yok ettiğini” iddia eden Hamaney, felaketten İsrail’in sorumlu olduğunu savundu.

İran, Ortadoğu’da Filistinli grupların da aralarında yer aldığı geniş bir milis ve silahlı grup ağını destekliyor. Tahran, Gazze’nin yanı sıra Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki etkisini de artırmaya çalışıyor.

İranlı yetkililer, İsrail’e ilişkin açıklamalarında sürekli olarak “direniş ekseni” ifadesini kullanıyor. “Direniş ekseni” ifadesi, kendilerini İsrail’in var olma hakkına karşı çıkmaya adamış militan örgütleri tanımlarken özellikle Hamas ve Lübnan merkezli Hizbullah kastediliyor. İranlı yetkililer bu örgütlerle düzenli olarak da görüşüyor.

Hem Hamas hem de Hizbullah’ın askeri kanadı, aralarında ABD ve Avrupa Birliği’nin de bulunduğu birçok ülke tarafından terör örgütü olarak görülüyor.

İLGİLİ HABERWall Street Journal: İran Devrim Muhafızları Hamas'ın İsrail saldırısına yardım ettiWall Street Journal: İran Devrim Muhafızları Hamas’ın İsrail saldırısına yardım etti

Hamas ve Hizbullah İran desteğini gizlemiyor

Hamas ve Hizbullah yetkilileri de İran’dan destek aldıklarını gizlemiyor.

Örneğin Hamas liderliğinin üst düzey üyelerinden Mahmut el-Zahar Aralık 2020’de, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün eski komutanı Kasım Süleymani ile 2006’da yaptığı toplantıda yaklaşık 22 milyon dolar (21,6 milyon Euro) nakit para aldığını açıklamıştı. Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah da örgütün İran’dan mali destek, silah ve füze aldığını defalarca doğruladı. Nasrallah, 2016 yazında “İran’ın parası olduğu sürece bizim de paramız var. Hiçbir yasa bu yardımın alınmasını engelleyemez” demişti.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Wilson Center’ın 2021’de yayınladığı rapor da İran’ın 2006’dan bu yana “Filistinli grupların da aralarında yer aldığı bölgesel müttefiklerine ve vekillerine yerel olarak roket üretimi için bilgi birikimi ve ekipman sağlamaya odaklandığına” dikkat çekiyor. Raporda, İran Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetleri komutanı Emir Ali Hacızade’nin bir röportajda kullandığı, “Müttefiklerimize ve dostlarımıza balık vermek ya da balık tutmayı öğretmek yerine nasıl kanca yapılacağını öğrettik ve artık füze yapma yeteneklerine ve teknolojilerine sahipler” ifadeleri yer alıyor.

Hamas’ın saldırısı, Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki diplomatik normalleşme görüşmelerinin geliştiği bir dönemde gerçekleşti. Hatta Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Salman  yakın zamanda ülkesinin “İsrail ile ilişkileri normalleştirme yolunda yavaş yavaş ilerlediğini” söylemişti.

İsrail, Ağustos 2020’de imzalanan Abraham Anlaşmaları sonrası bazı Arap ülkeleri ile ilişkilerini normalleştirmeye başladı.

Ancak İran, Arap ülkelerinin bu yaklaşımına şiddetle karşı çıkıyordu. Hamas’ın İsrail’e saldırısını başlatmasından sadece dört gün önce, 3 Ekim’de, İran’ın dini lideri Ali Hamaney, İsrail ile ilişki kurmayı “tamamen boş bir çaba” olarak nitelendirmiş, Müslüman halkları da “İsrail’le normalleşme kumarı oynayan ülkeler kaybedecek” diyerek sert bir şekilde uyarmıştı.

DW’ye konuşan Hollanda’daki Lahey Üniversitesi öğretim görevlilerinden Damon Golriz, İsrail ile Abraham Barış Anlaşması’nın genişletilmesinin “İran’ın bölgedeki stratejik hedeflerini zora sokacağı” görüşünde.

İran doğrudan müdahaleden kaçınıyor

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise Pazar günkü haberinde, isimleri verilmeyen Hamas yetkililerinin İran Devrim Muhafızları’nın İsrail’e saldırının planlanmasına yardımcı olduğu yönündeki ifadelerine yer verdi. Ancak dün İsrail Ordusu sözcüsü Daniel Hagari’den “İran önemli bir aktör ama henüz İran’ın planlamaya ya da eğitimlere dahil olduğunu söyleyemeyiz” şeklinde bir açıklama geldi.

ABD’li yetkililer de İran’ın doğrudan müdahalesine dair henüz bir kanıtın olmadığını söylüyor. Pazar günü CNN’e konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Henüz İran’ın bu saldırıyı yönettiğine veya arkasında olduğuna dair kanıt görmedik, ancak kesinlikle aralarında uzun zamandır süren bir ilişki var” ifadelerini kullandı.

Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde İran uzmanı Raz Zimmt, eski adıyla Twitter olan X sosyal medya platformu üzerinden WSJ’de yer alan haberdeki iddialara yanıt verdi. Zimmt de paylaşımında, “İran ile Hamas arasındaki askeri işbirliği ve İran’ın son yıllarda Batı Şeria’nın da yer aldığı Filistin arenasına artan müdahalesi konusunda hiçbir şüphe olmasa da, İran’ın Hamas’ın son eylemine önemli ölçüde dahil olup olmadığından oldukça şüpheliyim” ifadelerini kullandı.

Lahey Üniversitesi’nden Golriz de Tahran’ın iyi hazırlanmış makul inkar edilebilirlik doktrinini sürdürerek bu çatışmalara doğrudan müdahaleden etkili bir şekilde kaçındığını düşünüyor.

Golriz, İran’ı suçlayan bir kanıt bulmanın yıkıcı sonuçlar doğuracak siyasi bir karar olduğunu ifade ederek “Bu İsrail ve İran arasında savaş ilanı olur” diyor.

DWTürkçe

BAKMADAN GEÇME

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

  • Erdoğan’ın mal varlığını paylaştı: CHP’li Yavuzyılmaz hakkında 8 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talebi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait olduğunu söylediği mal varlığı belgesini sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesini kamuoyuyla paylaştı. Savcılık, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “cumhurbaşkanına hakaret” iddiaları kapsamında Yavuzyılmaz için 4 ila 8 yıl arası hapis ve siyasi yasak talep ediyor.

  • Düşük büyüme artık Avrupa’nın en büyük finansal istikrar riski

    Avrupa Birliği’nde bankacılık sistemi uzun süredir finansal istikrarın ana risk unsuru olarak görülüyordu. Ancak gelinen noktada tablo tersine dönmüş durumda. Avrupa için asıl tehdit artık bankalar değil, kalıcı hale gelen düşük büyüme. Aşırı karmaşık ve ağır düzenleyici çerçeve, kredi kapasitesini sınırlayarak yatırımları baskılıyor ve uzun vadede finansal istikrarsızlığı bizzat besleyen bir faktöre dönüşüyor.

  • ABD verileri sonrası piyasalar yön arıyor, Venezuela kararı petrolü sıçrattı

    Küresel piyasalarda hisse senetleri, ABD’den gelen karışık istihdam verilerinin faiz beklentilerini değiştirmemesiyle yatay bir seyir izledi. Petrol fiyatları ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik sert yaptırım adımı sonrası yükseldi. Yatırımcılar şimdi gözlerini ABD enflasyonu ve büyük merkez bankalarının kararlarına çevirmiş durumda.

Benzer Haberler