Sosyal Medya

Ekonomi

‘İnşaat sektöründe gündemi deprem bölgesinin yeniden imarı belirliyor’

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2023 yılı ilk yarısına ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarının sektör faaliyetleri üzerindeki etkileri öne çıktı...

‘İnşaat sektöründe gündemi deprem bölgesinin yeniden imarı belirliyor’

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2023 yılı ilk yarısına ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarının sektör faaliyetleri üzerindeki etkileri öne çıktı. Başta İstanbul olmak üzere deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüme talepteki artışın da sektör için potansiyel yarattığına değinilen raporda, “Deprem bölgesinin yeniden imarı ile deprem riski yüksek illerde hızla ihtiyaç duyulan afet odaklı kentsel dönüşüm sürecinin, ayrıca ülke genelinde demografik etkilerle ihtiyacın artmaya devam ettiği konut üretiminin önünde aşılması gereken zorluklar mevcuttur” denildi. Rapor ayrıca, sektörde konut dışı faaliyetlerde bir büyüme gözlemlenmediğine dikkat çekti.

Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle dinamo rolü üstlenen inşaat sektörünün öne çıkan oyuncularını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), deprem bölgesinde başlayan yeniden inşa sürecinin sektörde hızlanma yarattığına, konut dışı faaliyetlerde ise ülke genelinde bir büyüme gözlemlenmediğine dikkat çekti.

Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden TMB, ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Temmuz 2023 sayısını yayımladı. “Seçimlerin Ardından Ekonomide Rasyonelliğe Dönüş” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.

Sektörde son 20 çeyreğin en hızlı yükselişi

Raporda, deprem sonrasında yeniden inşa çalışmalarının yarattığı ivmeyle inşaat sektörünün yılın ilk çeyrek döneminde son 20 çeyreğin en hızlı artışını kaydettiği ve milli gelirden yüzde 5,4 pay aldığı belirtilirken, “Diğer taraftan 2016 yılında milli gelirden aldığı pay yüzde 9’a kadar çıkan inşaat sektöründe pozitife dönen görünüm halen geçtiğimiz yılların çok gerisindedir” denildi. Çalışmada, İstanbul başta olmak üzere deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüme olan talebin artış göstermesinin de önümüzdeki döneme dair potansiyel yarattığı ancak sektörün geneli için maliyet yükünde ve finansmana erişimde zorluğun artması öngörüleri çerçevesinde beklentilerin sınırlı olduğu dile getirildi.

Riskler mevcut, ek fiyat farkı beklentisi sürüyor

İnşaat sektöründe son yıllarda gerek küresel gerek ulusal bazda yaşanan gelişmelerle beklenmedik biçimde artan girdi maliyetleri yüküne dair endişelerin sürdüğüne işaret edilen çalışmada, “Son olarak döviz kurunda yaşanan hızlı yükseliş ve para politikasında sıkılaşma adımları, gerek konut üreticileri gerek kamu ile çalışan müteahhitler açısından ek maliyetler yaratacaktır” değerlendirmesi yapıldı. Geçen dönemde maliyet artışı sorununun aşılamamasıyla teminat mektupları nakde çevrilen kamu projeleri üstlenmiş müteahhitlik firmalarına tek seferlik sicil affı getirilmesi yoluyla yasakların kaldırılması ve maliyet artışlarını karşılayacak oranda ek fiyat farkı düzenlemesi getirilmesi beklentisinin sürdüğü de vurgulandı.

Yeniden imar faaliyeti çok büyük çapta

Yaşanan acı depremlerle birlikte sektörde öne çıkan konut alanında ise yeni ve zorlu sorunların gündemde olduğuna işaret edilen çalışmada, Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacının 800-850 bin olduğu düşünüldüğünde hükümet tarafından ilk aşamada deprem bölgesinde yapılması planlanan 600 bin dolayında konutun öneminin anlaşıldığı, ayrıca az hasarlı konutlarla birlikte bölgede 2 milyona yakın konutun yeniden inşasına ihtiyaç olduğu belirtildi. Diğer taraftan söz konusu faaliyetler kapsamında işgücü bulmada çekilen zorlukların sektör temsilcileri tarafından dile getirildiği eklendi. Raporda deprem riski yüksek illerde hızla ihtiyaç duyulan afet odaklı kentsel dönüşüm sürecine de işaret edilerek, “Bu hayati sürecin, vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan başlatılıp sonuçlandırılması ve güvensiz yapıların hızla tahliye edilerek dönüşümün devletin desteğiyle gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır” denildi. Ülke çapında barınma ihtiyacının aciliyetinin yanı sıra deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli biçimde yürütülmesinin önemi vurgulandı.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2023 yılının ilk yarısını değerlendirdiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere de yer verildi:

YURT DIŞINDA 7,5 MİLYAR DOLARLIK İŞ ÜSTLENİLDİ:

Türk inşaat sektörü, bu yılın ilk yarısında yurt dışında 7,5 milyar ABD Doları tutarında 110 proje üstlenmiştir. Böylece sektörün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 133 ülkede üstlenilen 11 bin 758 projeyle toplam 480,5 milyar ABD Doları olmuştur. Körfez ülkeleriyle son dönemde ısınmaya başlayan siyasi ilişkiler kapsamında Suudi Arabistan öne çıkmaktadır. İkinci hedef pazar olarak hayata geçmeyi bekleyen büyük altyapı projelerinin bulunduğu Irak (yenilenebilir enerji, konut, sağlık tesisi ile tarım projeleri) takip edilmektedir. Yakın bağlarının ve önemli iş tecrübesinin bulunduğu Balkan ülkeleri de yeni proje ve yatırım olanaklarıyla Türk müteahhitler için yeni fırsatlar sunmaktadır.

RUSYA’DAKİ KAYBI SUUDİ ARABİSTAN TELAFİ EDECEK

Rusya-Ukrayna savaşının yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde yarattığı kayıp sürerken, sektör Rusya’daki kaybı bu yıl Suudi Arabistan’da hayata geçirilecek projelerle telafi etme hedefi doğrultusunda TMB koordinasyonunda çalışmalarına hız vermiştir. TMB tarafından, ülkenin ulusal petrol şirketi olan dünya devlerinden Aramco ile işbirliğinde 30-31 Mayıs 2023 tarihlerinde Ankara’da bir etkinlik düzenlenmiştir. Etkinlikte Saudi Aramco yetkilileri, gelecek dönem projelerinde birlikte çalışmak için TMB üyeleriyle iki gün boyunca ikili görüşmelerde biraraya gelmiştir. Rapor yayıma hazırlanırken bir başka etkinlikte TMB üyeleri, Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Sayın Majid Al Hogail ile buluşmuştur. Sahra-altı Afrika ve Irak’ta bazı projelerin Körfez finansmanı ile gerçekleştirilmesi yönünde çalışmalar da gündemdedir.

HAKEDİŞTEKİ GECİKMELER SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Yüksek girdi maliyetlerinin yanı sıra ödenek yetersizliği ve hakediş ödemelerinde yaşanan gecikmeler sektörü olumsuz etkileyen başlıca unsurlardır. Bu şartlar altında müteahhitlik firmalarının bir süredir borçluluk oranlarının yüksek seyrettiği izlenmektedir. BDDK’nın Nisan 2023 verilerine göre sektörün toplam nakdi kredi hacmi de önceki yılın aynı dönemine göre %32 artarak 627,1 milyar TL olmuştur ve sektörde takipteki kredi oranı %4’tür. Diğer taraftan özel sektörün genelinde olduğu gibi piyasa faizlerinin halen yüksek ve bankaların kredi verme iştahının düşük olması nedeniyle firmalar için son dönemde finansmana erişim sorununun yaşandığı da bilinmektedir.

KREDİ SORUNU KONUT SATIŞI ÜZERİNDE BASKI YARATIYOR

Konut talebinde de kredilere erişimde sınırlamaların artmasının yanı sıra son aylarda mevduat faizlerinde yaşanan yükselişin yatırım amaçlı alımlar üzerinde baskı yarattığı değerlendirilmektedir. Kamu bankaları tarafından hayata geçirilen “Yeni Evim Kampanyası”nın ise etkili olduğu değerlendirilmiş, seçimlerin ardından konut fiyatlarının artacağı beklentisi bazı alıcıları harekete geçiren diğer bir unsur olarak görülmüştür. Ülke genelinde konut satışlarındaki gerilemeye karşın konut fiyatlarında artış devam etmektedir. Makroekonomik gelişmeler konut fiyatlarında yakın zamanda dengelenme yaşanması beklentisini mümkün kılmamaktadır. Yaşanan afetlerle arzın gerilemesi özellikle göç edilen yerlerde konut fiyatlarında ve kiralarda önümüzdeki dönemde artışın süreceğini göstermektedir.

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler