Sosyal Medya

Ekonomi

Tüketiciyi Koruma Derneği’nden vergi artışlarına tepki: Krizin sorumlusu biz değiliz, neden faturasını biz ödüyoruz

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER), bu sabah Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla birçok üründe vergilerin artırılmasına tepki gösterdi. TÜKODER, “Acı reçete…

Tüketiciyi Koruma Derneği’nden vergi artışlarına tepki: Krizin sorumlusu biz değiliz, neden faturasını biz ödüyoruz

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER), bu sabah Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla birçok üründe vergilerin artırılmasına tepki gösterdi.

TÜKODER, “Acı reçete yine tüketiciye içeriliyor. Krizin sorumlusu biz değiliz, neden faturasıın biz ödüyoruz?” değerlendirmesini yaptı.

 

TÜKODER tarafından yapılan basın açıklamasında şunları söyledi:

“Sabah uyandığımızda yoksul tüketiciye yazılan acı reçete karşımıza çıktı. Tükettiğimiz ürünlerin büyük bir bölümüne Katma Değer Vergisi (KDV) artışı yapılarak, ürünlerin etiket fiyatları yüzde iki ila on iki arasında zamlanmıştır. Temizlik ürünlerine gelen %12 KDV artışı ise en önemli artışlardan biridir.

 

“ASGARİ ÜCRET EMEKÇİNİN ELİNE GEÇMEDEN ERİDİ”

Verilen asgari ücret zamları, yoksul emekçinin eline geçmeden erimiş; emekli ise ölüme mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Kötü giden ekonominin, büyüyen cari açığın, hoyrat harcanan kamu kaynaklarının ve boşalan hazinenin sorumlusu yoksul halk değildir. Sürekli artan döviz kurunun ve ülkenin ithal ürüne muhtaç hale getirilmesinin sorumlusu yoksul tüketici değildir.” ifadelerine yer verildi.

TÜKODER, dolaylı vergilerin yükseltilerek faturanın halka kesilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak “Ekonomiyi bu duruma kimler getirdi ise sorumlular onlardır. Geçmediğimiz köprülerin, oto yolların, tünellerin, kullanmadığımız havaalanlarının ücretlerinin döviz bazlı ödenmesi için kimler karar verdi ise, kimler eksik bilgilendirme ve hesaplar yaptı ise sorumlu onlardır. Bu ülkenin kaynakları kimlere aktarıldı ise acı reçeteyi de onlar içmelidir.

 

“ACI REÇETEYİ ŞİRKETLER İÇMELİ”

Çeşitli teşvikler ile kaynakların aktarıldığı doğrudan vergi mükellefleri olan ihale patronları şirketler acı reçeteyi içmelidir. Bu özellikli şirketler aldıkları teşvik istisnaları ve çeşitli yollar ile düşürülen matrahlar nedeniyle ya çok az vergi ödemekteler ya da bilançoları zarardadır. Bilindiği üzere tüketim vergisi dediğimiz tüketirken ödediğimiz bu vergileri tüketiciler yaşam için zorunlu tüketim maddelerini satın alırken ödüyor. Gelirine bakılmaksızın herkesin aynı oran veya miktarda ödediği bu vergiler nedeniyle vergi adaleti bozulmaktadır” denildi.

“KRİZİN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ”

KDV artışları acilen geri çekilmeli ve gelire endeksli vergi sistemi gelmeli diye belirten TÜKODER, “Bu artışlar kabul edilemez, krizin sorumlusu biz değiliz, neden faturasını biz ödüyoruz. Gerçekten bu ülkede vergi adaleti sağlanmak isteniyor ise, servet beyanı getirilmeli, kazanca göre vergi alınmalıdır.” açıklamasını yaptı.

 

 

 

Odatv.com

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler