Sosyal Medya

Döviz

FT: Güçlü dolar Gelişen Piyasalarda  devalüasyon dalgası başlattı

ABD dolarının gücü birçok gelişmekte olan ekonomi  (GOÜ, Piyasa =  GOP) üzerinde yoğun baskı yaratıyor.  Son zamanlarda  dış dengesi kırılgan…

FT: Güçlü dolar Gelişen Piyasalarda  devalüasyon dalgası başlattı

ABD dolarının gücü birçok gelişmekte olan ekonomi  (GOÜ, Piyasa =  GOP) üzerinde yoğun baskı yaratıyor.  Son zamanlarda  dış dengesi kırılgan GOÜ’de devalüasyonlar yeniden başladı. Riskli ülkeler arasında Türkiye de sayılıyor.

Mısır, Pakistan ve Lübnan, uzun süredir devam eden para birimlerini dolara sabitleme politikalarını Ocak ayında terk ettiler. ABD para birimi Ekim ayından bu yana hafifçe gerilemesine rağmen tarihsel olarak güçlü kalmaya devam ederken, ekonomistler ve yatırımcılar bir çok GOÜ ve düşük gelirli  ülkenin (frontier markets veya Least Developed Economies olrak anılır) devalüasyona boyun eğmeye zorlanacağı düşüncesinde. Diğer GOÜ ise Fed’in faiz politikasını takip etmeye zorlanabilir, yani ekonomik aktivite zayıflasa da, parasal sıkılaştırmaya zorlanırlar.

 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) baş ekonomisti Robin Brooks, “GOE’in doları yakalamaları için baskı artıyor” dedi. Ukrayna, Nijerya ve Arjantin’in, özellikle Rusya’nın Ukrayna’daki yeni taarruzunun enflasyonist baskıları yeniden alevlendirmesi halinde devalüasyon baskısı altından kalacağı konuşuluyor.  Genelde GOÜ daha yüksek borçlanma maliyetlerine katlanacak. Doların daha fazla değer kazanması durumunda, bir çok ülkede kur çıpaları baskı altına girecek.

ABD’den gelen son enflasyon ve istihdam verileri, yatırımcılara Fed faiz oranlarının gelecekteki gidişatı konusunda fazla iyimser olduklarını hatırlattı.  Fed’in faizleri önceden tahmin edilenden daha uzun süre yüksek tutabileceğine dair korkular artırıyor, riskli varlık fiyatları baskı altında.

Bu yıl devalüasyon yapan üç ülke, bunu IMF’nin acil durum kredisini serbest bırakması amacıyla yaptı. Analistler, IMF’ye göre, düşük gelirli ülkelerin yüzde 60’ının borçlanma sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu ve bu yıl bir dizi ülkenin temerrüt riskinin yükselebileceğini uyarıyor.

Mısır’ın 4 Ocak’tan bu yana yüzde 23’lük devalüasyonu, hükümetin beş yıldır yürürlükte olan  kur çıpasını   kaldırdığı  geçen yıl Mart ayından bu yana üçüncü. Mısır Lirası o zamandan beri dolara karşı değerinin yaklaşık yarısını kaybetti.

Pakistan rupisi, yetkililerin 26 Ocak’ta sermaye kontrolleri gevşetmesinin ardından dolara karşı yaklaşık beşte bir değer yitirdi. Lübnan merkez bankası, 1997’den beri yürürlükte olan çıpayı kaldırarak 1 Şubat’ta para biriminin dolar karşısında yüzde 90 oranında düşmesine izin verdi.

Döviz kurlarının suni olarak güçlü olduğu birçok ülke için, devalüasyon yapıp yapmamaya karar vermek çok zor bir seçim. Sabit kuru savunmak, genellikle kıt olan FX rezervlerini tüketir ve ayrıca ihracatı daha pahalı hale getirerek büyümeyi engeller. Öte yanda devalüasyon, ithalatı daha pahalı hale getirerek enflasyonu körükler ve döviz cinsinden borçların ödenmesinin maliyetini yükseltir.

Rusya’nın sivil altyapıya yönelik saldırıları nedeniyle ekonomisi ve bütçe dengesi harap olan Ukrayna, geçen yıl Şubat ve Haziran ayları arasında döviz piyasalarına yaptığı aylık müdahalelerini 300 milyon dolardan 4 milyar dolara çıkardı. Rezervlerin tükenmesi, Temmuz ayında Hırvena’nın dolar karşısında yaklaşık yüzde 25 oranında düşmesine neden oldu.

Ardından,  merkez bankası, yeni çıpayı savunmak için Aralık ve Ocak aylarında yine ayda 3 milyar dolardan fazla para harcadı ve piyasalarda  yeni bir devalüasyonun konuşulmasına yol açtı.

Varlık yönetimi şirketi Abrdn’den Viktor Szabó, devalüasyonun şu anda en iyi politika olmayacağını söyledi: “Sadece daha fazla enflasyon getirecek ve insanların acısını artıracak”.

 

Deprem harcamaları eşliğinde hızlanacak yoğun enflasyonist baskılar göz önüne alındığında, bir çok uzmana göre Türkiye’nin de para birimi yapay olarak güçlü.  Fakat, kimse seçimden önce kuru zımni olarak sabitleme politikasından vazgeçileceğini düşünmüyor.

Diğer ülkeler için seçenekler tükeniyor. Gana merkez bankası para birimini desteklemek için beyhude şekilde rezervlerini tüketti. Aralık ayında hükümet bu çabalardan vazgeçti. Ardından  dış borçlarını ödemeyeceğini beyan edip, iç borcu kreditörleri cezalandırıcı şekilde yeniden yapılandırmaya başladı. Bu hamlenin ardından güçlü şekilde değer kazanan ülke para birimi cedi, o zamandan beri dolara karşı değerinin yarısını kaybetti.

Sırada, uzun süredir çoklu döviz kurlarından oluşan sürdürülemez bir sisteme sahip olan Nijerya olabilir. 25 Şubat’ta yapılacak seçimlerin ardından daha basit bir sisteme geçilmesi bekleniyor.

Gemcorp Capital Management baş ekonomisti Simon Quijano-Evans, “Piyasalar kesinlikle  yeni bir kur politkası bekleyecek ve bu hamle gelmezse,  döviz üzerinde 12 aydır gördüğümüz baskı şiddetlenecek” dedi.

Uzman, Nijerya ve Gana gibi, Afrika ve ötesindeki çok sayıda gelişmekte olan ülkenin maliye ve para politikası arasında net bir ayrım yapması gerektiğini söyledi. Para birimlerini desteklemek veya iç borçlanmayı finanse etmek için merkez bankalarına güvenmek yerine, hükümetlerin ek vergilendirme dahil mali reformlar yoluyla bütçelerini dengelemesi gerektiğini söyledi.

“Bu adım sadece yatırımcılar için değil” dedi. “Halkın yüksek enflasyon veya ani devalüasyonlardan etkilenmemelerini sağlamanın tek yolu sıkı para politikası ve mali reform.”

 

Kaynak:  Strong dollar fuels wave of emerging market currency devaluations

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Çin ekonomisinden güçlü sinyal: Cari işlemler fazlası rekor seviyede

    İhracattaki artış ve ithalattaki düşüşle birlikte Çin’in cari işlemler fazlası 2025’in ilk çeyreğinde keskin bir artışla yeni zirveye ulaştı.

  • Pandemi bitti, kriz bitmedi: Otel doluluk oranı en düşük seviyede!

    Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, otel doluluk oranı Mart 2024’te %26,79’a gerileyerek pandemi döneminden bu yana en düşük seviyeyi gördü. Geceleme sayısı da bir önceki yıla göre ciddi düşüş yaşadı.

  • Google algoritması Türkiye’de tartışma yarattı!

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda Google’ın algoritma değişiklikleri tartışıldı. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşlarının görünürlüğünün kasıtlı olarak azaltıldığını savundu.

  • Döner fiyatını da valilik belirliyor!

    Erzincan’da et dönerin 100 gramlık porsiyonunun 320 TL’ye satılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Valilik devreye girdi, fiyat 290 TL’ye indirildi.

  • Kızılay’ın cirosu 9,7 Milyar TL’ye ulaştı: Yardım kurumu mu, holding mi?

    Çadır satışıyla eleştirilen Kızılay, ticari faaliyetlerini artırarak 2024’te 9,7 milyar TL ciroya ulaştı. Müteahhitlikten içeceğe kadar 14 farklı şirketle faaliyet gösteren kurumun şeffaflık konusunda da geri adım attığı dikkat çekti.

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

Benzer Haberler