Sosyal Medya

Ekonomi

Asgari ücretliye ömür boyu konut haram!

Türkiye’de barınma sorunu her geçen gün derinleşirken, Konut Fiyat Endeksi” verilerine göre ev sahibi olmak neredeyse imkansız hale geldi...

Asgari ücretliye ömür boyu konut haram!

Türkiye’de barınma sorunu her geçen gün derinleşirken, Konut Fiyat Endeksi” verilerine göre ev sahibi olmak neredeyse imkansız hale geldi. Konut birim fiyatları ile asgari ücret kıyaslamasına göre, bir asgari ücretli maaşının tek kuruşuna dokunmasa bile ancak 30 yıl sonra 100 metrekarelik bir daire alabiliyor.

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) 2 yılda 250 bin hedefiyle yola çıktığı “sosyal konut projesi” vatandaşların gündeminde önemli bir yer tutuyor. 20 yılda toplam 1 milyon 170 bin konutla yılda yaklaşık 60 bin konut yapan TOKİ böylece yılda 125 bin konut yapmış olacak.

Ancak her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz, yurttaşın ev sahibi olmasını neredeyse imkansız hale getirdi. Son 3 yılda fahiş oranda artan konut fiyatları karşısında asgari ücrette büyük erime yaşanırken, vatandaş, konut sahibi olabilmek için bir kuruş bile harcamadan 30 yıllık maaşını biriktirmek zorunda.

Asgari ücret ile konut birim fiyatları arasındaki karşılaştırma son 4 yılda maaşların nasıl eridiğini ortaya koydu. Verilere göre, 2019’da asgari ücretli, maaşına hiç dokunmadan 100 metrekare evi 12 yılda alabilecek durumdayken, 2022’de bu süre tam 30 yıla çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, konut birim fiyatları ile yıllık asgari ücret üzerinden yaptığı hesaplamalarda, asgari ücretli için ev almanın artık bir hayal olduğunu söyledi.

‘BİRİM METREKARE FİYATI HER YIL AZALDI’

Merkez Bankası “Konut Fiyat Endeksi” verilerine göre çeşitli hesaplamalar yaparak asgari ücretlinin içerisinde bulunduğu durumu ortaya koyan CHP’li Ağbaba, çalışmasında şu tespitlere yer verdi:

“2019 yılsonunda 2 bin 931 TL konut metrekare birim fiyatı 2022 yılı Kasım ayında 16 bin 984 TL’ye yükseldi. 2019-2022 yılları arasında konutların birim metrekare fiyatı yüzde 479 oranında artmış oldu. 2010 yılında 2 bin 20 TL olan net asgari ücret ise yüzde 172 oranında artış ile 5 bin 500 TL’ye yükseldi. Bu durumda yıllık asgari ücretin denk düştüğü konut birim metrekare fiyatı 2019’dan bugüne her yıl azalmaya devam etti.”

’30 YILDA BİR KURUŞ HARCAMADAN EV SAHİBİ OLABİLECEKLER’

“Bu durumda 100 metrekare bir ev için bir asgari ücretli aylığının bir kuruşunu dahi harcamadan 12 yılda ev sahibi olabilecekken, 2020 yılında bu 14 yıla, 2021 yılında 18 yıla, 2022 yılında ise 30 yıla çıkmıştır. 2022 yılında yıllık asgari ücret 3,44 metrekare eve denk düştü. Özellikle başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye hem orta gelirli aileler hem de asgari ücretliler için barınmanın neredeyse imkânsız hale geldiği ülke konumuna dönüştü. 2019 yılının son ayı itibarıyla Merkez Bankası verilerine göre Türkiye genelinde konutların birim metrekare fiyatı 2 bin 931 TL olarak hesaplanmıştı. 2019 yılında net asgari ücret 2 bin 20 TL ve yıllık asgari ücret 24 bin 240 TL’ye denk gelmekteydi. Bu durumda 2019 yılında yıllık asgari ücret 8,27 metrekare eve denk gelmekteydi.”

‘ASGARİ ÜCRETLİ KANEPE KADAR YER ALABİLİYOR’

Ağbaba sözlerini şöyle tamamladı:

“Merkez Bankası kasım ayı konut fiyat endeksi verilerine göre Türkiye genelinde konutların birim metrekare fiyatı 16 bin 984 TL olarak hesaplandı. 2022 yılında net asgari ücret önce 4 bin 253 TL daha sonra ise 5 bin 500 TL olarak belirlendi. Bu durumda 2022 yılında yıllık net asgari ücret 58 bin 518 TL’ye denk geldi. Bu durumda 2022 yılında yıllık net asgari ücret 3,44 metrekare eve denk gelmiş oldu. Bir başka deyişle 2022 yılında yıllık asgari ücret sadece bir evin bir kanepe sığabilecek alana ancak denk geldi.”

 

karar.com

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler