Sosyal Medya

Genel

Almanya’ya kaçak giriş yapan Türk sayısı yüzde 254 arttı

Almanya’da son aylarda sınır korumadan sorumlu Federal Polis Teşkilatı, Türkiye’den kaçak yollarla ülkeye girenlere ilişkin açıklama yaptı. Münih Federal Polis…

Almanya’ya kaçak giriş yapan Türk sayısı yüzde 254 arttı

Almanya’da son aylarda sınır korumadan sorumlu Federal Polis Teşkilatı, Türkiye’den kaçak yollarla ülkeye girenlere ilişkin açıklama yaptı. Münih Federal Polis Müdürlüğü 2022’de sınırda 5 bin 362 Türk vatandaşının tespit edildiğini belirterek geçen yıl aynı tarihlerde bu sayının 2 bin 531, pandeminin damgasını vurduğu 2020’de de bin 629 olduğuna dikkat çekti. Bu, Almanya’ya kaçak giriş yaptığı tespit edilen Türk vatandaşı sayısının yüzde 254 oranında arttığı anlamına geliyor.

Alman polisi kaçak yollarla Almanya’ya giriş yapan Türk vatandaşlarının sayısında geçen yıla oranla yüzde 254 artış yaşandığını açıkladı. Almanya’da son aylarda sınır korumadan sorumlu Federal Polis Teşkilatı’nın yaptığı basın açıklamalarında daha sık Türkiye bağlantısı dikkat çekiyor. Ya sığınmacıların ya da kaçakçıların Türk vatandaşı olduğu veya yakalanan sığınmacıların çıkış ülkesinin Türkiye olduğu göze çarpıyor.

Münih Federal Polis Müdürlüğü de DW Türkçe’ye verdiği bilgide Ocak-Eylül 2022 tarihlerinde sınırda 5 bin 362 Türk vatandaşının tespit edildiğini belirterek geçen yıl aynı tarihlerde bu sayının 2 bin 531, pandeminin damgasını vurduğu 2020’de de bin 629 olduğuna dikkat çekti. Bu, geçen yılın aynı dönemine kıyasla Almanya’ya kaçak giriş yaptığı tespit edilen Türk vatandaşı sayısının yüzde 254 oranında arttığı anlamına geliyor. 2020 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında ise artış yüzde 368 oluyor.

Federal Polis’in verilerine göre, yakalanan Türk vatandaşı kaçakçıların sayısında da artış var. Ocak-Eylül 2022’de 185 Türk vatandaşının insan kaçakçılığından yakalandığını kaydeden Münih polisi, bunun geçen sene 111, 2020’de de 56 olduğunu aktardı. Almanya’ya insan kaçakçılığından suçlanan Türk vatandaşı sayısında da 2021’in aynı dönemine göre yüzde 362, pandemi nedeniyle seyahatlerin büyük ölçüde durduğu 2020’ye göre de yüzde 538 arttığı anlaşılıyor.

Resmi verilere göre Türkiye’den gelenler Balkan rotasını kullanarak Çekya veya Avusturya sınırı üzerinden Almanya’ya giriş yapyıor. Sığınmacıların beyanlara göre göçmenler kaçakçılara kişi başına 6 ile 8 bin euro arasında para ödüyor. Türkler dışında Türkiye çıkışlı göçmenlerde de Suriyeliler, Afganlar ve Iraklılar öne çıkıyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun bu ayın başında açıkladığı raporda da Avrupa’ya gelinen ilk üç ülke olarak Afganistan, Suriye ve Türkiye sıralanmış, bu göçmenlerin büyük kısmının da Türkiye, Kuzey Makedonya ve Sırbistan üzerinden ulaştığı not edilmişti.

Federal Polis açıklamasında önceki yıllarda kaçakçıların daha organize hareket ettiklerine dikkat çekti. Buna göre son dönemde Türkiye’den kaçakçılar aracılığıyla Almanya’ya gelenler sınıra yakın bir noktada bırakılarak tamamen kendi kaderine terk ediliyor.

Bunun son örneklerinden biri de Almanya – Avusturya sınırındaki Kreuth’da yakalanan 11 kişilik grubun durumu oldu. Almanya’nın tırmanış, yürüyüş sporları ve spa otelleriyle ünlü turistik beldelerinden biri Kreuth, 3 bin 600 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri. 14 Eylül akşamı beşi yetişkin altısı çocuk, dil bilmeyen 11 kişilik grubun tedirgin şekilde bir lokantaya girdikleri, kısa bir sonra da polis tarafından emniyete götürüldükleri yerel basına yansıdı.

Bu grubun daha sonra Türkiye’den kaçak yollarda geldiği tespit edilen iki Kürt kökenli aile olduğu anlaşıldı. Ailelerin ilk aşamada Hırvatistan’da sığınmacı olarak kayda geçtiği, bu nedenle de tekrar Hırvatistan’a gönderilecekleri tahmin ediliyor.

Federal Polis’in 15 Eylül akşamı Bavyera eyaletinin Rosenheim kentindeki tren garında yaptığı kimlik kontrolünde yakalanan altı Türk gencin durumu da sığınmacıların kendi kaderine terk edildiklerine başka bir örnek. Basına yansıyan bilgilere göre 18-25 yaşlarındaki genç erkekler, polise Avusturya’dan kamyonla kaçak geldiklerini, Türkiye’de ekonomik durumun kötü olduğunu, bu yüzden de Almanya’da çalışıp para kazanmak istediklerini anlattı. Bu gençlerin de insan kaçakçılarına 8 bin euro ödedikleri belirtiliyor.

Ancak Almanya’da ekonomik gerekçeler iltica başvurularında geçerli bir sebep sayılmıyor. Bu gençlerin de büyük olasılıkla geri gönderilecekleri tahmin ediliyor.

Mülteci ve yabancılar hukuku konusunda uzman avukat Dündar Kelloğlu, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Türkiye’den sadece siyasi takibata uğradığını kanıtlayanların başvurularının kabul edildiğini vurgulayarak ekonomik sebeplerle gelenlerin ilk fırsatta geri gönderildiklerine işaret etti.

Türkiye, Almanya’ya sığınma başvurusu yapanların geldiği ülkeler sıralamasında Suriye ve Afganistan’ın ardından üçüncü sırada. Almanya Göç ve Mülteciler Dairesi’nin (BAMF) geçen ay açıkladığı son verilere bakıldığında, Ocak – Ağustos döneminde yaklaşık 135 bin iltica başvurusu yapıldığı, bunlarda da Suriye ve Afganistan’ın ardından Türkiye’nin yaklaşık 12 bin başvuruyla en çok iltica başvurusu yapılan üçüncü ülke olduğu görülüyor. Bu sayı Türk vatandaşlarının başvurularında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 148 artış demek. Söz konusu başvurular sadece ilk kez yapılan iltica başvurularını kapsıyor.

Aşağı Saksonya Mülteciler Konseyi adlı sivil toplum kuruluşunun yönetim kurulunda da yer alan avukat Dündar Kelloğlu, Almanya’da son yıllardaki iltica sürecini 90’larla karşılaştırıyor. Kelloğlu, Türkiye’den iltica başvurularına muamelenin değiştiğini ve artık sığınma talebinde bulunanların Alman göç dairelerini makul gerekçelerle ikna etmekle değil, durumlarını kanıtlamakla yükümlü olduklarına işaret etti.

Kelloğlu, 90’lı yıllarda muhaliflerin çoğunlukla ‘devletçe yönetilen devlet dışı oluşumlar’ tarafından kaçırıldığını, işkence gördüğünü veya öldürüldüğünü, bunları kanıtlamanın zor olması sebebiyle de ilticanın inandırıcı olmasına bakıldığını belirtti. Şimdiyse muhaliflere yönelik takibatların çoğunlukla açıktan ve yargı yoluyla yürütüldüğünü, kişilerin hakaret veya terör propagandası gibi gerekçelerle suçlandığını, dolayısıyla siyasi ilticalarda kanıt göstermenin Alman makamlarınca istendiğini ifade etti.

Resmi rakamlara göre Almanya’da Türk vatandaşlarının siyasi sığınma başvurularına bu yılın ilk sekiz ayında aldıkları kabul oranı yüzde 30. Bu oran yılın ilk çeyreği olan Ocak – Mart döneminde yüzde 34’tü. İltica başvuruları yapanTürk vatandaşı Kürtlerin kabul oranının ise Türk vatandaşlarının ortalamasının çok altında kaldığı ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 11,5 olduğu açıklandı.

 

 

karar.com

BAKMADAN GEÇME

  • ABD’de işten çıkarmalar 22 yılın zirvesinde

    ABD’de şirketler, Ekim ayında 153.074 çalışanı işten çıkardığını açıkladı. Bu rakam, son 22 yılın en yüksek “Ekim ayı toplu işten çıkarma” verisi oldu. Teknoloji ve depo/lojistik sektörleri başı çekiyor. Uzmanlara göre yapay zekâ yatırımları, ücret maliyetleri ve tüketici harcamalarındaki zayıflama şirketleri agresif maliyet azaltmaya yöneltti.

  • Gönül Tol/New York Times: Erdoğan’ın vazgeçilmezliği

    Gönül Tol’un New York Times için kaleme aldığı analiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı başkentleri tarafından “stratejik olarak vazgeçilmez” görülmesi nedeniyle demokrasiye yönelik baskıların görmezden gelindiğini savunuyor.

  • ABD borsalarında sert düşüş – yapay zekâ hisselerinde satış dalgası sürüyor

    Wall Street’te perşembe günü satış baskısı hâkimdi. Yapay zekâ odağındaki teknoloji hisseleri yeniden değer kaybederken Dow Jones 400 puana yakın düşüş yaşadı, Nasdaq ise %1,9 geriledi. Nvidia, Microsoft, Palantir, AMD ve Broadcom satış dalgasından en çok etkilenen hisseler oldu.

  • Türkiye – ABD S400 pazarlığı başladı

    Bloomberg’in üst düzey hükümet kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Türkiye ABD’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerinin tamamen devre dışı bırakılması veya kaldırılması yönündeki talebine olumsuz yanıt verdi. Ankara, S-400’leri elinde tutarak “sınırlı kullanım ve teknik koordinasyon” modeli öneriyor.

  • Çetin Ünsalan:  Vermeden alan el

    Çetin Ünsalan Mehmet Şimşek'in bütçe sunumunu eleştirdi

  • Empa Elektronik “Empa 2.0” ile Yeni Projelere Göz Kırpırken, Bir Yandan da Halka Arza Hazırlanıyor

    Türkiye’nin savunma, havacılık, uzay ve endüstriyel elektronik projelerinde Empa’nın en önemli oyuncu olduğunun altını çizen Empa Elektronik CEO’su Murat Sarpel, “Biz büyük projelerin vazgeçilmez bir parçasıyız. Ufak bir dişliyiz ama o dişli olmadan çark dönmüyor. Büyümemiz sürecek” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin Servet Uçurumu: Milyarderler Kazanıyor, Emekçiler Kaybediyor

    Türkiye’de milyarderlerin serveti 5 yılda yüzde 52 arttı; eşitsizlik derinleşirken, emekçilerin durumu değişmedi. Sermaye birikimi, serveti katlarken yoksulluğu büyütüyor ve Marx’ın 150 yıl önce vurguladığı yapısal eşitsizlik günümüzde de sürüyor.

  • Emekli Promosyon Ücretlerinde Rekabet Kızıştı: Emekli Maaşı Promosyonu Hangi Bankada Daha Yüksek? İşte Güncel Promosyon Ücretleri

    Bankalar, emekli müşterilerini çekmek amacıyla promosyon yarışını hızlandırdı. Ocak ayında emekli maaşlarına yapılacak artış öncesinde, bazı bankalar 3 yıl süreli taahhüt karşılığında promosyon ödemelerini 32 bin TL’ye kadar yükseltiyor. Promosyon miktarı, emeklinin maaşı ve bankanın belirlediği ek koşullara göre değişiklik gösteriyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri ile yetim aylığı alanlar da bu kampanyalardan yararlanabiliyor.

  • Mahfi Eğilmez’den TCMB’ye Kritik Tavsiye: “Ben Olsam Aralıkta Faizi Değiştirmem”

    İktisatçı Mahfi Eğilmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 7 Kasım Cuma günü açıklayacağı yıl sonu enflasyon raporu öncesinde, bankanın tahmin aralığını güncellemesi gerektiğini belirtti. Eğilmez ayrıca Ekim ayı enflasyon verilerini ve piyasaların merakla beklediği Aralık ayı faiz kararını değerlendirerek, “Ben olsam aralıkta faizi değiştirmem” yorumunda bulundu. Eğilmez, CNBC-e yayınında TCMB’nin enflasyon raporu toplantısına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.

  • Düşünce Kuruluşu:  İngiltere borç krizine gidiyor

    Metin, İngiltere’nin yatırımcı güvenini kaybetmesi hâlinde acil kemer sıkma, göçmen sınır dışı politikalarının sertleştirilmesi, net-sıfır hedeflerinin iptali gibi politik adımlar öneriyor. Rapor, finans çevrelerinin Reform UK partisine ilgisinin arttığına işaret ediyor.

  • Fitch’ten 2026 Analizi: Türk Bankaları İçin Pozitif Beklenti

    Fitch Ratings, Türk bankalarının karlılıklarında 2026 yılında iyileşme bekliyor. Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç, “Gelecek yıl bankaların karlılıklarının bu yıla göre görece daha iyi olacağını öngörüyoruz. Birçok bankanın ihraç yaptığını gördük. Bu da dış piyasalara erişim olduğunu gösteriyor” dedi. Kılınç, faiz indirimlerinin başlamasının bankaların karlılıklarını destekleyeceğini belirterek, 2026’da bankaların karlılıklarının bu yıla göre görece daha iyi olacağını düşündüklerini ifade etti.

  • Michael Burry’den yeni “Big Short”: Ünlü yatırımcı Nvidia ve Palantir’e karşı 1 milyar dolarlık düşüş pozisyonu aldı

    "The Big Short” filmiyle ünlenen ve 2008’de ABD mortgage balonunu patlamadan önce öngören yatırımcı Michael Burry, bu kez yapay zekâ sektörüne karşı dev bir bahis açtı. Burry, AI çip devi Nvidia ve yazılım şirketi Palantir hisselerinin düşeceğine yönelik toplam 1 milyar doların üzerinde put opsiyonu aldı

  • Kaja Kallas’tan Türkiye Vurgusu: “AB için Kilit Bir Ortak”

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, ocak ayında AB dönem başkanlığını devralacak olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) ziyaret ederek Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile Lefkoşa’da ortak basın toplantısı düzenledi.

Benzer Haberler