Sosyal Medya

Ekonomi

Erdoğan’ın ‘tek haneli faiz’ temennisine tepki; Sadece siyasi gösteriş, algı yönetimi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Merkez Bankası'na sinyal vererek, 'Yıl sonunda temennim faizi tek hanelere indirmeliyiz' sözlerine iktisat bilimciler ve ekonomistlerden tepki aldı...

Erdoğan’ın ‘tek haneli faiz’ temennisine tepki; Sadece siyasi gösteriş, algı yönetimi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yıl sonunda temennim faizi tek hanelere indirmeliyiz” sözlerini iktisat bilimcileri ve ekonomistler değerlendirdi.

Prof. Dr. Erinç Yeldan, “Sadece siyasi bir gösteriş için iktisat bilimine ve geniş anlamda ekonomik gerçeklere uymayan sadece siyasi bir söylemden ibaret olan sloganlar sarf ediliyor”, Prof. Dr. Şenol Babuşçu, “Baz etkisi nedeniyle zaten enflasyon düşecek. Algı yönetimi yapacaklar”, ekonomist Murat Sururi Özbülbül de, “Enflasyonun çok yüksek olduğu ülkelerde bankalara düşük faizle borç veriyorsanız bu servet transferdir” dedi.

Erdoğan, dün akşam katıldığı televizyon programında politika faizi ile ilgili olarak, “ABD’nin faiz artırımı dediğiniz nedir? Ne kadar bir oran? Ciddi bir oran yok. Şu anda diyelim ki ABD’de faiz artırımı yüzde 6 olabilir. Avrupa’ya geliyorsunuz, orada da yüzde 4-5. Son toplantıda Para Piyasası Kurulu faizi yüzde 12’ye indirdi. Temennim odur ki bir sonraki toplantıda yine indirerek, yıl sonunda tek hanelere indirilmesi” açıklamasını yaptı.

İktisat bilimcileri Prof. Dr. Erinç Yeldan, Prof. Dr. Şenol Babuşçu ve ekonomist Murat Sururi Özbülbül, Erdoğan’ın bu açıklamasını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

SİYASİ SÖYLEMLERDEN İBARET SLOGANLAR SARF EDİLİYOR

Ekonomi yönetiminin piyasanın gerçeklerini göz ardı ettiğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, Erdoğan dahil ekonomi hakkında yapılan açıklama ve alınan kararlar için “vitrinde kalmak, ilgi çekmek için yapılıyor” değerlendirmesi yaptı.

Prof. Dr. Yeldan’ın açıklaması şöyle;

“Türkiye’de herhangi bir para veya maliye geniş anlamda ekonomik programı veya stratejisi artık izlenmiyor. Yandaş şirketlere, yandaşlara rant aktarmak, gelir transferi yapmak için anlık günlük kararlar alınıyor. Bunların dışında sadece siyasi bir gösteriş için iktisat bilimine ve geniş anlamda ekonomik gerçeklere uymayan, sadece siyasi siyasi bir söylemlerden ibaret olan sloganlar sarf ediliyor. Böyle bir sözün iktisadi değerlendirmeye tabi tutulamayacağını düşünüyorum. Piyasa davranışları da zaten çok kısa ve anlık tepkiler verip bu kararları göz ardı ediyor.

PİYASA EKONOMİ YÖNETİMİN CİDDİYE ALMIYOR

Düşünebiliyor musunuz, Fed Başkanı ya da ciddi bir merkez bankası başkanı ya da ekonomiden sorumlu kişisi yıl sonuna kadar faizler üzerine herhangi bir değer verse o ülkede yer yerinden oynar. 25-50 baz puanlık kararlar bunlar. Ekonomi yönetimi o kadar piyasanın gerçeklerinden kopmuş ki piyasa bunları asla ciddiye almıyor. Herkes kendini koruyacak şekilde davranışlar sergiliyor. Bu açıklamalar vitrinde kalmak, ilgi çekmek için yapılıyor.”

BAZ ETKİSİYLE ENFLASYON DÜŞECEK, ALGI YÖNETİMİ YAPACAKLAR

Prof. Dr. Şenol Babuşçu da baz etkisi nedeniyle zaten enflasyonun düşeceğini belirterek, yapılan için “algı yönetimi” dedi.

Babuşçu, şunları söyledi;

“Politika faizini kasım ayına kadar yüzde 9’a kadar çekecekler. Baz etkisiyle enflasyonun düşeceğini bildikleri için faizi düşürüp enflasyonu düşürdüklerini söyleyecekler. Oysa enflasyonun düşüşü sadece baz etkisinden kaynaklanıyor. Yoksa fiyat artışları sürecek. Kasım ayında yüzde 90’lar civarında olacak enflasyon baz etkisi nedeniyle aralıkta 10 puan, ocakta 10 puan düşecek. Böylece, ‘Faizi düşürerek enflasyonu 90’dan 70 düşürdük’ diyecekler. Algı yönetimi yapmaya çalışacaklar. Etkileri açısında baktığımızda ise politika faizi etkisiz hale geldiği için 9 ya da 8’e düşmesi hiç önemli değil. Artık kimse dikkate almıyor.”

BU BİR SERVET TRANSFERİDİR

Ekonomist Murat Sururi Özbülbül de, Merkez Bankası’nın siyasete teslim olduğu için politika faizinin Erdoğan’ın açıkladığı gibi tek haneye inmesinin mümkün olduğunu söyledi. Bankalara verilen düşük faizli krediler için de, “Bu bir servet transferidir” değerlendirmesini yaptı.

Özbülbül, şunları söyledi;

“Hiç şüphesiz ki Merkez Bankası politika faizini indirebilir. Merkez Bankası’nın tamamen politikanın emrine girdiği bir ortamda bunu gayet rahat yapar. Sorun ise bu indirim yapıldığında ne olacağıdır. Şu an Merkez Bankası’nın bankalara verdiği borç faizi çok düşük. Enflasyonun çok yüksek olduğu ülkelerde bankalara düşük faizle borç veriyorsanız bu servet transferdir. Yapılan birilerini zengin etmek anlamına gelir. Bankalar düşük faizle borç alıyor sonra kamuya ve işletmelere kredi olarak yüksek faizle verip para kazanmıyor.

Önemli olan faizin değil enflasyonun düşmesidir. Enflasyon her zaman her yerde parasal bir olgudur. Arz talep dengeleri yüzünden ortaya çıkan fiyat değişmeleriyle de bir ilgisi yoktur. Tamamen alım satımda kullanılan paranın değerinin değişmesi ile ilgili bir konudur. Bugün itibariyle kağıt paraların altın ya da gümüş gibi kıymetli maden cinsinden bir karşılığı yoktur. Günümüzde kağıt paralar devletlerin çıkardığı sıfır faizli sonsuz faizli vadeli senet niteliğini taşır. Paranın dolaşımdaki miktarı arttığı zaman para değer kaybeder parayı basan otoritenin itibari azaldığında para yine değer kaybeder. Bu tamamen parasal bir olgudur.

Kurlar esas olarak iki ülke para biriminin satın alma gücündeki değişimleri gösterir. Kurlar yükseldiği için enflasyon olmaz. Enflasyon yükseldiği için kurlar yükselir. İktidarlar istemediği ve enflasyonist politikalar uygulamadığı sürece enflasyon yükselmez. Enflasyonun temel sebebi vergi gelirinin bütçe açığına yetmemesi, bu yüzden para basımının zorunda kalınmasıdır. Bütçeden 9 milyonluk bir veriye bakarken onca israf ve harcama yaparken buna vergi gelirlerinin yetmesi mümkün değildir. Bu yüzden para basılıyor ve enflasyon çıkıyor.”

 

artigercek.com

BAKMADAN GEÇME

  • ⚠️ Yapay Zeka Devriminin Karanlık Yüzü: 1 Trilyon Dolarlık Balon Patlıyor mu?

    "Dot-com" çılgınlığıyla internetin dünyayı değiştireceği söyleniyordu; nitekim değiştirdi de. Ancak bu değişim gerçekleşmeden önce, milyarlarca dolarlık spekülatif bir balon büyük bir gürültüyle patlamış, geride binlerce iflas etmiş şirket bırakmıştı. Bugün, 2025 yılının son günlerinde Wall Street ve Silikon Vadisi, çok daha büyük bir hayaletle karşı karşıya: 1 Trilyon Dolarlık Yapay Zeka Balonu.

  • Her 6 kişiden biri bahis oynuyor, para yurtdışına akıyor

    AK Parti’nin Kasım ayına ait saha araştırmasından sızan veriler, yasa dışı bahis ve sanal kumarın Türkiye’de ciddi bir toplumsal ve ekonomik sorun haline geldiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de her 6 kişiden biri bahis oynarken, özellikle gençler, lise mezunları, orta gelir grubu ve küçük esnaf bu sistematik yayılımın ana hedefi konumunda bulunuyor. Yasa dışı bahis nedeniyle yılda yaklaşık 150 milyar doların yurt dışına aktığı tahmin ediliyor.

  • Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

    Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen "Temiz Eller" çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

  • Aracı kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?

    Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftanın sonuna yaklaşırken zayıf bir görünüm sergilerken, aracı kurumlar teknik seviyeler ve kısa vadeli risklere dikkat çekti. Gün içinde 11.250–11.365 bandında hareket eden endeks, günü yüzde 0,55 kayıpla 11.287 puandan tamamladı. İşlem hacmi ise 113–114 milyar TL aralığında gerçekleşerek son dönem ortalamalarının altında kaldı. İşte önde gelen aracı kurumların Borsa İstanbul’a ilişkin değerlendirmeleri:

  • Yüzde 55 bin prim yapan Hint hissesinin hikayesi

    Yapay zekâ rüzgârıyla küresel piyasalarda rekorlar kırılırken, Hindistan’da son 20 ayda yüzde 55 binin üzerinde prim yapan RRP Semiconductor hissesi yatırımcılar için ibretlik bir örneğe dönüşüyor. Sosyal medya etkisi, düşük fiili dolaşım oranı ve bireysel yatırımcı ilgisiyle şişen hissede düzenleyici incelemeler ve zayıf finansallar alarm zillerini çaldırıyor.

  • ABD’den Rusya’ya yeni yaptırım hazırlığı: Barış reddedilirse enerji sektörü hedefte

    ABD, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile olası bir barış anlaşmasını reddetmesi halinde Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için yeni yaptırımları devreye almaya hazırlanıyor. Gündemde, Rus petrolünü taşıyan “gölge filo” tankerleri ve bu ticareti kolaylaştıran aracıların hedef alınması var. Görüşmeler sürerken, enerji piyasaları ve petrol fiyatları gelişmelere duyarlı kalmayı sürdürüyor.

  • Mehmet Şimşek’ten ÖTV, vergi adaleti ve asgari ücret mesajları

    Şimşek, dolaylı vergilerin adil olmadığı yönündeki eleştirileri haklı bulduklarını belirtirken, asıl sorunun doğrudan vergilerin düşük payı olduğunu vurguladı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026 yılı bütçesine maliyetinin 1,1 trilyon TL olacağını açıklayan Şimşek, “vergi silme” iddialarını da net bir dille reddetti. Asgari ücret artışı tartışmalarında ise hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bakan Şimşek, işverenlere sorumluluk çağrısı yaptı.

  • Küresel gündem yoğun: ABD enflasyonu, ECB ve BoE kararları piyasaların odağında

    Küresel piyasalarda bugün ABD enflasyon verileri ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararları yakından izleniyor. Yurt içinde BIST 100 Endeksi kâr satışlarının ardından kritik destek seviyelerinde tutunmaya çalışırken, tahvil faizleri TCMB’nin faiz indirimi sonrası düşük seviyelerini koruyor. Döviz cephesinde USD/TL kademeli yükselişini sürdürürken, EUR/USD paritesi orta vadeli teknik eşiklerde dengeleniyor. Altın fiyatları ise tarihi zirvelere yakın seyrini koruyor.

  • Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak gözaltına alındı

    Uyuşturucu operasyonları yeni ünlülere dokundu

  • Asya borsaları geriledi: Teknoloji hisselerinden çıkış sürüyor, gözler Trump’ın konuşmasında

    Asya-Pasifik piyasaları, küresel yatırımcıların teknoloji ve yapay zekâ hisselerinden çıkışı sürdürmesiyle haftanın sonuna doğru sert satışlarla karşılaştı. Wall Street’te başlayan rota değişimi Asya’ya taşınırken, yatırımcılar bu akşam ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela ve ekonomi başlıklarını içermesi beklenen ulusa sesleniş konuşmasına odaklandı.

  • Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

    Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.

  • Bloomberg: Erdoğan S-400’leri Putin’e Geri Vermek İstiyor

    Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini geri vermeyi değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gündeme getirdiği belirtilirken, adımın ABD ile ilişkileri normalleştirme ve F-35 programına dönüş hedefiyle bağlantılı olduğu ifade ediliyor.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Olmayan borcu yazıp, siliyorlar…’

    Bir işsiz ne yaşar biliyor musunuz? Daha önce ifade etmiştim, ama tekrar hatırlatmakta fayda var...

Benzer Haberler