Sosyal Medya

Genel

Hazır giyim sektöründe ihracat ilk düşüşünü yaşadı

Salgın döneminde değişen tedarik zincirine bağlı olarak öne çıkan ve ihracatını 16 aydır aralıksız artıran hazır giyim sektörü, maratonuna ara…

Hazır giyim sektöründe ihracat ilk düşüşünü yaşadı

Salgın döneminde değişen tedarik zincirine bağlı olarak öne çıkan ve ihracatını 16 aydır aralıksız artıran hazır giyim sektörü, maratonuna ara verdi.

Sektör, yaklaşık 1,5 yılın ardından aylık bazda yüzde 4,1 ile ilk düşüşünü yaşadı. ABD ve AB’deki markaların resesyon korkusu ile stoklarını azaltmasının düşüşe yol açtığı belirtildi.

COVID-19 salgını, yıllık 500 milyar doları aşan dünya hazır giyim ihracatının tedarik zincirinde, önemli değişimlere yol açtı. Bu dönemde öne çıkan ülkelerden biri de Türkiye oldu. Gelişmelerin etkisiyle 2021 Mart ayından bu yana ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre her ay sürekli artıran sektör, 16 ayın ardından ilk kez ihracatta gerileme yaşadı.

Dünya’dan Yener Karadeniz’in haberine göre sektör ihracatı, temmuzda yüzde 4,1 gerileyerek 1 milyar 691 milyon dolardan 1 milyar 622 milyon dolara düştü.

Düşüş oranı bir önceki ay olan hazirana göre ise yüzde 17’yi aştı. Geçen yılı 20 milyar 250 milyon dolar ile tamamlayan sektör temsilcileri, ana pazar AB’deki yavaşlamanın söz konusu gerilemede önemli bir etken olduğunu belirterek, küresel resesyona ilişkin gelişmelere bağlı olarak yılsonu için konulan 23 milyar dolarlık hedef tutturulamasa çok da gerisinde kalınmayacağını dile getirdi.

Bu yılın 7 aylık rakamlarına bakıldığında, sektör ihracatındaki artış hızının yavaşladığı görülüyor. İlk yarıda yüzde 14,4 olan ihracat artış hızı, Ocak-Temmuz döneminde yüzde 11,6’ya geriledi ve ihracat 12,4 milyar dolar oldu. Söz konusu rakam ile hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının genel ihracat içindeki payı yüzde 8,6 olarak gerçekleşti. Bu oran 2019 yılında yüzde 9,9, 2020’de yüzde 9,3 ve 2021’de ise yüzde 9 olmuştu.

En belirgin düşüş İspanya’da 7 aylık dönemde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 2,2 milyar dolar ile Almanya oldu. Onu 1,6 milyar dolar ile İspanya, 1,2 milyar dolar ile İngiltere, 1 milyar dolar ile Hollanda, 688 milyon dolar ile Fransa ve 600 milyon dolar ile de ABD izledi.

Temmuz ayı özelinde bakıldığında ise söz konusu pazarlardan İspanya’ya gerçekleştirilen ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 gerileyerek 220 milyon dolara düşerken, İngiltere’ye yapılan ihracat yüzde 12 düşerek 166 milyon dolara ve ABD’ye yapılan ihracat da yüzde 4,2 düşerek 77 milyon dolara geriledi. Diğer ülkelerde ise artış sınırlı gerçekleşti. Almanya, 306 milyon dolar ile Temmuz ayında en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke oldu.

Parite darbesi hissedildi

TİM Başkanlığını da yürüten İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, sektör ihracatının yüzde 70’inin AB’ye gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “Bölgeye Euro ile ihracat yapıyoruz. Buradaki düşüşün en büyük sebeplerinden biri paritedir. Pariteden dolayı bir düşüş yaşandı. Aslında en kötü başa baş noktasını yakalama potansiyelimiz vardı. Kimse 2022’ye başlarken Euro/ dolar paritesinin 1,3’ten eşitleneceğini tahmin etmiyordu.

Temmuzda 1’in altına kadar düştü. Şu an 1,01-1,02 civarında dönüyor. Paritedeki gerilemenin en büyük etkilerden biri de hazır giyim ihracatında görüldü. Beklentimiz paritenin yeniden en az 1,1 seviyesine çıkması. İkinci konu da AB’deki siparişlerde yaşanan yavaşlama. Umuyoruz ki resesyon gerçekleşmez. Gerçekleşirse en kötü 23 milyar dolarlık hedefin yüzde 5 gerisinde kalırız” ifadelerini kullandı.

Markalar stoklarını azaltıyor

Özak Tekstil Grup Başkanı ve İHKİB Başkan Yardımcısı Urfi Akbalık da, hem ABD hem de AB’de yaşanan yavaşlamanın söz konusu gerilemede önemli etken olduğunu aktardı. Akbalık, “Markaların stoklarında yavaşlama var. ABD ve AB’de gerçekleşmesi olası resesyon korkusu ile markalar daha az stok yapmaya başladı.

Özellikle ABD pazarında bu daha fazla hissediliyor. Daha önce stoğa mal alıyorlardı. Onu durdurdular. Ayrıca yaz ayları ihracatın yavaşladığı dönemlerdir. Ağustos ve eylülde de yavaşlama olacak. Son çeyrekte yeniden bir toparlanma bekliyoruz. İkincisi de paritenin etkisi. Maliyetlerimiz dolar, gelirimiz Euro. Şimdi bire bir seviyesine geldi. Maliyet tutturmakla ilgili sıkıntı var. Ancak yine de yılsonu için koyduğumuz 23 milyar dolar hedefi koruyoruz. Resesyon riskine karşı yüzde 5’lik bir sapma olabilir” dedi.

Denizli’nin tektil ve hazır giyim- konfeksiyon ihracatında geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 11 dolayında azalma yaşandığını söyleyen Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu ise, Avrupa ve ABD’deki talep daralmasının ihracat kanadında hissedilmeye başladığını belirterek, “ İhracatımızın lokomotifi konumunda bulunan ve ev tekstilinin de içinde bulunduğu hazır giyim-konfeksiyon sektörü talep azalmasından etkilenen sektörlerin başında yer alıyor.

Öte yandan Ocak-Temmuz 2021 döneminde 1,20 seviyelerinde izleyen parite, 2022’nin aynı döneminde 1,08’e gerilemiş durumda. Temmuz ayı ortalaması ise bu sene 1,0181 oldu. İhracatımızın yarıya yakınının Euro cinsinden olduğunu göz önüne aldığımızda, Euro/Dolar’da yaşanan gerilemenin ihracatımızı etkilediğini söyleyebiliriz” dedi.

 

 

 

patronlardunyasi.com

BAKMADAN GEÇME

  • ANALİZ: ABD Enflasyonu Düştü, Acep Ölçüm Hatası Mı?

    Kasım ayına ilişkin ABD enflasyon verisinin beklentilerin çok altında gelmesi piyasalarda ilk etapta olumlu bir hava yaratsa da, Wall Street ekonomistleri rakamların güvenilirliğini sorguluyor. Uzmanlara göre, yakın dönemde yaşanan hükümet kapanması nedeniyle veri toplama sürecinin aksaması, enflasyon rakamlarında aşağı yönlü ciddi bir sapmaya yol açmış olabilir.

  • Piyasanın ‘Rüya Takımı’ 2026’da Ne Bekliyor? 🎉

    Piyasalarda 2025’in sonuna gelirken gözler 2026’ya çevrildi. Peki 2026’da yatırımcıları neler bekliyor? Borsa, döviz, altın, tahvil piyasası ve kriptoda nasıl hareketler görebiliriz? Integral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer ve Perihan Tantuğ’un moderatörlüğünde, Murat Sağman, Cüneyt Paksoy, Atilla Yeşilada, Ali Perşembe ve Emrah Lafçı hem 2025’i değerlendirdi hem de 2026’ya yönelik beklentilerini anlattı…

  • 2026’ya Girerken ABD Borsaları İçin Riskler Artıyor

    ABD hisse senetleri 2026 yılına güçlü bir ivmeyle ve iyimser beklentilerle giriyor. Yapay zekâ odaklı büyüme hikâyesi, şirket kârlılıkları ve ekonomik dayanıklılık algısı piyasaları desteklerken, yatırımcıların göz ardı edemeyeceği önemli riskler de birikiyor. Değerleme seviyelerinden faiz patikasına, jeopolitikten ticaret politikalarına kadar uzanan bu riskler, ABD borsalarının üst üste dördüncü güçlü yılı yaşamasını zorlaştırabilir.

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

Benzer Haberler