Sosyal Medya

Döviz

Fatih Özatay: Yüzde 145 üretici enflasyonu daha kötü günleri gösteriyor

TÜİK, 3 Ağustos günü Temmuz ayı enflasyonunu açıkladı. Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 80’e, üretici enflasyonu ise yüzde 145’e yükselmiş. Aşağıda okuyacaklarınız…

Fatih Özatay: Yüzde 145 üretici enflasyonu daha kötü günleri gösteriyor

TÜİK, 3 Ağustos günü Temmuz ayı enflasyonunu açıkladı. Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 80’e, üretici enflasyonu ise yüzde 145’e yükselmiş. Aşağıda okuyacaklarınız açısından yüzde 145’in altını çizin lütfen.

İleride, Türkiye ekonomisinin 2022 yılında içine düştüğü durumun nedenlerini araştırmak isteyenlerin çok derin araştırmalar yapmalarına gerek kalmayacak o kadar ilginç olaylara şahit oluyoruz ki, şaşırmamak mümkün değil. Alın mesela İstanbul Sanayi Odasının (İSO) toplantısını.

Bir sanayici, bankaların kredi faizlerini yüzde 40 gibi ‘yüksek’ bir düzeye çıkardığından şikâyet ediyor. Bu ‘yüksek’ faize karşın, kredi bulmakta yaşanan zorlukları dile getiriyor. Ülkenin fiyat istikrarını sağlamaktan sorumlu kurumunun başkanı, yani Merkez Bankası (TCMB) Başkanı ise o ‘yüksek’ faizden kredi almaması tavsiyesini veriyor.

Kredi faizi yüksek mi?

Hangi ülkede? Resmî istatistik kurumunun (TÜİK) üretici enflasyonunu yüzde 145 olarak açıkladığı bir ülkede. Yani, sanayicinin sattığı malın fiyatı üç aşağı beş yukarı bir yıl öncesine göre yüzde 145 artarken, yakın gelecekte de üretici enflasyonun bu düzeyin altına düşmeyeceği beklenirken, kredinin faizinin yüzde 40 olması her iki tarafça –sanayici ve fiyat istikrarından sorumlu kurumun başkanı tarafından- yüksek bulunuyor.

Dikkat: Kredinin maliyeti, enflasyonun 105 puan altında. Farklı bir ifadeyle, enflasyondan arındırılmış (reel) faiz eksi yüzde 43. Dünyanın her yerinde enflasyonun bu kadar altında bir faizle borçlanıp, üç aşağı beş yukarı enflasyon kadar fiyatı artan bir malı üretmek oldukça karlı olmalı. Oysa hem malı üreten şikâyet ediyor hem de karşı taraf ona hak veriyor. Ne oluyor?

Yüksek ki düşürülmek isteniliyor

Sanayicinin hakkını yemeyeyim. Muhtemelen, asıl şikâyeti bankaların yüzde 40 faiz ile kredi açmakta nazlanmaları. Yoksa elbette o da biliyor enflasyonun bunca altında bir kredi maliyetinden şikâyet edilmeyeceğini.

İşin trajikomik kısmı, fiyat istikrarından sorumlu kurumun başkanının asıl şikâyeti atlayıp, yüzde 145 enflasyon yaşanan bir ülkede yüzde 40 faizi yüksek bulduğunu gösteren yanıtı. Üstelik bu yanıtın sahibi bir sonraki iş insanları toplantısında kredi faizlerinin biraz daha nasıl düşürülebileceği yolunda çalışmalar yapıldığını açıklamış.

Bankalar lira cinsinden çok düşük maliyetle –yüzde 40’ın çok çok altında faizle- fon toplayabiliyorlar. Hem TCMB’den hem de mevduat sahibinden. Yüzde 40 hatta yüzde 50 ile kredi vermekte gerçekten nazlanıyorlarsa, ortada önemli bir sorun var demek.

Neden kredi muslukları kısılıyor?

Çok muhtemelen iki nedenle bankalardan kredi bulmakta zorlanıyor sanayiciler. Nedenlerin ikisi de uygulanan ekonomi politikası ile ilgili.

Birincisi, “krediyi alan dövize gidiyor ya da krediyi amacına uygun kullanmıyor” görüşüyle bankalar üzerine yapılan baskı. Baskıdan kasıt bir yandan makro ihtiyati denilen kararlar (mesela bazı tip krediler için bankaların daha fazla karşılık ayırmalarına ve daha fazla teminat istemelerine yol açan düzenlemeler) diğer yandan da ‘polisiye’ yaklaşımlar.

İkinci neden, daha da önemli ve yakında çok daha önemli olacak. Mevcut yurtiçi ekonomik koşulların riskli olması, bu ikinci neden. Bir yandan döviz kuru ve ülke riski yükseliyor diğer yandan ekonomideki faaliyet hacminin yavaşladığı/daraldığı yönünde sinyaller geliyor. Dünya ekonomisinin nereye gittiği de ortada.

Sorumlusu kim?

Açık ki, yüksek kredi faizinden ve bu faizden kredi bulunamamasından şikâyet, aslında uygulanan ekonomi politikasından şikâyet anlamına geliyor. Bu duruma gelinmesindeki kilometre taşları hatırlandığında, yüzde 40 faizden kredi alınmaması öğüdü bir ‘hoş’ duruyor açıkçası. Neden ekonomimizin içinde bulunduğu durumda olduğunu da iyi anlatıyor.

Yazının başında enflasyona ilişkin iki sayı verip geçtim. Bu kadar az sayılı bir enflasyon yazısı olmaz. Hakan Kara’nın sosyal medyada dikkat çektiği bir olgu oldukça ilginç; ona değinerek bitireyim.

Yazının tamamı burada.

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler