Sosyal Medya

Döviz

Güldem Atabay: ABD’de pişer, bize de düşer – 2023 ortasından sonra zorlu bir küresel ekonomi yeni hükümeti bekliyor…

Geçen hafta Fed’in 75 baz puan daha faiz artırmasının ardından Başkan Powell’ın yaptığı konuşmada faizlerin nötr seviyesinde olduğundan bahsetmesi, ekonomik…

Güldem Atabay: ABD’de pişer, bize de düşer – 2023 ortasından sonra zorlu bir küresel ekonomi yeni hükümeti bekliyor…

Geçen hafta Fed’in 75 baz puan daha faiz artırmasının ardından Başkan Powell’ın yaptığı konuşmada faizlerin nötr seviyesinde olduğundan bahsetmesi, ekonomik durgunluk beklentileriyle birleşerek dünyanın en büyük merkez bankasının beklenenden daha erken ve hızlı faiz indirmeye başlayabileceği “umutları” yarattı.

Tahvil piyasasının durgunluk beklentisini yansıtan getiri eğrisi bir süredir dikkat çekerken, Powell konuşmasının ardından özellikle hisse senedi piyasasında kuvvetli yükselişler izlendi. İlerleyen günlerde gelen ikinci çeyrek ABD büyüme verisinin de ilk çeyrekteki %1,6 daralmanın ardından %0,9 daraldığı açıklanınca erken bir parasal gevşeme olabileceği havası piyasaları sardı.

Piyasalarla ekonominin seyri zaman zaman birbirinden kopuk olabiliyor, hele 2008 Küresel Finansal Krizi ardından yaratılan dev dolar likiditesi ekonomide büyüme sorunu yaşanırken hisse senedi piyasasının yükseliş hareketine devam etmesini sağlayabiliyor.

Fed’in yumuşak ve piyasalara moral veren açıklamalarına rağmen ABD ekonomisinden gelen verilerin bir durgunluk değil bir yavaşlama başlangıcı olduğunu vurgulaması, resesyon kavramının içinin neyle doldurulması gerektiği konusunda kafaları karıştırdı. Keza, üst üste iki çeyrek negatif büyüme genellikle bir durgunluk olarak kabul edilirken, bu aslında resmi bir tanım değil. Hele son 40 yılın en yüksek seviyesine %9,1’le yükselen ABD TÜFE enflasyonunun hızını kesmek için adımlarını sertleştiren Fed’i yolundan döndürecek bir veri hiç değil.

ABD’de kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’nda (NBER) sekiz ekonomistten oluşan bir komite, sadece büyüme verisine göre değil, başka verileri de hesaba katarak yaşanan ekonomik değişimin bir durgunluk olup olmadığını ilan eder.

NBER, durgunluğu “ekonomiye yayılmış ve birkaç aydan fazla süren, ekonomik faaliyette önemli bir düşüş” olarak tanımlıyor.

İstihdam piyasasındaki seyir NBER’in durgunluk hesabının önemli bir parçası. Bunun yanında sanayideki performans, ücretlerin seyri, tüketimin seyri de önemli belirleyiciler arasında.

ABD ekonomisinin 2022’nin ilk yarısı boyunca GSMH hesaplarına göre daralmasına eşlik eden istihdam artışı bile tek başına yaşananın bir resesyon olmadığını anlatıyor NBER’in kitabına göre.  İşgücü piyasası güç belirtileri göstermeye devam ediyor ve haziran ayında, işsizlik oranı pandemi öncesi en düşük seviyesine yakın olan %3,6’da sabit kaldı. Tarım dışı istihdama eklenen aylık 372.000 yeni iş aynı dönem boyunca istihdam artışını 2,7 milyona taşıdı. Bu da ayda ortalama 450,000 artışa karşılık gelirken, pandemi öncesi performansın da üzerine çıkılmış oluyor.

Kişisel gelirin seyri artmaya devam eden enflasyonla beraber karışık bir seyir içinde ABD’de. Söz konusu ilk altı ayın üç ayında yükselirken, enflasyonun hızlandığı üç ayında hafif de olsa gerileme vardı. Kişisel gelirdeki dalgalı seyre rağmen enflasyondan arındırılan kişisel tüketim harcamaları da ilk altı ay boyunca artmaya devam etti. Kredi ve kredi kartına artan oranda dayanan harcamalar, toplamda reel tüketim giderlerinin yükselmesine engel değil, çünkü tüketim için alınan borç paranın faizi Fed’in adımlarından sonra dahi güncel enflasyonun çok altında.

Sanayi tarafında işler biraz daha farklı.  Bir kere imalat tarafında devam eden tedarik zinciri sorunları, siparişlerin yavaşlaması üretimi olumsuz etkileyen önemli nedenler. Fed’in faiz artırmasıyla dolar endeksinin ilk altı ayda hızla değer kazanması da ihracat tarafını aşağıya çekiyor.  Sonuçta yılık ilk aylarında hızlı artan sanayi üretimi önce yavaşlayıp haziran itibarıyla hafif negatife dönmüş durumda.

Sadece GSMH’deki değişim yerine bu çoklu verilere şöyle bir göz atınca hisse senedi yatırımcılarının Fed’in 2023 sonlarına doğru faiz indirmeye başlayabileceği konusunda aşırı iyimser olduklarını anlamak gerekli.

Halen anlamlı sayıda ekonomist, başlangıç nedenleri ne olursa olsun 40 yılın zirvesine ulaşan enflasyonun çoktan ABD ekonomisinin her yerine sirayet ettiğini ve bu sorunu “küçültmenin” Fed’in vermekte olduğu ılımlı mesajlardan öteye faizi %5-6 seviyesine kadar çekmekle ancak gerçekleşebileceği görüşündeler.

Bunun anlamı da Fed’in bir atak olarak yükselttiği faizi birkaç ay zirvede tuttuktan sonra yine bir atak şeklinde aşağı çekmeye başlamayacağı. Hedeflenen %2 enflasyon seviyesine kalıcı olarak ulaşabilmenin yolunun uzun soluklu bir durgunluk yaratarak ancak gerçekleşebilecek aşamaya gelindiği.

Bu durumda anlaşılması gereken ABD piyasalarında, hisse senedi tarafında da tahvil faizleri tarafında da, Fed’den gelebilecek daha şahin adımlara karşı hassasiyetin aslında yüksek olduğu gerçeği.

Bloomberg anketine göre haziranda %9,1’e çıkarak şok etkisi yapan ABD TÜFE enflasyonu temmuzda %8,8’e gerileyecek. Mümkün görünmekle beraber, zaten mevcut %9,1’den başını aşağıya doğru çevireceği genel kabul gören bir beklenti. Asıl konu Fed’in verdiği mesajlar eşliğinde beklenen yumuşak durgunluk sonucu ABD’de TÜFE enflasyonunun %4-5 aralığından nasıl olup da %2’ye ineceği.

ABD ekonomisini bu kadar yakından izlemenin nedeni, oradaki makroekonomik eğilimlerin Türkiye’nin de içinde olduğu küresel ekonomik aktiviteye damga vuracak olması. Nasıl Fed’in atacağı adımlara hazırlık olarak daha Fed faiz artırmadan dünyanın enflasyonla mücadelesi ciddi olan tüm merkez bankaları faiz artırarak kendini korumaya aldıysa, Fed’in bundan sonra atacağı adımların yönü dünya ekonomisini belirleyecek.

Teşhisi bugün için konduğunda: ABD ekonomisi başlayan yavaşlama işaretlerine rağmen NBER tanımına uygun şiddette bir resesyona henüz yaklaşmış değil. Enflasyonun beklenenden uzun süre yüksek kalarak %2’ye inmemesi, Fed’in ima ettiğinden daha fazla faiz artırmak zorunda kalabilecek olması, L şeklinde bir durgunluk olasılığın ufukta belirmeye başlaması Türkiye’de ekonomi politikası yapıcıları çok yakından ilgilendirecek.

Küresel borç seviyesinin 2020 sonunda dünya GSMH’sinin %256’sı olduğu, Türkiye’nin dış borç durumu eşliğinde göz önüne alınırsa, 2023 ortasından sonra piyasa hayallerinin aksine küresel ekonomide işlerin çok daha zorlaşacağı gerçeği karşımıza çıkıyor.

Seçimlerin ardından Türkiye’de ekonomi yönetiminin de anketlerden yansıyan iktidar değişimi eşliğinde el değiştirebilecek olması bu zor dönemeçte Türkiye’nin elini rahatlatacak bir önemli faktör. AKP’nin akıl dışı ekonomi politikalarından tam bir çark, olumlu yönde değişen beklentilerle finans piyasalarını rahatlatacak olsa da, yeni hükümeti bekleyen çok zor bir küresel ekonomik konjonktür Türkiye ekonomisini mevcut bataktan çıkarma işinin öyle dikensiz gül bahçesi olmayacağını gösteriyor.

PolitikYol

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler