Sosyal Medya

Döviz

‘‘Kademeli’’ Faiz İndirimi Açıklaması Ne Anlama Geliyor?

2021 yılını, 19 yılın en yüksek enflasyon oranı (yüzde 36,08) ve Dolar/TL kurunu 13 liradan kapatan Türkiye’de, hükümet seçim hazırlıklarına…

‘‘Kademeli’’ Faiz İndirimi Açıklaması Ne Anlama Geliyor?

2021 yılını, 19 yılın en yüksek enflasyon oranı (yüzde 36,08) ve Dolar/TL kurunu 13 liradan kapatan Türkiye’de, hükümet seçim hazırlıklarına başlayacağı 2022 yılında güçlü bir ekonomik tablo oluşturmaya çalışıyor.

Bugün Arnavutluk’un başkenti Tiran’dan dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi ziyaret öncesi uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada hafta sonu Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin 131 milyar liraya ulaştığını duyurduğu döviz korumalı TL mevduata olan ilginin memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Erdoğan: ‘‘2022 en parlak yılımız olacak, 2023’e böyle gireceğiz’’

Döviz kurlarındaki oynaklığın azalması ve istenen istikrarın artmasıyla birlikte 2022’in AKP iktidarının en parlak yılı olacağını öne süren Cumhurbaşkanı, ekonomistlerin katılmadığı ‘‘faiz sebeptir enflasyon sonuçtur’’ tezini de yineledi.

Erdoğan, ‘‘Döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasından ve istikrarın devamından gayet memnunuz. Finansal piyasalardaki istikrarın devamına ve TL’ye olan ilginin artmasına yönelik ilave çalışmalarımız sürüyor. Diğer taraftan biliyorsunuz benim bir iddiam var; ‘faiz sebep, enflasyon neticedir.’ Nitekim de neticesi, kendini gösteriyor. Enflasyon, düşüşe girmiştir, girecektir. Bu bir defa kesin. 20 Aralık burada bir dönüm noktası oldu. Faizde de artık düşüşler başladı. Bir ara biliyorsunuz (dolar/TL) 12’ye falan geldi, hatta daha aşağıya da geldi. Sonra tekrar bir çıkış yaşandı. Fakat bunu da aşağıya çekeceğiz. Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah. 2023’e de zaten böyle gireceğiz. Bu enflasyonun da düşüşünü getirir, enflasyon düşecek’’ dedi.

Erdoğan’ın hem dövizde hem de faizde ‘‘kademeli düşüş’’ olacağını söylemesinin zamanlaması da dikkat çekti. Zira iki gün sonra 20 Ocak Perşembe günü Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) yılın ilk toplantısını yapacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘‘Ben sinyalimi belli yerlere vermiş oluyorum. Bundan sonra enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Zira faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz’’ demesi sonrası 2021 yılının son dört ayında arka arkaya yaptığı beş yüz baz puan indirimle politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e düşüren PPK bu defa nasıl bir tutum takınacak?

Atabay: ‘‘Yılın ilk üç ayı faiz indirimi yapılmaması konusunda Erdoğan ikna edilmiş gibi görünüyor’’

Ekonomist Güldem Atabay, 20 Aralık’taki döviz korumalı TL mevduatı açıklamasından bir gün önce ‘‘Halkımı faize ezdirmeyeceğim’’ diyen Erdoğan’ın yılın ilk çeyreğinde faiz indirimi yapılmaması konusunda ikna edildiği görüşünde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Atabay, ‘‘Hazine Bakanı Nureddin Nebati birkaç gün önce, ‘Merkez Bankası’nın nasıl karar alacağını bilmiyorum. Benim görüşüm, Ocak, Şubat ve Mart ayını şöyle bir görmemiz lazım’ demişti. Aslında bu sözler Merkez Bankası’nın 19 Aralık’taki ‘para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımının tamamlanmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek’ görüşüyle uyumlu. Cumhurbaşkanı’nın da bugün ‘kademeli’ faiz indiriminden söz etmesi kendisinin de ikna edildiğini gösteriyor. Bu bağlamda yalnız bu ay değil, ben Şubat ve Mart aylarında da indirim beklemiyorum’’ dedi.

Ancak Atabay’a göre, yılın ikinci çeyreği ile başlayacak faiz indirim süreci döviz fiyatlarında artışı da beraberinde getirecek.

‘‘Faizleri yılın üç ayı sabit tutmak konusunda Cumhurbaşkanı ile pazarlık edilmiş. Ancak sonrasında Nisan ayında en az iki yüz baz puanlık hatta belki 250 baz puanlık bir indirim gelecektir. Cumhurbaşkanı’nın kademeli indirimden ve tek haneli sözlerinden asıl hedefin yüzde 9 politika faizi olduğu anlaşılıyor. O nedenle Mayıs’ta bekleme ve Haziran ayında yeni bir indirim gelebilir.’’

Prof. Güneş: ‘‘Faiz indirimi olur mu sorusuna, ilahiyatçılar yanıt versin’’

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Hurşit Güneş ise ekonomik göstergelere bakarak faiz politikası hakkında yorum yapmanın artık imkansız olduğunu söylüyor.

VOA Türkçe’nin ulaştığı Profesör Güneş, ‘‘Bir ekonomist faiz indirimi konusunda yorum yaparken neye bakar? Enflasyon raporu ne diyor? Çekirdek enflasyon nerede? Manşet enflasyon hangi seviyede? Ama maalesef son bir yıldır bunlar artık hükümsüz. Ayrıca gelinen noktada enflasyonun kontrolü de Merkez Bankası’nın gündeminden çıkarıldı. Nas diye bir kavramı Cumhurbaşkanı, ekonomi literatürüne sokmaya çalıştı. Bu nedenlerle ‘faiz indirimi olur mu olmaz mı’ sorusuna biz iktisatçılar değil de psiko-politik yorum yapanlar veya ilahiyatçılar yanıt verse daha anlamlı olabilir. Mevcut parametrelerle makul bir varsayımda bulunmak mümkün değil. Kaldı ki Cumhurbaşkanı, 2022 yılının en başarılı yıl olacağını söylüyor. Bu enflasyonla bu imkansız. ‘Krizin en dibinden bir toparlanma olur mu?’, belki bu konuşulabilir. Reel gelirlerde bir toparlanma görürlerse sonbaharda seçime gitmek isteyebilirler. Ama o da kolay değil. Üstelik bugüne kadar yalnız Batı ülkelerinde değil doğuda da devalüasyon yemiş hiçbir hükümet 1946’dan beri iktidarını koruyabilmiş, seçim kazanabilmiş değil. 2018 krizinden sonra Erdoğan da kaybetti. Bir sonraki seçimde de bu tablo ile yine başarısız olacaktır’’ dedi.

Atabay: ‘‘Yıl sonu enflasyonu yüzde 35-40 olur, 2022’nin en iyi yıl olması gerçekçi değil’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan tıpkı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli gibi uzun süredir erken seçime kapıyı kapadı. Bugünkü konuşmasında da iyi geçecek bir ekonomik yıldan sonra 2023’e parlak bir şekilde girileceği umudunu dile getiriyor. Güldem Atabay da Hurşit Güneş gibi böyle bir iddianın gerçekleşmesini çok muhtemel görmüyor.

Atabay, ‘‘ Cumhurbaşkanı, 2022 yılının en iyi yıl olacağı düşüncesinde. Öncelikle enflasyona bakalım Mayıs ayında yüzde 50-60 aralığında olması bekleniyor. Bu seviyede bir enflasyonla Dolar/TL kuru 16-17’lere gidecek. FED’in faiz indirimlerini de akılda tutalım. ÜFE’den TÜFE’ye geçişi de hesap edelim, en iyi ihtimalle enflasyon yıl sonunda yüzde 35-40’lar seviyesinde olur. Hazine Bakanı’nın tek haneli enflasyon hedefi çok gerçekçi değil. Baz etkisiyle de bu seviyeler mümkün değil. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın 2022 yılı en iyi yıl olacak görüşü de öyle. Bu yaklaşımlar matematik dışı. Bana kalırsa hükümet ite kaka 2023 yılının bahar aylarına kadar gitmek isteyecektir. Merkez Bankası’nın genel kurulu 3 Şubat’a almasının nedeni, büyük ihtimalle 44 milyar liralık karın ve 6 milyar lira civarındaki yedek akçenin halkın ağırlaşan hayat şartlarını kolaylaştırmak için harcanacağı (içindir). Ama yine de ekonomi dayanır mı buna emin değilim. Kasım ayında bir erken seçim beni şaşırtmaz’’ diye konuştu.

VoA – Hilmi Hacaloğlu

BAKMADAN GEÇME

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

Benzer Haberler