Sosyal Medya

Ekonomi

Türk Lirasındaki büyük düşüş ödemeler dengesi krizi riskini artırıyor

Türk lirasındaki büyük düşüş son günlerde nadir görülen bir durum değil. Ancak geçen haftaki %20’lik hızlı düşüş, yetkililer müdahale etmez…

Türk Lirasındaki büyük düşüş ödemeler dengesi krizi riskini artırıyor

Türk lirasındaki büyük düşüş son günlerde nadir görülen bir durum değil. Ancak geçen haftaki %20’lik hızlı düşüş, yetkililer müdahale etmez ise ödemeler dengesi krizi riskini artırıyor. Lira yalnızca Salı günü bir anda %15 düştü ve 2018’deki çalkantılı krizinden bu yana en büyük günlük düşüşüyle ​​günü sonlandırdı. Analistler düşüşlerin artabileceğinden endişe ediyor.

TCMB yüzde 20’lik enflasyona rağmen faiz indirimi konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi baskısına boyun eğiyor. Ekonomistlere göre lira toparlanamazsa, enflasyon yüzde 30’a, hatta 50’ye kadar yükselebilir.

Merkez Bankası’nın swap anlaşmaları hesaba katıldığında, döviz rezervlerinde yaklaşık 30 milyar lira borç var. 2018’deki pozitif 30 milyar dolarlık döviz rezervi düşünüldüğünde yıllardır süren başarısız döviz müdahaleleri kendini belli ediyor. Türkiye’de yerel piyasa tekrar para çekmeye başlarsa işler daha da kötüleşebilir.

Societe Generale’den Phoenix Kalen, mevcut Lira kurunun nasıl durdurulabileceği konusunda ” Tükenmiş döviz rezervleri düşünüldüğünde masadaki seçenekler, sermaye kontrolü veya bir dizi acil faiz artışlarıyla sınırlı” dedi.

Erdoğan, “vatandaşı işsizliğe, açlığa ve yoksulluğa mahkûm edecek” para politikalarını reddettiğini söyleyerek yüksek faiz oranlarına karşı tavrını daha da sertleştirdi. Ancak Türkiye’deki deneyimli ekonomistlerin çoğu faiz artırımlarının gerektiğini düşünüyor.

Goldman Sachs, geleneksel ekonomik modellerin ve kuralların, enflasyonu merkez bankasının %5 enflasyon hedefine geri getirmek için faizde %26 oranlarına ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.  Banka, mevcut %15 faizin gelecek yılın ortasından önce %20’ye geri dönmesini bekliyor.

Bununla birlikte eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da dahil olmak üzere bazıları, liradaki düşüşün bir ödemeler dengesi krizi riski taşıdığı konusunda uyarıyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global geçen ay, önümüzdeki 12 ay içinde 170 milyar dolara yakın, çoğunlukla dolar cinsinden döviz borcunun yeniden finanse edilmesi gerektiğini tahmin ediyor. Söz konusu miktar GSYH’nın %23’üne eşdeğer ve rezervlerin karşılayabileceğinden çok daha fazla.

Liradaki düşüş bu görevi zorlaştırırsa veya imkânsız hale getirirse, ekonomideki sıkıntılar hızla artabilir. Türkiye geçmişte benzer zorluklar yaşadı: 1999’da bir IMF’nin müdahalesine ihtiyacı vardı. Davutoğlu, Türkiye’nin borcunun çok büyük bir kısmının dolar olması nedeniyle, şu an yaşanan krizin ülkenin borcuna 3 trilyon lira (236 milyar dolar) eklediğini belirtti. Salı günü yaptığı açıklamada, “Şimdi karşı karşıya olduğumuz tablo, 1970’lerdekine benzer bir ödemeler dengesi krizini de beraberinde getirecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu hafta Türkiye’nin bankacılık sektörü ve bütçesinin güçlü olduğunu belirterek, hükümetin yatırımlar için acil finansman ihtiyacının olmadığını sözlerine ekledi. Erdoğan, “Bu politikayla ne yaptığımızı, neden yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya olduğumuzu ve sonunda ne elde edeceğimizi çok iyi biliyoruz.” dedi.

MALİYETLER YÜKSELİYOR

Diğer merciler de henüz bir ödemeler dengesi krizinin ufukta görünmediğini düşünüyor.

Uluslararası Finans Enstitüsü, 2018’de 22 milyar dolar olan cari açığın bu yıl 15 milyar dolar (GSYH’nın %2,1’i) olacağını tahmin ediyor.

UBS gelişen marketler stratejisi başkanı Manik Narain ise, yıllık GSYH’nın %40’ından daha düşük bir borç oranı olan Türkiye’nin, gerekirse bankaların ve büyük firmaları kurtarabileceğini düşünüyor.

Bununla birlikte, Uluslararası ödemeler Bankası verileri son on yılda liradaki %90’a yakın düşüşün verdiği zararı ortaya koyuyor. 2011 yılında özel sektör gelirlerinin %7,4’ünü kredi faiz ödemelerine harcamıştı. Yılın ilk çeyreğinin sonunda gelirlerin %19,6’u oldu. Sonrasında Türk Lirası %30 oranında değer kaybetti. TCMB verilerine göre, şu an Türkiye’deki banka mevduatlarının %55’inden fazlası ABD doları cinsinden.

Narain, piyasa güveninin kararsız olduğu konusunda uyardı. İşler yolunda görünüyorsa, bir ülke %3-4’lük bir açığı kolayca finanse edebilir, ancak sermaye kaçıyorsa finansman zor ve maliyetli olabilir.

“On yıldır gördüğümüz aynı eski sorun” diyen Narain enflasyona rağmen olan faiz oranına atıfta bulunarak, “Merkez bankasının geri adım atması ve piyasaya alışılmış para politikası uygulayarak güvenilir bir tavır sergilemesine ihtiyacımız var” dedi.

William Blair’de fon yöneticisi olan Yvette Babb’da, Lira’daki düşüşün ithalatı daha da azaltacağını ve artan enerji maliyetlerinin ağırlaşacağını, ancak ihracatçılar ve turizm için faydalı olacağını belirtti. Blair, “Kritik soru, Türkiye’nin dış borcunu nasıl çevireceği olacak” dedi.

 

finace.yahoo.com

Çeviri: Cem Cetinguc

BAKMADAN GEÇME

  • Nvidia Beklentileri Aştı: Yapay Zeka Talebi Satışları Yükseltti, Hisse Hafif Geriledi

    Nvidia, 2026 ikinci çeyrek bilançosunda beklentileri aşan gelir ve kâr açıkladı. Şirketin toplam geliri %56 artarak 46,7 milyar dolara yükseldi. Yapay zeka altyapısına yönelik küresel talep sürerken, bu çeyrek için satış büyümesinin %50’nin üzerinde kalacağı öngörülüyor. Ancak veri merkezi gelirlerinin beklentinin altında kalması hisse üzerinde baskı yarattı.

  • Türk Telekom’un Sabit Hizmetler İmtiyazı 2050’ye Kadar Uzatıldı

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, BTK ile Türk Telekom arasında yapılan yeni anlaşma kapsamında Türk Telekom’un sabit hizmetler imtiyaz süresinin 2050 yılına kadar uzatıldığını açıkladı. Bakan, bu anlaşmanın 20 milyar dolarlık doğrudan ekonomik katkı sağlayacağını ve Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine ivme kazandıracağını belirtti.

  • ABD, Türkiye’nin F-35 Programına Dönmesine Hâlâ Karşı: Dışişleri Bakanlığı’ndan Açıklama

    ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil edilmesine yönelik tutumunun değişmediğini açıkladı. Açıklama, Demokrat Chris Pappas liderliğindeki 40 Kongre üyesinin Washington’a, Türkiye’nin “ABD’nin ulusal güvenlik politikalarını ihlal etmesini engelleme” çağrısının ardından geldi. Türkiye, 2017’de Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini alma kararı sonras

  • Trump’ın Azerbaycan-Ermenistan Barış Planı Türkiye’ye Yeni Fırsatlar Açıyor: Kars-Dilucu Demiryolu Projesinde İlk Kazma

    ABD Başkanı Donald Trump’ın aracılık ettiği Azerbaycan-Ermenistan barış planı kapsamında Türkiye, Kars-Dilucu Demiryolu Projesi için 22 Ağustos’ta temel atma töreni düzenledi. 224 km uzunluğundaki hattın, Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Bölgesi’ne uzanan yeni bir bölgesel ticaret ve ulaşım koridorunun en kritik ayağı olması planlanıyor. Proje tamamlandığında, yıllık 15 milyon ton yük ve 5,5 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Ancak proje takvimi, finansman yapısı ve diğer güzergâhların durumu hâlâ belirsizliğini koruyor.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yönetimde tacir ve sanayici farkı…’

    Trump’ın görev başına geldiği 2025 Ocak ayından bu yana, dünya ekonomisinde sular durulmuyor...

  • PwC Türkiye: Bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla etkin mücadele, tüm paydaşların iş birliği ile mümkün

    PwC Türkiye, finansal dolandırıcılığın giderek daha karmaşık ve yaygın hale geldiği günümüzde bankacılık sektörüne ışık tutacak kapsamlı bir araştırmaya imza attı...

  • FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Ağustos ayında geriledi…

    Finansal Kurumlar Birliği’nin İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Ağustos ayı bülteni yayımlandı...

  • Gedik Yatırım model portföyüne ‘Coca Cola İçecek’i ekledi

    Son 12 ayda düşük karlılık döneminin ardından şirketin daha iyi bir karlılık döngüsüne girdiğine inandığımız için Coca Cola İçecek'i portföyümüze ekliyoruz...

  • Kimpur, 2024 Entegre Raporu’nu Yayınladı

    Türkiye’nin önde gelen poliüretan sistem evi Kimpur, beşinci raporunu yayımladı. İlk iki yılı sürdürülebilirlik raporu, son üç yılı entegre rapor formatında olmak üzere beş yıldır düzenli olarak raporlama yapan şirket, “Yarınların iklim ile değil, bilinç ile şekillendiği bir dünya” temasıyla hazırladı...

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

Benzer Haberler