Ekonomi
Yardım Alanlar Aç, Ama Sosyal Yardım Harcamaları Bütçeyi Batırıyor
TÜİK verileri, Türkiye’de sosyal koruma harcamalarının 2024 yılında sert biçimde arttığını ve yaklaşık 5 trilyon TL’ye ulaştığını ortaya koydu. Harcamaların neredeyse tamamı doğrudan yardımlara giderken, sistemin merkezinde emekli ve yaşlılara yapılan ödemeler yer aldı. Sosyal koruma, artık kamu maliyesinin tali bir kalemi değil, ana taşıyıcı unsurlarından biri haline geldi.
TÜİK verileri, Türkiye’de sosyal koruma harcamalarının 2024 yılında sert biçimde arttığını ve yaklaşık 5 trilyon TL’ye ulaştığını ortaya koydu. Harcamaların neredeyse tamamı doğrudan yardımlara giderken, sistemin merkezinde emekli ve yaşlılara yapılan ödemeler yer aldı. Sosyal koruma, artık kamu maliyesinin tali bir kalemi değil, ana taşıyıcı unsurlarından biri haline geldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Sosyal Koruma İstatistiklerini yayımladı. Verilere göre sosyal koruma harcamaları, bir önceki yıla kıyasla yüzde 84,1 artarak 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL seviyesine yükseldi.
Bu tutarın yüzde 98,2’sini, yani 4 trilyon 875 milyar 751 milyon TL’sini, doğrudan sosyal koruma yardımları oluşturdu. İdari giderler ve diğer harcamalar ise oldukça sınırlı kaldı.
Sistemin Merkezinde Emekli ve Yaşlılar Var
Sosyal koruma yardımları içinde en büyük pay emekli ve yaşlılara yapılan ödemelerden oluştu. Bu kalemde 2024 yılında 2 trilyon 276 milyar 594 milyon TL harcandı.
Bu tutar, sosyal koruma harcamalarının neredeyse yarısına yakınının emekli ve yaşlılara yöneldiğini gösteriyor. Artan yaşam süresi, yaşlanan nüfus ve yüksek enflasyon karşısında emekli maaşlarında yapılan düzenlemeler bu artışta belirleyici oldu.
Emekli ve yaşlıları:
-
1 trilyon 528 milyar 756 milyon TL ile hastalık ve sağlık bakımı harcamaları
-
Dul ve yetim ödemeleri
izledi.
Sosyal Harcamaların GSYH İçindeki Payı Yüzde 11’i Aştı
2024 itibarıyla sosyal koruma harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 11,1 olarak hesaplandı. Sosyal koruma yardımlarının GSYH’ye oranı ise yüzde 10,9 oldu.
Risk ve ihtiyaç grupları bazında bakıldığında:
-
Emekli ve yaşlılar yüzde 5,1 ile ilk sırada yer aldı.
-
Hastalık ve sağlık bakımı harcamaları yüzde 3,4,
-
Dul ve yetim yardımları yüzde 1,1 pay aldı.
Bu tablo, sosyal koruma sisteminin ağırlıklı olarak demografik baskılara yanıt verdiğini, işgücü piyasası kaynaklı risklerin ise ikinci planda kaldığını gösteriyor.
Yardımların Yüzde 11,3’ü Şartlı
Sosyal koruma yardımlarının yüzde 11,3’ü şartlı olarak verildi. Şartlı yardımlar içinde en büyük pay:
-
Yüzde 51,2 ile aile ve çocuk yardımları,
-
Yüzde 19,3 ile engelli ve malul yardımları,
-
Yüzde 12,3 ile hastalık ve sağlık bakımı yardımları oldu.
Bu yardımlar genellikle eğitim, sağlık kontrolleri veya belirli uygunluk kriterlerine bağlanıyor.
Nakdi Yardımların Üçte İkisi Emeklilere Gitti
2024 yılında sosyal koruma yardımlarının yüzde 62,5’i nakdi olarak yapıldı. Nakdi yardımlar içinde:
-
Yüzde 74,2 ile emekli ve yaşlılara yapılan ödemeler ilk sırada yer aldı.
-
Yüzde 16,1 dul ve yetim yardımları,
-
Yüzde 4,1 aile ve çocuk yardımları olarak kaydedildi.
Bu yapı, Türkiye’de sosyal koruma sisteminin büyük ölçüde nakit transferlerine dayalı olduğunu ortaya koyuyor.
Sosyal Korumanın Finansmanı: Devlet Ana Aktör
Sosyal koruma gelirlerinin finansmanında:
-
Yüzde 41,8 ile devlet katkıları,
-
Yüzde 29,4 ile işveren sosyal katkıları,
-
Yüzde 21,6 ile sistem kapsamındaki bireylerin katkıları öne çıktı.
Bu dağılım, Türkiye’yi tamamen vergilerle finanse edilen refah devletleri ile prim esaslı sosyal sigorta sistemleri arasında hibrit bir modele yerleştiriyor.
Yardım Alan Sayısı Artıyor
Sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı, 2023’te 16 milyon 893 bin iken, yüzde 3,5 artışla 2024’te 17 milyon 477 bine yükseldi.
Aynı dönemde sosyal koruma kapsamında yapılan toplam maaş yardımı sayısı ise 18 milyon 344 bine çıktı. Bu artış, yüz binlerce yeni yararlanıcı anlamına geliyor.
Yabancı Gözlemcilere Göre: Artık Merkezde Bir Politika Alanı
Yabancı gözlemcilere göre, sosyal koruma harcamalarının bu ölçeğe ulaşması, Türkiye’de refah politikalarının artık ikincil değil merkezi bir mali politika alanı haline geldiğini gösteriyor.
Yaklaşık 5 trilyon TL’lik sosyal koruma hacmi, enflasyon, demografik dönüşüm ve artan hak edişlerle birlikte kamu maliyesinin en büyük kalemlerinden biri haline gelmiş durumda.
Veriler, Türkiye için artık asıl sorunun sosyal korumanın genişleyip genişlemeyeceği değil, bu genişlemenin ne kadar süre sürdürülebileceği olduğunu ortaya koyuyor.
Kaynak: Turkish Minute, BirGün Gazetesi
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz?
Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir.
Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]
