Sosyal Medya

Piyasa

Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.

Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.


Dört Yıllık Boğa Koşusu Sürüyor

2025’i kapatırken küresel finansal piyasalar güçlü bir performans sergiledi. S&P 500 Endeksi, 12 Aralık itibarıyla yılbaşından bu yana yaklaşık %16 yükselerek yeni zirvelerini test etti. Böylece piyasalarda aralıksız dört yıldır süren güçlü bir boğa piyasası tablosu oluştu.

Bu performans, yılın başında yatırımcıların göç politikaları, ticaret tarifeleri ve siyasi belirsizliklere ilişkin ciddi endişeler taşıdığı bir dönemde gerçekleşmesi açısından dikkat çekici. Nisan ayında yaşanan ve “Liberation Day” olarak adlandırılan tarife şokunun ardından piyasaların bu başlıkları hızla geride bırakması, risk iştahının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.

FÖŞ yazdı: 2026 yılında siyaset

2026’da Boğa Piyasası Devam Eder mi?

Morgan Stanley Global Yatırım Komitesi’ne göre boğa piyasasının 2026’da da tamamen sona ermesi beklenmiyor. Banka, resesyon olasılığının oldukça düşük seyrettiğini ve şirket kârlarında çift haneli büyümenin mümkün olduğunu vurguluyor.

Bu çerçevede S&P 500 endeksi için 2026 yılında yaklaşık %10’luk bir artış öngörülüyor. Bu senaryoda endeksin 7.500 seviyesine yaklaşabileceği ifade ediliyor.

Neden Daha Temkinli Olunmalı?

Buna karşın Morgan Stanley, piyasalarda “her şeyin fiyatlanmış” olabileceği uyarısını da yapıyor. Bankaya göre 2026’da yukarı yönlü potansiyel, önceki yıllara kıyasla daha sınırlı olabilir.

Özellikle şu beklentilerin büyük ölçüde mevcut fiyatlara yansıdığına dikkat çekiliyor:

  • Fed’in politika faizini %3,5–3,75 bandından %3 seviyesine kadar indireceği beklentisi

  • “One Big Beautiful Bill Act” kapsamında mali teşvikler

  • Finansal sektörde deregülasyon adımları

  • Yapay zekâ teknolojilerinin şirket kârlılıklarını hızla artıracağı varsayımı

Bu başlıklarda hayal kırıklığı yaşanması, piyasalarda dalgalanmayı artırabilir.

ABD Piyasaları İçin Öne Çıkan Riskler

Morgan Stanley, 2026’ya yönelik riskleri üç ana başlık altında topluyor:

1. Tarifelerin geri dönüş riski
2025’in ikinci yarısında piyasa gündeminden düşen tarifeler, şirket maliyetlerini ve tüketici fiyatlarını yeniden yukarı çekebilir. Bu durum, enflasyonist baskıları artırırken talebi zayıflatma riski taşıyor.

2. Sağlık harcamalarında artış
ABD’de sağlık sigortası sübvansiyonlarının sona ermesi ve temel sağlık maliyetlerindeki yükseliş, hem hane halkı bütçesini hem de şirket maliyetlerini olumsuz etkileyebilir.

3. “Ekonomiyi kızdırma” riski
Ara seçimler öncesinde tarife kaynaklı prim ödemeleri veya ek teşvikler gündeme gelirse, büyüme geçici olarak hızlanabilir. Ancak bu durum Fed’in enflasyonla mücadelesini zorlaştırabilir. 2026’da atanması beklenen yeni Fed Başkanı’nın, borç yükünü azaltmak adına daha düşük faizleri tercih etmesi de enflasyon riskini canlı tutabilir.

2026 İçin Portföy Stratejisi Önerileri

Morgan Stanley, yatırımcılara boğa piyasasını “zamanlamaya çalışmak” yerine, içinde kalmayı öneriyor. Ancak bu, risklerin göz ardı edilmesi anlamına gelmiyor.

Banka, şu stratejilerin öne çıktığını belirtiyor:

  • Pasif endeks yatırımları yerine aktif portföy yönetimi

  • Maksimum çeşitlendirme ve güçlü risk yönetimi

  • Aşırı değerlenmiş ve birkaç büyük teknoloji şirketinde yoğunlaşmış endekslerden kaçınma

Reel Varlıklar ve Alternatif Yatırımlar Ön Planda

2026 için portföylerde reel varlıkların payının artırılması tavsiye ediliyor. Bunlar arasında:

  • Gayrimenkul

  • Emtialar

  • Altyapı yatırımları

Öne çıkıyor. Ayrıca seçici hedge fonları, 2026 “yeni nesil” girişim sermayesi fonları ve büyüme odaklı özel sermaye yatırımları da radar altında tutuluyor.

Kredi tarafında ise sorunlu varlıklar (distressed assets) ve varlığa dayalı menkul kıymet stratejileri öne çıkan alanlar arasında yer alıyor.


Kaynak: Morgan Stanley Varlık Yönetimi

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler