Sosyal Medya

Genel

Bloomberg: Erdoğan S-400’leri Putin’e Geri Vermek İstiyor

Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini geri vermeyi değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gündeme getirdiği belirtilirken, adımın ABD ile ilişkileri normalleştirme ve F-35 programına dönüş hedefiyle bağlantılı olduğu ifade ediliyor.

Bloomberg:  Erdoğan S-400’leri Putin’e Geri Vermek İstiyor

Erdoğan’dan Putin’e S-400 Mesajı: Washington’la Normalleşme Arayışı

Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini geri vermeyi değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gündeme getirdiği belirtilirken, adımın ABD ile ilişkileri normalleştirme ve F-35 programına dönüş hedefiyle bağlantılı olduğu ifade ediliyor.

S-400 Dosyası Yeniden Açıldı

Türkiye’nin yaklaşık on yıl önce Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemleri, Ankara ile Washington arasında uzun süredir ciddi bir kriz başlığı olmayı sürdürüyor. Bloomberg’e konuşan konuya yakın kaynaklara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta Türkmenistan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede S-400 meselesini yeniden gündeme getirdi.

Kaynaklar, Ankara’nın S-400 sistemlerini Rusya’ya iade etmeyi değerlendirdiğini, bunun da Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açmayı hedeflediğini aktarıyor. Kremlin ise söz konusu görüşmede böyle bir talebin dile getirildiğini reddetti. Türk Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ise konuya ilişkin yorum yapmadı.

F-35 ve Yaptırımlar Hesabı

S-400’lerin gündeme gelmesinin arka planında, Türkiye’nin ABD yapımı F-35 savaş uçakları programına yeniden dahil olma isteği bulunuyor. Türkiye, 2019 yılında S-400 alımı nedeniyle F-35 programından çıkarılmış, ardından 2020’de CAATSA yaptırımları devreye alınmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eylül ayında ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmede de bu konuyu gündeme getirmişti. Trump’a yakın isimlerden, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, bu ay başında yaptığı açıklamada Ankara’nın S-400’lerden vazgeçmeye her zamankinden daha yakın olduğunu ve sorunun önümüzdeki 4-6 ay içinde çözülebileceğini öne sürmüştü.

Türk diplomatik kaynakları ise yaptırımların 2026 yılı içinde kaldırılabileceği beklentisini dile getiriyor.

Ankara’nın Hesabı: Diplomatik Kazanç

Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre Türkiye, S-400’leri fiilen hiç kullanmadığı için bu adımın askeri kayıptan çok diplomatik kazanç yaratacağı görüşünde. NATO, S-400’lerin Batılı savaş uçaklarıyla birlikte kullanılması halinde Rusya’ya kritik istihbarat sızabileceği uyarısında bulunmuştu.

Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşında izlediği denge politikasının Moskova’yı bu konuda daha esnek davranmaya itebileceğini düşünüyor. Ankara, Moskova’ya yaptırım uygulamazken, Boğazlar’dan askeri geçişleri kısıtlamış ve Kiev’e silah desteği vermişti.

“Geri Ödeme” Seçeneği Masada

Kaynaklara göre Ankara, S-400 sistemi için ödediği milyarlarca dolarlık bedelin bir kısmının geri alınmasını da gündeme getiriyor. Bu kapsamda, Rusya’dan yapılan petrol ve doğal gaz ithalat faturasında indirim talep edilmesi ihtimali üzerinde duruluyor. Ancak bu konunun ayrı ve zorlu bir müzakere süreci gerektirdiği belirtiliyor.

Yine de Türk tarafı, S-400’lerin maliyetinin, ABD ve NATO ile ilişkilerde sağlanabilecek stratejik kazanımlarla kıyaslandığında ikincil önemde olduğu görüşünde.

Denge Politikası Devam Ediyor

Türkiye, ABD’den sonra NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip. Ankara’nın Moskova ile yakın ilişkileri uzun süredir Batılı müttefikler tarafından eleştiriliyor. Erdoğan ise Rusya’ya yakınlaşma iddialarını reddederken, “denge politikası” vurgusunu sürdürüyor.

Bu çerçevede S-400 dosyasının kapanması, hem Washington’la ilişkilerin onarılması hem de Türkiye’nin Batı ittifakı içindeki konumunun güçlendirilmesi açısından kritik bir eşik olarak görülüyor.


Kaynak: Bloomberg

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler