Sosyal Medya

Gündem

Ekonomiye güven dipte: GENAR anketi seçmen tercihleriyle karamsarlığı birlikte gösterdi

GENAR Araştırma’nın son kamuoyu yoklaması, iktidardaki AK Parti’nin oy oranında sınırlı bir toparlanmaya işaret ederken, seçmenin ekonomi algısındaki bozulmanın derinleştiğini ortaya koyuyor. Ankete katılanların büyük çoğunluğu 2026’da ekonominin daha kötüye gideceğini düşünüyor ve ekonomik yönetime duyulan güven tarihsel olarak en düşük seviyelerde seyrediyor.

Ekonomiye güven dipte: GENAR anketi seçmen tercihleriyle karamsarlığı birlikte gösterdi

GENAR Araştırma’nın son kamuoyu yoklaması, iktidardaki AK Parti’nin oy oranında sınırlı bir toparlanmaya işaret ederken, seçmenin ekonomi algısındaki bozulmanın derinleştiğini ortaya koyuyor. Ankete katılanların büyük çoğunluğu 2026’da ekonominin daha kötüye gideceğini düşünüyor ve ekonomik yönetime duyulan güven tarihsel olarak en düşük seviyelerde seyrediyor.


AK Parti yeniden ilk sırada, fark sınırlı

Hükümete yakınlığıyla bilinen GENAR Araştırma’nın yaptığı son ankete göre, AK Parti yüzde 34 ile birinci sırada yer alıyor. Ana muhalefet CHP yüzde 32,2 ile AK Parti’yi yakından takip ederken, iki parti arasındaki farkın oldukça dar olduğu görülüyor.

Ankette DEM Parti’nin oy oranı yüzde 10,7, Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’nin oy oranı ise yüzde 8,1 olarak ölçüldü.

Sonuçlar, yoğun bir siyasi gündemin yaşandığı bir dönemde paylaşıldı. Gündemin ana başlıkları arasında “terörsüz Türkiye” süreci ile muhalefet figürlerine yönelik yolsuzluk soruşturmaları öne çıkıyor.


İmamoğlu süreci sonrası CHP geriledi

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, anket sonuçlarını değerlendirirken, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından anketlerde geçici olarak birinci sıraya yükseldiğini, ancak yaz aylarıyla birlikte yeniden AK Parti’nin gerisine düştüğünü belirtti.

Selvi’ye göre AK Parti yeniden liderliği ele geçirmiş olsa da, ekonomik sıkıntılar nedeniyle oy farkını açmakta zorlanıyor.


“Terörsüz Türkiye” süreci MHP’yi zayıflatmadı

Anketin dikkat çekici bulgularından biri de, kamuoyunda tartışma yaratan “terörsüz Türkiye” sürecinin MHP seçmeni üzerinde olumsuz bir etki yaratmamış olması.

Milliyetçi seçmenin, PKK ile yürütülen temaslara tepki göstererek MHP’den uzaklaşacağı beklentisine rağmen, MHP’nin oy oranını koruduğu görülüyor. Buna karşılık, sürecin önemli destekçilerinden biri olan DEM Parti’nin oylarında artış kaydedildi.

Bu tablo, MHP ile DEM Parti arasında son dönemde gözlenen siyasi temasların ve normalleşme sinyallerinin seçmen davranışına sınırlı da olsa yansıdığı şeklinde yorumlanıyor.


Ekonomi algısında tablo çok daha karanlık

Anketin en çarpıcı sonucu ise ekonomik beklentilerde ortaya çıkıyor. Katılımcıların yüzde 64’ü 2026 yılında ekonominin daha kötüye gideceğini düşünüyor. Ekonominin iyileşeceğine inananların oranı ise yalnızca yüzde 23,2.

Ekonomik yönetime duyulan güven de ciddi biçimde zayıflamış durumda. Ankete katılanların yüzde 65,5’i, mevcut yönetimin ekonomi politikalarına “güvenmediğini” ya da “hiç güvenmediğini” ifade ediyor.

Yüksek enflasyon, artan yaşam maliyeti ve alım gücündeki erime, seçmen tercihlerinden bağımsız olarak, ekonomi başlığının toplumsal memnuniyetsizliğin merkezinde yer almaya devam ettiğini gösteriyor.


Siyasi denge–ekonomi çelişkisi derinleşiyor

GENAR anketi, Türkiye’de siyasette görece dengeli bir tabloya karşılık, ekonomide derin bir güvensizlik ve karamsarlık olduğunu ortaya koyuyor. AK Parti’nin yeniden birinci parti konumuna gelmesi, ekonomik memnuniyetin arttığı anlamına gelmezken; seçmenin önemli bir bölümünün ekonomik sorunları önümüzdeki dönemin en büyük risk alanı olarak gördüğü anlaşılıyor.

Bu çelişkinin, 2026’ya doğru hem siyasal tartışmaları hem de piyasa beklentilerini belirleyen ana eksenlerden biri olmayı sürdüreceği değerlendiriliyor.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler