Türkiye’de Finansal Piyasalarda Servet Yoğunlaşması: Milyoner Yatırımcılar Güçleniyor

Türkiye’de finansal piyasalarda servet, giderek daha küçük bir yatırımcı grubunda yoğunlaşmaya devam ediyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, Kasım 2025 itibarıyla Borsa İstanbul’da pay senedi yatırımcısı sayısı bir yıl içinde yüzde 6,4 azalarak 6 milyon 431 bine geriledi.

Buna karşılık, portföy büyüklüğü 1 milyon liranın üzerinde olan “milyoner” yatırımcıların sayısı ve sahip oldukları varlıklar hızla arttı. Sonuç olarak, borsadaki toplam servetin neredeyse tamamı, yatırımcıların yalnızca küçük bir bölümünde toplanmış durumda.

“Milyoner” yatırımcı sayısı bir yılda 239 bin 742’den 295 bin 343’e yükseldi; bu da yüzde 23,2’lik bir artış anlamına geliyor. Böylece sadece 12 ayda 55 binden fazla yeni milyoner borsaya katılmış oldu. Bu grubun toplam portföyü ise 5,26 trilyon liradan 6,85 trilyon liraya çıkarak büyük bir büyüme kaydetti. Bu durum, yatırımcıların yalnızca yüzde 4,6’sını oluşturan bu kesimin, pay senedi piyasasının yüzde 94,1’ini kontrol ettiğini ortaya koyuyor.

 “Milyoner” Yatırımcı Sayısında Hızlı Artış

MKK verileri, milyoner yatırımcıların 1–5 milyon, 5–10 milyon ve 10 milyon liranın üzerindeki portföy dilimlerinde dağıldığını gösteriyor. İncelendiğinde, en fazla artışın 1–5 milyon lira aralığında gerçekleştiği görülüyor. Bu grubun sayısı geçen yıl 197 bin 469 iken Kasım 2025 itibarıyla yüzde 22 artarak 240 bin 879’a ulaştı. Portföy büyüklüğü ise yüzde 24,4 artışla 394,7 milyar liradan 490,9 milyar liraya yükseldi. Bu artış, “milyoner” yatırımcıların piyasadaki ağırlığını güçlendirdiğini gösteriyor.

5–10 milyon lira portföy grubunda ise hem yatırımcı sayısında hem de servette dikkat çekici bir yükseliş yaşandı. Yatırımcı sayısı yüzde 30,2 artarak 28 bin 836’ya ulaştı; portföy büyüklüğü ise yüzde 30,8 artışla 198,8 milyar liraya çıktı. Bu veriler, servetin orta-üst segmentte hızla yoğunlaştığını gösteriyor.

10 milyon liranın üzerindeki portföye sahip yatırımcılar ise servet yoğunlaşmasının en belirgin olduğu grup olarak öne çıkıyor. Bu kesimdeki yatırımcı sayısı yüzde 27,3 artışla 25 bin 628’e yükseldi. Portföy büyüklüğü ise 4,7 trilyon liradan 6,16 trilyon liraya çıkarak yüzde 30,7’lik bir artış gösterdi. Söz konusu grup, tek başına pay senedi piyasasının yüzde 84,6’sını kontrol ediyor. Bu tablo, borsadaki servetin çok büyük bir bölümünün yalnızca birkaç on bin kişilik bir grupta toplandığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Benzer bir durum fon ve devlet iç borçlanma araçları piyasalarında da gözlemleniyor. Fon piyasasında, portföyü 1 milyon liranın üzerinde olan 559 bin 397 yatırımcı, toplam fon varlıklarının yüzde 95,7’sini elinde bulunduruyor. Devlet iç borçlanma araçlarında ise durum daha da çarpıcı: Sadece 17 bin 504 “milyoner” yatırımcı, piyasanın yüzde 99,9’unu kontrol ediyor. Böylece kamu borçlanma araçlarında servet tamamen küçük bir yatırımcı grubuna yoğunlaşmış durumda.

Toplam yatırımcı sayısındaki azalma ve büyük portföy sahiplerinin güçlenmesi, Türkiye’de finansal piyasalarda servet eşitsizliğinin giderek derinleştiğini gösteriyor. Küçük yatırımcılar borsadan çekilirken, milyoner ve çok yüksek portföy sahibi gruplar piyasadaki hâkimiyetlerini artırmaya devam ediyor.