Sosyal Medya

Gündem

Analiz: Rusya–Ukrayna Savaşı Türkiye’yi Yeni Bir Cephede Zorluyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın hızlı çözüm vaatlerine rağmen Rusya–Ukrayna savaşı çıkmaza girmiş durumda. Son dönemde Karadeniz’de yaşanan saldırılar, çatışmanın Türkiye’ye kadar uzanabileceği yönünde ciddi sinyaller veriyor. Ukrayna’nın Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde Rusya’ya yönelik hamlesi Ankara’ya da mesaj niteliği taşırken, süreç NATO’ya taşındı. Türkiye hem güneyde Ortadoğu gerilimiyle hem de kuzeyde Karadeniz riskleriyle aynı anda karşı karşıya.

Analiz: Rusya–Ukrayna Savaşı Türkiye’yi Yeni Bir Cephede Zorluyor

Özet:

ABD Başkanı Donald Trump’ın hızlı çözüm vaatlerine rağmen Rusya–Ukrayna savaşı çıkmaza girmiş durumda. Son dönemde Karadeniz’de yaşanan saldırılar, çatışmanın Türkiye’ye kadar uzanabileceği yönünde ciddi sinyaller veriyor. Ukrayna’nın Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde Rusya’ya yönelik hamlesi Ankara’ya da mesaj niteliği taşırken, süreç NATO’ya taşındı. Türkiye hem güneyde Ortadoğu gerilimiyle hem de kuzeyde Karadeniz riskleriyle aynı anda karşı karşıya.

HalkTV yazarı Uğur Ergan’dan alıntılandı


Rusya–Ukrayna savaşı üçüncü yılına yaklaşırken, çatışmaların bölgesel etkisi giderek genişliyor. Washington’ın beklediği ateşkes zemini oluşmazken tarafların son hamleleri krizi daha da karmaşık hale getiriyor. Bu süreçte Türkiye, hem diplomatik denge hem de güvenlik açısından yeni bir sınamayla yüz yüze.

Geçtiğimiz hafta, Ukrayna’nın Rusya’ya gitmek üzere İstanbul Boğazı’ndan geçip Karadeniz’e açılan Gambiya bayraklı Kairos ve Vırat tankerlerini insansız deniz araçlarıyla hedef alması, Ankara açısından kritik bir eşik oldu. Saldırıların Türkiye’nin Karadeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içinde gerçekleşmiş olması, Dışişleri kayıtlarına göre savaş boyunca ilk kez yaşanıyor.


Ukrayna’dan Türkiye’ye Mesaj Niteliğinde Hamle

Saldırının MEB sınırları içinde yapılması tesadüf değil. Kiev yönetimi, Moskova’nın “hayalet filo” olarak adlandırılan yaptırım delme mekanizmalarına karşı bir adım atarken aynı zamanda Ankara’ya da açık bir uyarı verdi:
“Rusya’ya taviz verme, Batı yaptırımlarına uy.”

Bu gelişme, Türkiye–Ukrayna ilişkilerinde gerginlik yarattı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Dışişleri Bakanlığı, Kiev’e saldırıların tekrarlanmaması yönünde net mesaj gönderdi.


NATO Masasında Karadeniz Güvenliği

Ankara, dosyayı Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısını da taşıdı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rumen ve Bulgar mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmede üç ülke adına şu başlıkları öne çıkardı:

  • Karadeniz’de güvenlik ve ticaret akışının korunması

  • Seyrüsefer serbestisinin garanti altına alınması

  • Uluslararası hukuk ve Montrö Sözleşmesine bağlılık

Bu vurgular hem Moskova’ya hem Kiev’e “dengeyi bozmayın” mesajı niteliği taşıyor.


Putin’in Üç Maddelik Gözdağı

Ukrayna’nın saldırısına Kremlin’den yanıt gecikmedi. Vladimir Putin, “Avrupa isterse savaşmaya hazırız” diyerek Batılı başkentlere sert bir çıkış yaptı ve devamı halinde üç olası karşılık sıraladı:

  1. Ukrayna’nın denize erişimini tamamen kesmek

  2. Ukrayna limanları ve gemilerini hedef almak

  3. Ukrayna’yı destekleyen ülkelerin gemilerine misilleme

Mesaj açık: Saldırılar pazarlık aracıysa sonuç tersine dönebilir. Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova’nın “Bunun bir bedeli olacak” sözleri, Moskova’nın tansiyonu yükseltebileceğine işaret ediyor.


Türkiye’nin Çift Cepheli Risk Haritası

Ortadoğu’daki sıcak gündem sürerken, Karadeniz’de de güvenlik riski yükseliyor. Savaş Karadeniz’e kayarsa:

  • Türkiye’nin kıyı güvenliği

  • Montrö rejiminin dengesi

  • Enerji ve ticaret rotaları

doğrudan etkilenebilir.

Rusya’nın geçmiş örneklerde misilleme politikasının sertliği bilinirken, Ukrayna’nın Karadeniz adımları barış sürecini hızlandırmak yerine çatışmayı derinleştirme riski taşıyor.

Türkiye, hem güneyde hem kuzeyde uzayan krizlerle karşı karşıya kalmaktan endişeli. Diplomasi trafiğinin yoğunlaşması beklenirken Ankara’nın Montrö hassasiyeti yeniden ön plana çıkıyor.


Kaynak: Uğur Ergan – Hürriyet / Derleme & Adaptasyon: WS37


Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Günün Ekonomi Başlıkları: Veri Yüklü Günde Odak ABD PCE’de! Küresel Risk İştahı Sınanıyor

    Bugün yurt içinde Hazine Nakit Gerçekleşmeleri, yurt dışında ise oldukça yoğun bir veri akışı takip edilecek. Küresel piyasalarda risk iştahı temkinli seyrederken, para politikalarına ilişkin beklentiler varlık fiyatlamalarında belirleyici olmaya devam ediyor.

  • Analiz: Güçlü iç talep dış ticaret dengesini bozuyor

    Ticaret Bakanlığı’nın geçici verilerine göre Kasım 2025’te dış ticaret açığı yıllık bazda 7,8 milyar dolar oldu. Altın ve enerji hariç ithalatın tüketim ve ara malları kanalıyla artması, çekirdek dengede bozulmaya işaret ederken iç talebin güçlü kaldığını gösteriyor. Mevsimsellikten arındırılmış verilerde sınırlı iyileşme olsa da açık 9 milyar dolar civarında seyrediyor. Enerji ve altın kalemlerinde kısmi iyileşme görülürken, çekirdek ithalattaki artış fiyat baskılarının sürdüğüne işaret ediyor.

  • SABAH Analizi: Gözler ABD’de kritik PCE verisine çevrilirken emtia endeksi 40 ayın zirvesinde!

    5 yıl vadeli CDS risk primi 230 baz puan seviyesinin altını test ederek son yedi yılın dibini test etti. CDS cephesinde iyileşmeyi pek çok nedene bağlasak da, ABD-Türkiye ilişkilerinde devam eden olumlu havayı da göz ardı etmememiz gerekiyor. USDTRY kuru 42,45 seviyelerinde salınmaya dün devam ederken, hisse senetleri cephesinde enflasyon verisini takiben yaşanan bir günlük iyimserlik ardından dün sert satışların yaşandığını gördük

  • Aracı Kurumlar Borsa İçin Ne Dedi? Analistler BIST’te Teknik Seviyelere Dikkat Çekiyor

    BIST-100 endeksi dün günü %1,07 düşüşle 10.918 puandan kapattı. İşlem hacmi belirgin şekilde gerilerken bankacılık hisseleri endeks üzerinde baskı kurdu. Aracı kurum raporlarında kısa vadede 10.830–10.750 bandı destek, 11.000 puan ise ana direnç olarak öne çıkıyor. Kurumlar, TCMB PPK toplantısı ve PCE verisinin piyasalar için yön belirleyici olacağı görüşünde birleşiyor.

  • Asya Borsalarında Bekleyiş Hâkim: Gözler ABD PCE Enflasyon Verisinde

    Asya hisse senetlerinde haftanın kapanış gününde zayıf seyir dikkat çekti. Wall Street’teki durgun kapanış, teknoloji hisseleri ve tahvillere satış getirirken yatırımcılar bugün açıklanacak ABD’nin çekirdek PCE enflasyon verisine odaklanmış durumda. Japonya öncülüğünde gerileyen Asya piyasaları, yine de haftayı artıda tamamlama yolunda ilerliyor.

  • 📰 ABD Doları 9 Günlük Düşüş Serisini Sonlandırmaya Yakın – Yen Güçleniyor, Wall Street Sınırlı Yükselişte

    Küresel piyasalarda gözler gelecek hafta gerçekleşecek Fed toplantısına çevrilmişken, ABD doları hafif toparlanarak 9 günlük düşüş serisini sonlandırmaya hazırlanıyor. Piyasalar büyük ölçüde çeyrek puan faiz indirimi beklerken, dolar zayıf seyrini koruyor. Yen BOJ’un Aralık toplantısında faiz artışı beklentisiyle 2,5 haftanın zirvesine yakın işlem görüyor.

  • İran’da Su Krizi Derinleşiyor: Pezeşkian Başkent Tahran’ın Taşınmasını Yeniden Gündeme Aldı

    İran son yılların en ağır kuraklığıyla boğuşuyor. Baraj seviyeleri hızla düşerken 15 milyon nüfuslu başkent Tahran, uzmanların “Sıfır Günü” yani suyunun tamamen tükeneceği kritik eşiğe yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian, yıllardır tartışılan ancak uygulanmayan başkentin taşınması planını zorunluluk olarak duyurdu.

  • Senatörler Trump’ın Venezuela Saldırısını Önlemeye Çalışıyor

    ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya kara operasyonunun “çok yakında başlayacağı” yönündeki açıklamaları Washington’da siyasi krize yol açtı. Biri Cumhuriyetçi, üçü Demokrat dört senatör, Kongre onayı olmadan Venezuela’ya askeri müdahaleyi engellemek için Savaş Yetkileri Kararı (War Powers Resolution) sundu. Aynı dönemde ABD ordusunun uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknelere düzenlediği operasyonlarda 83 kişinin öldüğü bildirildi. Tansiyon petrol fiyatlarını da yukarı itti; Brent 63,26 dolar, WTI 59,67 dolara yükseldi.

  • Fidelity: 2026’da Zayıf Dolar Gelişen Piyasalar İçin Büyük Fırsat Sunacak

    Fidelity International, doların değer kaybının 2026’da gelişen piyasalar için güçlü bir getiri dönemi yaratacağını öngörüyor. Fon yöneticisi Mike Riddell’e göre, ABD’de faiz indirimlerinin sürmesi ve Trump yönetiminin zayıf dolar politikasına sıcak bakması, yüksek reel faiz sunan gelişen ülke tahvillerine sermaye akışını hızlandırabilir. 2025’te güçlü performans gösteren gelişen piyasa varlıklarının, 2026’da çok daha yüksek ilgi çekmesi bekleniyor.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Cimrilik, yüzde 200 artış getirdi…’

    Rakam yönetmekle, ekonomi yönetmek arasındaki farkı bilmeyenler, ne yazık ki çok da sürpriz olmayan bir sonucu önümüze koydu...

  • Yapı Kredi Yatırım Strateji Notu: ‘Duvara Karşı…’

    Almanya’nın 3. kuşak Türklerinden olan Fatih Akın, Metin Erksan’ın Susuz Yaz (1963) filminden 40 yıl sonra Duvara Karşı (2004) ile Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülü aldı...

  • Komisyondan geçen zam teklifi ücret dengelerini sarsıyor!

    Kamu yönetiminde ücret dengelerini değiştirecek nitelikteki ek zam teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hızlıca kabul edildi...

  • TEPAV Perakende Güven Endeksi ekim ayında yükseldi

    TEPAV Perakende Güven Endeksi Ekim 2025’te geçen yılın aynı dönemine göre 8,6 puan, bir önceki aya göre ise 6,0 puan artarak -1,1 seviyesine yükseldi. TEPAV Perakende Güven Endeksi bülteninin detayları şöyle:

Benzer Haberler