Dünya Ekonomisi
ABD’de Seçim Öncesi Kritik Dönemeç: Güncel Oylar Nedir?
4 Kasım 2025 seçimlerine günler kala, ABD’nin siyasi gündemi üç önemli yarışa odaklanmış durumda. New York, Virginia ve New Jersey…
4 Kasım 2025 seçimlerine günler kala, ABD’nin siyasi gündemi üç önemli yarışa odaklanmış durumda. New York, Virginia ve New Jersey eyaletlerinde yapılacak seçimler, ülkenin politik dengeleri açısından olduğu kadar yaklaşan 2026 ara seçimleri öncesi partilerin moral gücü açısından da belirleyici olacak. Özellikle New York Belediye Başkanlığı, Virginia Valiliği ve New Jersey Valilik seçimleri, seçmen eğilimlerini yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip görünüyor.
New York’ta Mamdani Öne Çıkıyor
New York’ta yapılan son anketler, Zoran Mamdani’nin açık ara önde olduğunu gösteriyor. Uzun süredir yarışın favorisi olarak görülen Mamdani, erken oy kullanma döneminde genç seçmenlerden gelen güçlü destekle farkı daha da açmış durumda. Erken oylama sürecinde özellikle genç seçmenlerin yüksek katılım göstermesi, Demokrat Parti adayının lehine bir tablo yaratıyor.
Rakibi Andrew Cuomo’nun oy oranının belirli bir seviyede tıkandığı ve son haftalarda bu trendin değişmediği ifade ediliyor. Dolayısıyla seçim öncesi tabloya bakıldığında Mamdani’nin zaferine kesin gözüyle bakılıyor. Seçim kampanyası süresince kentteki ekonomik eşitsizlik, konut krizi ve iklim politikaları öne çıkan başlıklar oldu. Mamdani’nin özellikle genç ve ilerici seçmenlerden aldığı destek, bu konulara dair güçlü söylemlerine bağlanıyor.
Uzmanlara göre, Mamdani’nin öncülüğündeki bu değişim dalgası, New York siyasetinde daha sol bir yönelimin başlangıcı olarak da değerlendirilebilir. Andrew Cuomo’nun ise geçmişteki politik imajı ve geleneksel Demokrat çizgisi nedeniyle genç seçmenlerle bağ kurmakta zorlandığı ifade ediliyor.
Virginia’da Demokratlar Rahat, Cumhuriyetçiler Zorlanıyor
Virginia Valilik seçiminde Demokrat aday Abigail Spanberger’in önde olduğu görülüyor. Kuzey Virginia’daki Fairfax County gibi yoğun nüfuslu ve Demokrat eğilimli bölgelerdeki yüksek katılım, seçim sonuçlarını Demokratlar lehine şekillendiriyor. Spanberger’in oy oranı son anketlerde rakibine 10 puan fark atmış durumda.
Ancak dikkat çekici bir diğer yarış, eyaletin Adalet Bakanlığı koltuğu için yaşanıyor. Cumhuriyetçi aday Jason Myers’ın sürpriz bir çıkış yapabileceği öngörülüyor. Bu durumda, Spanberger’in farkı 10 puanın altına inebilir.
Virginia’da federal hükümetteki kesintiler ve olası bütçe krizi de seçim atmosferini etkileyen unsurlar arasında. Eyalette büyük bir federal çalışan nüfusu bulunması, hükümetin kapanma riskine karşı seçmen davranışını belirliyor. Geçmişte, benzer durumlarda seçmenlerin Demokrat adaylara yöneldiği biliniyor. Bağımsız seçmenlerin çoğunun bu tür krizlerden Cumhuriyetçileri sorumlu tutması, Demokratların avantajını güçlendiriyor.
Eyaletin genelinde Demokrat Parti’nin üstünlüğü devam ederken, seçimin sonucu artık “farkın ne kadar olacağı” sorusuna indirgenmiş durumda. Spanberger’in 10 puan civarında bir farkla seçimi tamamlaması bekleniyor.
New Jersey’de Çekişmeli Yarış: Enerji Politikaları Gündemde
New Jersey Valilik yarışı, seçim döneminin en yakın sonuçlanması beklenen mücadelelerinden biri. Demokrat aday Mikie Sherrill ve Cumhuriyetçi rakibi Jack Ciattarelli arasında yapılan son anketler, farkın yalnızca birkaç puan olduğunu gösteriyor.
Eyalet, geçmişte hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi valiler çıkarmış bir bölge olarak her iki tarafa da fırsat tanıyor. Son 70 yılda aynı partiden iki dönem üst üste vali seçilmemiş olması da yarışın dengesiz yapısını koruyor.
Cumhuriyetçi aday Ciattarelli, kampanyasını büyük ölçüde enerji fiyatları üzerine kurdu. Artan enerji maliyetlerini, mevcut Demokrat yönetimin politikalarına bağlayan Ciattarelli, özellikle orta sınıf seçmene hitap eden bir ekonomik söylem benimsedi. Donald Trump’ın da bu yarışa açık destek vermesiyle, Cumhuriyetçiler seçmenleri ekonomik rahatsızlıklar üzerinden mobilize etmeye çalışıyor.
Ancak eyaletin genel eğilimi hâlâ Demokrat Parti’den yana. Sherrill, kampanyasında Trump’la yakın ilişkilere dikkat çekerek rakibinin bağımsız bir liderlik sergileyemeyeceği mesajını öne çıkarıyor. Ciattarelli’nin Trump’a “başarılı bir başkan” notu vermesi, kararsız seçmenleri uzaklaştırabilecek bir hamle olarak görülüyor.
Demokrat seçmenlerde ise mevcut eyalet yönetimine yönelik memnuniyetsizlik bulunsa da, partinin genel çizgisinden büyük bir kopuş beklenmiyor. Sherrill’in az farkla da olsa seçimi kazanması öngörülüyor.
Kaliforniya’da Harita Değişikliği: Prop 50 Oylaması
Kaliforniya’da gündem, Prop 50 isimli referandumla eyaletin seçim bölgelerinin yeniden çizilmesi planı etrafında dönüyor. Bu düzenleme, eyaletin siyasi haritasını kökten değiştirebilir. Teklifin destekçileri, bu değişikliğin Demokratlar lehine 3 ila 5 yeni Kongre koltuğu kazandırabileceğini savunuyor.
Referandum kampanyasına yaklaşık 20 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığı bildiriliyor. Şu ana kadar yapılan anketler, teklifin açık farkla kabul edileceğine işaret ediyor. Prop 50’nin onaylanması halinde Demokratlar, eyaletteki mevcut milletvekili dağılımını güçlendirecek ve Cumhuriyetçilerin elindeki bazı bölgeleri geri alabilecek.
Bu durum, ülke genelindeki siyasi dengeyi de etkileyebilir. Zira aynı dönemde Texas, Missouri, Kuzey Carolina ve Ohio gibi Cumhuriyetçilerin kontrolündeki eyaletlerde yapılan yeni harita düzenlemeleri, muhafazakâr partiye avantaj sağlamış durumda. Bu nedenle Demokratlar, Kaliforniya’daki oylamayı bir “denge hamlesi” olarak görüyor.
Genel Tablo: Demokratlar Üstün, Ancak Rekabet Devam Ediyor
Seçim öncesi genel görünüme bakıldığında Demokrat Parti’nin güçlü olduğu bir tablo göze çarpıyor. New York ve Virginia’da farkın açıldığı, New Jersey’de ise başa baş bir mücadelenin sürdüğü ifade ediliyor. Kaliforniya’daki Prop 50’nin kabul edilmesiyle partinin ulusal düzeyde elini daha da güçlendirmesi bekleniyor.
Buna rağmen, Cumhuriyetçiler bazı bölgelerde oy oranlarını artırma ve özellikle enerji, ekonomi ve güvenlik gibi başlıklarda seçmen ilgisini yeniden kazanma çabasında. 2025 seçimleri, 2026’daki Kongre ara seçimleri için erken bir nabız yoklaması niteliği taşıyor. Seçim gecesi sonuçları, partilerin sadece eyalet düzeyindeki gücünü değil, önümüzdeki iki yıldaki ulusal stratejilerini de belirleyecek gibi görünüyor.
