Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: Eylül’de Dış Ticaret Açığı Sıçradı: İthalat %9 Arttı, Altın Talebi Patladı

Türkiye’nin dış ticaret açığı eylülde yeniden genişledi. TÜİK verilerine göre ihracattaki sınırlı artışa karşılık ithalattaki hızlı yükseliş, dış dengedeki kırılganlığı derinleştirdi. Veriler, iç talepte yavaşlamanın sınırlı kaldığını, sanayi üretiminde ise zayıf seyrin sürdüğünü gösteriyor.

ANALİZ: Eylül’de Dış Ticaret Açığı Sıçradı: İthalat %9 Arttı, Altın Talebi Patladı

Cari fazla daralırken, sanayi üretimi ve ihracat zayıf sinyaller veriyor

Türkiye’nin dış ticaret açığı eylülde yeniden genişledi. TÜİK verilerine göre ihracattaki sınırlı artışa karşılık ithalattaki hızlı yükseliş, dış dengedeki kırılganlığı derinleştirdi. Veriler, iç talepte yavaşlamanın sınırlı kaldığını, sanayi üretiminde ise zayıf seyrin sürdüğünü gösteriyor.


İthalat %8,7 arttı, dış açık 6,9 milyar dolara yükseldi

Eylül ayında ihracat yıllık bazda %2,8 artarak 22,6 milyar dolara, ithalat ise %8,7 yükselerek 29,5 milyar dolara çıktı. Böylece dış ticaret açığı bir önceki aya göre 4,2 milyar dolardan 6,9 milyar dolara sıçradı.

Yıllıklandırılmış dış ticaret açığı da 87,5 milyar dolardan 89,2 milyar dolara yükselerek dış dengedeki bozulmanın sürdüğüne işaret etti.


Enerji ve altın hariç dengede de açık büyüdü

Enerji ve altın hariç ihracat %2,1 artışla 21,3 milyar dolar, ithalat ise %5,8 yükselerek 22,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece çekirdek dış ticaret dengesi bu dönemde 1,2 milyar dolar açık verdi.

Eylül ayında altın ithalatı 1,1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara yükselerek ikiye katlandı. Yılın ilk dokuz ayında toplam altın ithalatı 15,8 milyar dolara, 12 aylık toplam ise 21,7 milyar dolara ulaştı. Uzmanlar, yüksek altın talebinin finansal risklere karşı “güvenli liman” arayışını yansıttığını belirtiyor.


Tüketim malları ithalatı arttı, iç talep hâlâ güçlü

Eylül ayında tüketim malı ithalatı 4,3 milyar dolardan 4,6 milyar dolara yükselirken, yıllık toplam ithalat 59,3 milyar dolara çıktı.

Dayanıklı tüketim malları ithalatı aylık bazda %8 artarak 573 milyon dolar, binek otomobil ithalatı ise 1,6 milyar dolardan 1,7 milyar dolara yükseldi.

Ağustos ayında yaşanan gerilemenin ardından bu sınırlı toparlanma, üçüncü çeyrekte iç talepte kısmi bir yavaşlama olsa da talep dinamiklerinin hâlâ canlı olduğuna işaret ediyor.


Cari fazla daralıyor, riskler aşağı yönlü

Ekonomistler, eylül ayında cari işlemler dengesinin 2,1 milyar dolar fazla vermesini bekliyor. Ancak bu rakam, önceki aylara kıyasla belirgin bir daralmaya işaret ediyor.

Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı eylülde 2,8 milyar dolardan 4,4 milyar dolara yükselirken, hizmet gelirlerinden kaynaklanan fazla (özellikle turizm gelirleri) 9,5 milyar dolardan 7,6 milyar dolara gerileyecek.

Yıl sonu cari açık tahmini 22 milyar dolar (GSYH’nin %1,5’i) seviyesinde korunuyor. Ancak ekonomistler, altın ithalatındaki artış ve ihracat performansındaki zayıflık nedeniyle tahmin risklerinin aşağı yönlü olduğuna dikkat çekiyor.


Sanayi üretiminde daralma sinyali

Dış ticaret verileri aynı zamanda sanayi üretiminde zayıflamanın sürebileceğine işaret ediyor. Enerji ve altın hariç ara malı ithalatı eylülde aylık %13,6, yıllık %7,1 arttı.

Buna karşın, sanayi faaliyetinin önemli göstergesi olan İSO Türkiye İmalat PMI endeksi eylülde 47,3’ten 46,7’ye gerileyerek daralma bölgesinde kaldı. Yılın ikinci çeyreğinde ortalama 47,06 olan PMI, üçüncü çeyrekte 46,63’e düştü.

Bu tablo, mevsimsel etkilerden arındırılmış sanayi üretiminde eylülde daralma yaşanabileceğine işaret ediyor. Ağustos ayında sanayi üretimi aylık %0,4 artmış, yıllık bazda ise %7,1 büyümüştü.


Politika yapıcılar için uyarı: Dış denge kırılganlığı artıyor

Eylül verileri, dış dengenin yeniden bozulduğunu ve iç talebin beklenenden daha dirençli kaldığını ortaya koyuyor. Bu durum, TCMB’nin “çıktı açığı ve dezenflasyon” söylemine rağmen talep tarafının hâlâ güçlü olduğunu gösteriyor.

Yükselen enerji fiyatları, artan altın talebi ve zayıf ihracat performansı, yıl sonuna kadar dış dengeyi baskılamaya devam edebilir. Bu görünüm, para politikasında gevşeme beklentilerinin sınırlı kalmasına yol açabilir.

Kaynak:  Tacirler Yatırım, ParaAnaliz

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler