Sosyal Medya

Genel

Yapay zekâ ömrümüzü uzatacak mı, kısaltacak mı?

Bilimde devrim yaratan yapay zekâ, insan ömrünü uzatma vaadiyle öne çıkıyor. Ancak bazı araştırmalar, aynı teknolojinin yaşam süresini kısaltabilecek riskleri de beraberinde getirdiğine işaret ediyor.

Yapay zekâ ömrümüzü uzatacak mı, kısaltacak mı?

Bilimde devrim yaratan yapay zekâ, insan ömrünü uzatma vaadiyle öne çıkıyor. Ancak bazı araştırmalar, aynı teknolojinin yaşam süresini kısaltabilecek riskleri de beraberinde getirdiğine işaret ediyor.

Yapay zekâ denildiğinde çoğu kişinin aklına ChatGPT gibi sohbet robotları, “halüsinasyonlar” ve sınav kopyaları geliyor. Ancak bu görüntü, yapay zekânın bilimsel alanlarda yarattığı büyük dönüşümün üzerini örtüyor.

Geçtiğimiz yıl Kimya Nobel Ödülü, Google DeepMind kurucusu Sir Demis Hassabis ve John Jumper’a verildi. İkili, yapay zekâ destekli protein katlanması alanındaki öncü çalışmalarıyla, ilaç keşfi ve geliştirme süreçlerini yıllar yerine aylar içinde tamamlayabilecek AlphaFold teknolojisini geliştirdi. Bu sistem, kanser dâhil birçok hastalığın tedavisinde devrim yaratma potansiyeline sahip.

OpenAI de yakın zamanda uzun ömür araştırmalarına yönelik özel bir dil modeli geliştirerek bu yarışa katıldı. İlk sonuçlar umut verici. Bu gelişmeler, bazı bilim insanlarının “yapay zekâ sayesinde insan ömrü radikal biçimde uzayacak” yönündeki iddialarını güçlendiriyor.

Ancak, Seattle merkezli Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün (IHME) küresel ölüm oranları üzerine yaptığı son çalışmayı incelerken, akla şu soru geliyor: Yapay zekâ, insan ömrünü sadece uzatmakla kalmayıp, aynı zamanda kısaltabilir mi?

Dev Yatırımcılar ‘Yapay Zekâ Balonu’ Riskinden Kaçınmak İçin Dotcom Dönemi Stratejisine Dönüyor


“Orta yaş krizi” artık ölüm istatistiklerinde

IHME verilerine göre yaşlı nüfusun ölüm oranları düşmeye devam ederken, genç ve orta yaşlı yetişkinler arasındaki ölüm oranları ABD, Kanada ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde yeniden yükselişe geçti. Bu eğilim, genel yaşam beklentisini durağanlaştırıyor.

Uzmanlar bu olguyu genellikle “umutsuzluk ölümleri” (deaths of despair) olarak tanımlıyor: alkol, uyuşturucu veya intihar kaynaklı erken ölümler. Ancak son yıllarda yapılan uzun soluklu araştırmalar, bu tanımın eksik olduğunu gösteriyor. Asıl belirleyici faktör ekonomik sıkıntı değil, uzun süreli işsizlik ve sosyal izolasyon.

Özellikle İskoçya örneği çarpıcı: 1970’ler ve 1980’lerde sanayisizleşme döneminde genç yaşta işsizlikle karşılaşan kuşak, bugün madde bağımlılığı ve intihar kaynaklı ölümlerin en yüksek oranına sahip.


Dijital çağın yeni tehdidi: sosyal yalnızlık

Fakat tek neden işsizlik değil. Avrupa’da benzer ekonomik krizleri yaşayan ülkelerde aynı ölüm dalgaları görülmüyor. Bunun nedeni, daha güçlü sosyal bağlar.
Batı Avrupa’da dinî inanç, dayanışma kültürü ve çok kuşaklı aile yapıları gibi faktörler, bireyleri yalnızlıktan koruyan “gizli kalkanlar” görevi görüyor.

Buna karşın İngilizce konuşulan ülkelerde genç erkekler ve işsizler, diğer toplumlardan çok daha yüksek oranda sosyal izolasyon bildiriyor. Bu da kendine zarar verici davranışların artmasına neden oluyor.


Yapay zekâ devrimi bu tabloyu kötüleştirebilir mi?

Uzmanlara göre yapay zekâ kaynaklı işsizlik, gelecekte bu “ölüm dalgası”nı daha da derinleştirebilir. Çünkü geniş ölçekli otomasyon yalnızca geçici iş kaybı değil, mesleklerin kalıcı olarak yok olması anlamına gelecek.

Uzun süreli zorunlu işsizlik, yalnızca ekonomik değil, psikolojik ve toplumsal yıkım yaratıyor. Araştırmalar, gelir desteği veya evrensel temel gelir sağlansa bile, işin verdiği amaç duygusu, aidiyet ve sosyal etkileşimin kaybının telafi edilemediğini gösteriyor.

Buna ek olarak, insanların giderek daha fazla yapay zekâ sohbet botlarıyla iletişim kurması ve daha az insan etkileşiminde bulunması, yalnızlığı büyütme potansiyeline sahip. Bazı çalışmalar, dijital iletişim platformlarının ilişki kopuşlarını hızlandırdığını da ortaya koyuyor.


“Uzun ömür” ve “erken çöküş” arasında bir çekişme

Ortaya çıkan tablo, insan ömrü üzerinde çifte yönlü bir etki ihtimalini gündeme getiriyor:

  • Bir yanda, yapay zekâ destekli sağlık teknolojileri sayesinde kanser, Alzheimer ve genetik hastalıklarla mücadelede umut veren gelişmeler.

  • Diğer yanda ise, otomasyonun tetiklediği işsizlik, yalnızlık ve toplumsal çözülme kaynaklı erken ölümler.

Bu ikili dinamik, önümüzdeki on yıllarda insanlığın yaşam süresini belirleyecek asıl mücadele alanını oluşturacak gibi görünüyor.

Uzmanların önerisi net: Politika yapıcılar, yapay zekâ devrimini sadece ekonomik verimlilik açısından değil, toplumsal dayanışma ve ruh sağlığı açısından da değerlendirmeli. Çünkü ömrü uzatmakla ömrü kısaltmak arasındaki fark, yalnızca teknolojiye değil, toplumların insan ilişkilerini nasıl koruyacağına da bağlı.

Kaynak:  FT

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

  • Erdoğan’ın mal varlığını paylaştı: CHP’li Yavuzyılmaz hakkında 8 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talebi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait olduğunu söylediği mal varlığı belgesini sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesini kamuoyuyla paylaştı. Savcılık, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “cumhurbaşkanına hakaret” iddiaları kapsamında Yavuzyılmaz için 4 ila 8 yıl arası hapis ve siyasi yasak talep ediyor.

  • Düşük büyüme artık Avrupa’nın en büyük finansal istikrar riski

    Avrupa Birliği’nde bankacılık sistemi uzun süredir finansal istikrarın ana risk unsuru olarak görülüyordu. Ancak gelinen noktada tablo tersine dönmüş durumda. Avrupa için asıl tehdit artık bankalar değil, kalıcı hale gelen düşük büyüme. Aşırı karmaşık ve ağır düzenleyici çerçeve, kredi kapasitesini sınırlayarak yatırımları baskılıyor ve uzun vadede finansal istikrarsızlığı bizzat besleyen bir faktöre dönüşüyor.

  • ABD verileri sonrası piyasalar yön arıyor, Venezuela kararı petrolü sıçrattı

    Küresel piyasalarda hisse senetleri, ABD’den gelen karışık istihdam verilerinin faiz beklentilerini değiştirmemesiyle yatay bir seyir izledi. Petrol fiyatları ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik sert yaptırım adımı sonrası yükseldi. Yatırımcılar şimdi gözlerini ABD enflasyonu ve büyük merkez bankalarının kararlarına çevirmiş durumda.

Benzer Haberler