Genel
Mazlum Abdi: Suriye Demokratik Güçleri Şam Ordusuna Entegre Olacak
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Suriye Savunma ve İçişleri Bakanlıkları bünyesinde güçlerinin entegrasyonuna dair “ön anlaşmaya” varıldığını açıkladı. ABD’nin devreye girmesiyle Şam’la olası bir çatışmanın önüne geçildi.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Suriye Savunma ve İçişleri Bakanlıkları bünyesinde güçlerinin entegrasyonuna dair “ön anlaşmaya” varıldığını açıkladı. ABD’nin devreye girmesiyle Şam’la olası bir çatışmanın önüne geçildi.
Şam ile entegrasyon görüşmeleri hız kazanıyor
Mazlum Abdi, son haftalarda Şam’da yapılan görüşmelerde önemli ilerleme sağlandığını belirtti. SDG’nin askeri ve iç güvenlik birimlerinin, yıl sonuna kadar Suriye Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına entegre edilmesi planlanıyor. Bu süreç, 10 Mart’ta Abdi ile Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa arasında imzalanan anlaşmanın uygulanmasına yönelik en somut adım olarak değerlendiriliyor.
Anlaşma; Kürt özerk yönetimine bağlı sivil ve askeri kurumların ulusal kurumlara devredilmesini, sınır kapıları, bir havaalanı ile petrol ve doğalgaz sahalarının Şam yönetimine geçmesini öngörüyordu. Ancak uygulama, tarafların karşılıklı suçlamaları nedeniyle yavaş ilerliyordu.
Geçtiğimiz hafta Şam’da gerçekleştirilen kritik toplantıya Abdi ve el-Şaraa’nın yanı sıra ABD Orta Doğu Merkez Komutanı General Brad Cooper ile ABD özel temsilcisi Tom Brauer da katıldı. Washington yönetimi, tarafları anlaşmanın hızla uygulanması yönünde teşvik ediyor.
“Savunma Bakanlığı çatısı altında yeniden yapılandırma”
Mazlum Abdi, son açıklamasında “Yeni tartışmalarımızın en önemli yönü, Savunma ve İçişleri Bakanlıkları bünyesinde SDG ve iç güvenlik güçlerinin entegrasyon mekanizmasında ön mutabakata varmamızdır” dedi.
Abdi’ye göre, SDG bünyesinde yer alan yaklaşık 100 bin personel yeni yapı altında yeniden örgütlenecek ve “Savunma Bakanlığı sistemine uygun yeni bir yapılanma” oluşturulacak. SDG’nin isminin “tarihî bir miras olarak” korunacağını belirten Abdi, “IŞİD’e ve diğer saldırganlara karşı destansı bir mücadele verdik, bu isim halkın hafızasında kalmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
ABD arabuluculuğu, Türkiye’nin belirleyici rolü
Görüşmelerde ABD’nin aktif arabuluculuğu dikkat çekiyor. Ancak Abdi, Türkiye’nin de sürecin başarısı açısından belirleyici bir faktör olduğunun altını çizdi:
“Görüşmelerde başarı, kuşkusuz Türkiye’nin rolüne bağlı olacak. Ankara’nın sürece destek verici bir yaklaşım sergilemesini umuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada SDG’ye seslenerek “Verilen sözlere sadık kalın ve entegrasyonu tamamlayın” çağrısında bulunmuştu.
Türkiye son yıllarda kuzey Suriye’ye yönelik bir dizi operasyon düzenleyerek Kürt güçlerini sınır hattından uzaklaştırmaya çalışmıştı. Ankara, SDG’nin omurgasını oluşturan YPG’yi, Türkiye’de silah bırakma sürecinde olan PKK’nın uzantısı ve “terör örgütü” olarak tanımlıyor.
Şaraa yönetimi istikrar arayışında
Aralık ayında Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle iktidara gelen Ahmed el-Şaraa yönetimi, ülke genelinde siyasi ve askeri istikrarı sağlamakta zorlanıyor. Yeni hükümet, El Kaide kökenli Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından desteklenen bir geçiş koalisyonu niteliğinde.
Ülkenin kuzeyinde ve doğusunda Kürt özerk yönetimiyle yaşanan sürtüşmeler, Şaraa’nın merkezi otoriteyi güçlendirme çabalarını sekteye uğratıyor. Geçtiğimiz hafta Halep’te SDG ile hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmalarda iki kişi hayatını kaybetmiş, ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes ilan edilmişti.
ABD özel temsilcisi Tom Barrack’ın hem Abdi hem de Şaraa ile görüşmesi sonrası Şam yönetimi, “kapsamlı bir ateşkes” ilan ederek tarafların yıl sonuna kadar sivil ve askeri kurumları birleştirmesi yönünde çağrıda bulundu.
“Petrol tüm Suriyelilerin ortak malıdır”
Anlaşmanın uygulanmasında en kritik başlıklardan biri, SDG’nin kontrolündeki petrol ve doğal gaz sahaları. Abdi bu konuda henüz resmi bir mutabakat sağlanmadığını belirterek, “Petrol dosyası henüz ele alınmadı ancak önümüzdeki görüşmelerde gündeme gelecek. Bu kaynaklar tüm Suriye halkına aittir ve gelirleri tüm vilayetler arasında adil biçimde dağıtılmalıdır” dedi.
Şam yönetimi, ülke ekonomisinin yeniden inşası için kuzeydoğudaki enerji sahalarına erişimi hayati görüyor. Savaşın ve yaptırımların yıprattığı ekonomi, petrol gelirlerine büyük ölçüde bağımlı durumda.
Ankara-Şam hattında yeni diyalog zemini
Türkiye’nin süreçteki rolü sadece baskı unsuru değil, aynı zamanda olası bir çözüm mekanizması olarak da öne çıkıyor. Suriye Savunma Bakanlığı’ndan bir heyetin geçtiğimiz Pazar günü Ankara’ya giderek “terörle mücadele iş birliği” konulu görüşmeler yaptığı bildirildi.
Ankara’nın, SDG’nin silahsızlandırılması ve PKK’nın tasfiyesi karşılığında Şam’la kademeli bir diplomatik normalleşmeye yeşil ışık yakabileceği değerlendiriliyor.
Ancak bu süreç, hem Kürt haklarının anayasal güvenceye alınması hem de yeni yönetimin merkeziyetçi yapısının yumuşatılması konularında ciddi pazarlıklar içeriyor. Abdi’nin talebi açık: “Yeni anayasal bildirgede Kürt halkının haklarını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalı.”
“Suriye birliğini koruyacağız”
Abdi, “Suriye’nin toprak bütünlüğü, ulusal sembollerin birliği ve siyasi kararların bağımsızlığı konularında uzlaşma sağladık” diyerek müzakerelerin olumlu ilerlediğini söyledi. “Artık savaş dönemine dönmemeliyiz. Kalıcı istikrarı sağlamak hepimizin ortak çıkarınadır” ifadeleriyle sürece bağlılığını yineledi.
ABD ve Fransa’nın arabuluculuğu, Türkiye’nin temkinli yaklaşımı ve Şam yönetiminin istikrar arayışı, Suriye’nin geleceği açısından yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Ancak sahadaki güç dengeleri hâlâ kırılgan ve sürecin başarıya ulaşması, tüm aktörlerin sahici tavizler vermesine bağlı olacak.
Kaynak: Khaled Yacoub Oweis, Amman – 12 Ekim 2025, The National, France24
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]