Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Yeni Haftada Odak: ABD Siyaseti ve Merkez Bankaları

Piyasalar Siyasi Krize Rağmen Rekor Kırdı ABD’de federal hükümetin kapanması, piyasalar üzerinde beklenen sarsıcı etkiyi yaratmadı. Hükümetin kapanmasıyla birlikte ekonomideki…

Yeni Haftada Odak: ABD Siyaseti ve Merkez Bankaları

Piyasalar Siyasi Krize Rağmen Rekor Kırdı

ABD’de federal hükümetin kapanması, piyasalar üzerinde beklenen sarsıcı etkiyi yaratmadı. Hükümetin kapanmasıyla birlikte ekonomideki belirsizlik artarken, hisse senetleri piyasaları adeta bu gelişmeyi görmezden geldi. ABD borsaları haftayı yeni rekorlarla kapatırken, tahvil faizleri hafif geriledi. Yatırımcılar siyasi çekişmelerin ekonomik temelleri sarsmayacağı görüşünde birleşti.

Altın fiyatları yeni tarihi zirvelere tırmanırken, kripto piyasalarının amiral gemisi Bitcoin de rekor seviyelerine yakın işlem görmeye devam etti. Küresel çapta en dikkat çeken nokta ise Dolar Endeksi’nin (DXY) 98 seviyesinin altında kalması oldu. Bu durum, doların son aylarda diğer varlık sınıflarına kıyasla kayda değer bir toparlanma göstermediğini ortaya koydu.

Bu tablo, yatırımcıların “değer kaybına karşı korunma” olarak adlandırılan güvenli liman varlıklara yönelimini güçlendirdi. Özellikle merkez bankalarının faiz indirimi beklentileriyle şekillenen ortamda, altın ve Bitcoin gibi varlıklar yatırımcıların gözdesi haline geldi.

Ekonomik Verilerde Boşluk, Belirsizliği Artırıyor

ABD hükümetinin kapanması, sadece bütçe tartışmalarını değil, ekonomik veri akışını da sekteye uğrattı. Her ay büyük ilgiyle takip edilen tarım dışı istihdam verisinin bu ay yayımlanamayacak olması, ekonomistlerin elini kolunu bağladı.

Diğer göstergelere bakıldığında, ekonomik faaliyette hafif bir yavaşlama sinyali görülüyor. Hizmet sektöründeki büyüme hız keserken, imalat sanayi verileri daralma sinyali verdi. Tüketici güveni endeksleri de düşüş eğiliminde. Buna rağmen Atlanta Fed’in hesapladığı güncel GSYH tahmini hâlâ güçlü bir büyümeye işaret ediyor.

Enflasyon cephesinde ise tablo karışık. ABD’de fiyat artışlarının yavaşladığına dair sinyaller alınırken, diğer ülkelerde enflasyon baskısı sürüyor. İngiltere’de gıda fiyatları yeniden yükselişe geçti. Türkiye’de ise yıllık enflasyon oranı beklentilerin üzerinde açıklanarak para politikasına yönelik soru işaretlerini artırdı.

Gelişmekte olan ülkelerde ise farklı bir dinamik öne çıkıyor. Arjantin’de ekonomik kırılganlık yeniden gündeme gelirken, piyasalar ülkeye yönelik ABD desteğinin ne kadar güçlü olduğunu test ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), destekleyici açıklamalar yapsa da somut bir taahhütte bulunmaktan kaçınıyor.

Yeni Haftada Odak: ABD Siyaseti ve Merkez Bankaları

Yeni haftanın gündemi, büyük ölçüde ABD’deki siyasi gelişmelere ve veri eksikliğinin piyasalarda yaratacağı etkilere odaklanacak. Hükümetin kapanmasının uzaması, ekonomik büyüme üzerinde ciddi bir baskı yaratabileceği gibi, piyasalarda belirsizlik duygusunu da artırabilir.

Bu süreçte yatırımcılar, Washington’daki siyasi müzakereleri yakından izleyecek. Hükümetin ne zaman yeniden açılacağına dair net bir takvim olmaması, piyasalarda temkinli bir iyimserlik yaratıyor. Veri eksikliğini telafi etmek isteyen analistler, New York Fed’in yayımladığı enflasyon beklentileri anketi gibi alternatif göstergelere yönelecek.

Ekonomik takvimde, özellikle iki kritik veri dikkatle izlenecek. Bunlardan ilki, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son toplantısına ait tutanaklar olacak. Piyasa oyuncuları, Fed üyeleri arasında faiz indirimleri konusunda ne kadar uzlaşma sağlandığını ve “yumuşak iniş” senaryosuna yönelik şüphelerin olup olmadığını anlamaya çalışacak.

İkinci önemli gelişme ise Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yayımlayacağı tutanaklar. Euro Bölgesi ekonomisinde büyümenin yavaşlaması ve fiyat artışlarının zayıflaması, bankanın “bekle-gör” politikasını sürdürmesini destekliyor. ECB’nin bu aşamada yeni bir adım atmaktan kaçınması bekleniyor.

Avrupa, Asya ve Latin Amerika’dan Veri Yağmuru

Avrupa cephesinde bu hafta yoğun bir veri gündemi var. Sanayi üretimi, perakende satışlar ve enflasyon rakamları, ekonomik toparlanmanın ne kadar sürdürülebilir olduğunu gösterecek. Özellikle Almanya ve Fransa’dan gelecek rakamlar, Euro Bölgesi’nin üretim kapasitesi ve tüketici talebi açısından belirleyici olacak.

Çin’de ise görece sakin bir haftaya giriliyor. Makroekonomik veri akışının zayıf olması, piyasaların yönünü küresel gelişmelere çevirmesine neden olabilir. Buna karşın Latin Amerika ekonomileri yoğun bir veri trafiğine hazırlanıyor. Bölgedeki birçok ülke, enflasyon, dış ticaret dengesi ve büyüme rakamlarını açıklayacak. Arjantin, Brezilya ve Şili gibi ekonomilerde bu veriler, yatırımcıların bölgeye yönelik risk iştahını şekillendirebilir.

Hindistan’da açıklanacak yeni satın alma yöneticileri endeksleri (PMI), Asya’nın en hızlı büyüyen ekonomisinin nabzını tutacak. Son dönemde ihracat ve üretim cephesinde ivme kaybı gözlense de, iç talebin güçlü kalması Hindistan ekonomisinin istikrarını korumasına yardımcı oluyor.

OPEC+ Toplantısı ve Petrol Fiyatlarında Gerilim

Haftanın son önemli başlığı ise enerji piyasalarından gelecek. OPEC+ üyeleri, yeni üretim stratejisini belirlemek üzere toplanacak. Toplantı, son dönemde baskı altında kalan petrol fiyatlarının geleceği açısından kritik önem taşıyor.

Grubun iki büyük oyuncusu arasında dikkat çekici bir görüş ayrılığı var. Suudi Arabistan, pazar payını korumak adına üretim artışını savunurken; Rusya, yaptırımlar nedeniyle ihracat kapasitesi sınırlı olduğu için fiyat istikrarını önceleyen bir yaklaşım istiyor.

Piyasalardaki genel beklenti, üretimin sınırlı ve kontrollü biçimde artırılması yönünde. Bu durumda, arz artışı fiyatlar üzerinde hafif bir aşağı yönlü baskı yaratabilir. Ancak OPEC+ üyelerinin kararında küresel talep görünümü ve jeopolitik riskler de belirleyici olacak.

Kısacası, önümüzdeki hafta piyasalar açısından hem siyasi hem ekonomik anlamda yoğun geçecek. ABD’deki hükümet krizi çözülmezse, veri eksikliği piyasaları daha da temkinli hale getirebilir. Merkez bankalarından gelecek mesajlar, küresel faiz beklentilerini yeniden şekillendirebilir. Altın, Bitcoin ve petrol gibi emtialarda dalgalanma potansiyeli yüksek kalırken, yatırımcılar siyasi risklere karşı dikkatli bir pozisyon almaya devam edecek.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler