Genel
“Batı Karşıtı İttifak” Endişesi: Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore Yeni Bir Güç Ekseni mi Kuruyor?
Küresel güvenlik uzmanları, Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşmanın Batı merkezli uluslararası düzeni zorlayabileceği uyarısında bulunuyor. Münih Güvenlik Konferansı Vakfı Başkanı Wolfgang Ischinger, Çin’de yapılan son liderler zirvesinde verilen görüntüleri “endişe verici” olarak nitelendirdi. Pekin’in, Washington ile stratejik uzlaşı arayışını terk ederek “yeni bir dünya düzeni” inşa etme sürecine girdiği değerlendiriliyor.

Özet:
Küresel güvenlik uzmanları, Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşmanın Batı merkezli uluslararası düzeni zorlayabileceği uyarısında bulunuyor. Münih Güvenlik Konferansı Vakfı Başkanı Wolfgang Ischinger, Çin’de yapılan son liderler zirvesinde verilen görüntüleri “endişe verici” olarak nitelendirdi. Pekin’in, Washington ile stratejik uzlaşı arayışını terk ederek “yeni bir dünya düzeni” inşa etme sürecine girdiği değerlendiriliyor.
Çin’deki Zirvede Verilen Mesaj: Yeni Bir Güç Haritası mı?
Geçtiğimiz hafta Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pekin’de düzenlenen askeri geçit töreninde 20’den fazla ülke liderini ağırladı. Zirveye katılan isimler arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi de vardı.
Etkinlikte Şi Cinping’in Putin ve Modi ile gülümseyerek sohbet ettiği görüntüler uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı.
Ischinger: “Bu Fotoğraflar Endişe Verici”
Wolfgang Ischinger, CNBC’ye verdiği demeçte Çin’deki zirveyi “kaygı verici” olarak değerlendirdi:
“Hindistan ile Çin arasında tam bir uyum olmadığını biliyoruz ama dünya yanlış bir yöne gidiyor gibi görünüyor.”
Eski Almanya’nın ABD Büyükelçisi olan Ischinger, şu anda Münih Güvenlik Konferansı Vakfı ve Avrupa Dış İlişkiler Konseyi gibi kuruluşlarda kritik görevlerde bulunuyor. Ona göre, küresel endişe artık otoriter rejimlerin yükselişinden çok “Batı karşıtı bloklaşma potansiyeline” odaklanıyor.
“Yeni Bir Dünya Düzeni” Arayışı
Ischinger, Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore arasındaki iş birliğinin Batı merkezli düzeni zorlayabileceğini savunuyor:
“En azından potansiyel olarak, Batı karşıtı bir ittifakın oluşabileceğini kabul etmeliyiz. Bu düzen; güç, askeri kapasite ve baskıcı yönetimler üzerine inşa edilmiş yeni bir küresel sistem olabilir.”
Ischinger, bu gelişmenin Batı’nın çıkarlarına aykırı olduğunu belirterek Pekin’deki fotoğrafları “endişe verici” olarak nitelendirdi.
BRICS Zirvesi: Washington ile Gerilim Artıyor
Zirvenin ardından Çin, Hindistan ve Rusya, Brezilya ve Güney Afrika’nın da üye olduğu BRICS ülkeleri ile çevrim içi bir zirvede yeniden bir araya geldi.
-
Zirvede ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifeler politikasına eleştiriler yöneltildi.
-
Üye ülkeler, BRICS içindeki ticari ilişkileri derinleştirme konusunda mutabık kaldı.
-
Washington, BRICS’in giderek daha fazla “anti-Amerikan politikalar” izlediği yönünde sert uyarılarda bulunuyor.
“Pekin, Batı’dan Psikolojik Kopuş Yaşıyor”
George H. W. Bush Vakfı ve Harvard Üniversitesi Asya Merkezi kıdemli araştırmacısı Seong-Hyon Lee, Çin’in stratejik pozisyonunda “radikal bir dönüşüm” yaşandığını savunuyor:
“Bu zirve ve geçit töreni, Çin’in Batı’dan derin bir ‘psikolojik kopuş’ yaşadığının açık göstergesiydi. Pekin, Washington ile stratejik uzlaşı arayışını terk etti ve yeni bir dünya düzeni kurma hedefi doğrultusunda aktif bir politika izlemeye başladı.”
Lee’ye göre, Şi Cinping, Putin ve Kim Jong Un’un oluşturduğu üçlü yapı, bu yeni dönemde **“sert güç ekseni”**nin çekirdeğini oluşturuyor.
Washington’a Uyarı: “Tehdidi Küçümsemek Büyük Hata Olur”
Lee, ABD ve müttefiklerinin bu yeni yapılanmayı “resmî bir ittifak olmaması” nedeniyle hafife almalarının stratejik bir hata olacağı görüşünde:
“Tehlike, resmi bir NATO benzeri ittifakta değil; esnek, hızlı adapte olabilen ve uluslararası hukuktaki gri alanları kullanabilen akışkan bir ağ yapısında yatıyor.”
Roshchin: “Bu Bir NATO Değil, Çıkar Odaklı Geçici Bir İşbirliği”
Johns Hopkins Üniversitesi Henry A. Kissinger Küresel İlişkiler Merkezi araştırmacısı Evgeny Roshchin ise daha temkinli bir değerlendirme yapıyor.
Roshchin’e göre, Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşma önemli olsa da, bu yapının NATO tarzı bir askeri ittifaka dönüşmesi olası değil:
-
Zirvede öne çıkan yapı, “tek bir blok” olmaktan ziyade, farklı hedefleri olan devletlerin belirli alanlarda taktiksel işbirliği kurmasından ibaret.
-
Pekin, tek bir siyasi dayanışma ya da değer temelli bir ittifaktan ziyade “çok katmanlı ve esnek bir etkileşim modeli” hedefliyor.
Çin’in Uzun Vadeli Stratejisi: BM’de Yeni Bir Güç Kutbu
Roshchin’e göre, Pekin bu ittifakları uzun vadeli bir jeopolitik stratejinin parçası olarak görüyor:
-
Çin, Birleşmiş Milletler platformunda daha fazla destek arayarak kendi pozisyonunu güçlendirmek istiyor.
-
Başkan Şi Cinping’in BM’ye verdiği açık destek, Çin’in küresel yönetişimde daha etkin bir rol oynamayı hedeflediğini ortaya koyuyor.
Değerlendirme: Küresel Güç Dengeleri Yeniden Şekilleniyor
Uzmanlar, Çin, Rusya, Hindistan ve Kuzey Kore arasındaki işbirliğinin uluslararası düzeni köklü şekilde etkileyebileceğini belirtiyor.
-
Pekin’in “Batı’dan kopuş” stratejisi, yeni bir çok kutuplu düzenin temellerini atabilir.
-
Ancak, farklı çıkar ve öncelikler nedeniyle bu yapılanmanın NATO benzeri bir blok oluşturması kısa vadede düşük ihtimal.
Bununla birlikte, ABD ve Batı’nın bu gelişmeleri hafife alması halinde, yeni jeopolitik risklerin ekonomik, diplomatik ve güvenlik politikalarında ciddi kırılmalara yol açabileceği değerlendiriliyor.
Kaynak: CNBC