Dünya Ekonomisi
Trump Politikalarına Karşı Şanghay Zirvesinden İlk Somut Sonuç: Rusya Çin Arası Yeni Boru Hattı
Bu yıl Çin’in Tianjin kentinde yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi adeta Trump’ın tarife savaşlarına yönelik bir dayanışma zirvesi oldu. Rusya’yı…

Bu yıl Çin’in Tianjin kentinde yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi adeta Trump’ın tarife savaşlarına yönelik bir dayanışma zirvesi oldu.
Rusya’yı yatırımlarla zor duruma düşürüp, yine de Batı bokuna yakın, Çin’e uzak tutmaya çalışan Trump stratejisi de tam tersi bir sonuç yaratmış görünüyor.
Rus enerji şirketi Gazprom, uzun süredir planlanan “Sibirya’nın Gücü 2” doğalgaz boru hattının Moğolistan üzerinden Çin’e inşa edilmesi için yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Şirket, aynı zamanda mevcut boru hatları üzerinden yapılan gaz sevkiyatlarını da artırmayı planlıyor.
Gazprom CEO’su Aleksey Miller, yeni hattın 30 yıl boyunca yıllık 50 milyar metreküpe kadar doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacağını belirtti. Miller, Çin’e satılacak gazın fiyatının şu anda Avrupa’daki müşterilere uygulanan fiyatlardan daha düşük olacağını da ekledi.
Ancak Çin tarafından bu açıklamalara dair resmi bir teyit gelmedi. Devlet kontrolündeki Xinhua Haber Ajansı, iki ülke arasında enerji alanı da dahil olmak üzere 20’den fazla iş birliği anlaşması imzalandığını bildirse de, doğrudan boru hattına değinmedi.
Sibirya’nın Gücü 1 boru hattı hâlihazırda Çin’in Heilongjiang eyaletindeki Heihe şehrine doğalgaz taşıyor. Sibirya’nın Gücü 2 projesi ise yıllardır masada olmasına rağmen ilerleme kaydedememişti. Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırısının ardından Avrupa’ya yapılan gaz sevkiyatlarındaki düşüşü telafi etmek için projeyi hızlandırmak istiyor. Öte yandan Avrupa Birliği, Rus doğalgazına 2027 yılı sonuna kadar tam bir yasak getirmeyi değerlendiriyor.
Çin ise enerji tedarikinde tek bir ülkeye bağımlı kalma konusunda temkinli davranıyor. Bu nedenle, projenin hayata geçirilmesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için hem diplomatik hem de ekonomik açıdan önemli bir adım olarak görülüyor. Söz konusu anlaşma, Batı yaptırımlarının baskısı altındaki Rusya’nın Çin ile son yıllarda derinleşen ilişkilerinin de bir göstergesi niteliğinde.
Gazprom’un açıklamasında projeye ilişkin birçok detay ise belirsizliğini koruyor. Fiyat müzakereleri henüz tamamlanmadı; Çin’in ne kadar gaz alacağı ya da tam kapasite taahhüdü verip vermeyeceği net değil. Ayrıca, inşaatın ne zaman başlayacağı ve ilk sevkiyatların ne zaman gerçekleşeceğine dair bir takvim de açıklanmadı. Finansal koşullar da kamuoyuyla paylaşılmış değil.