Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Trump’tan Fed ve Ticaret Politikalarında Yeni Adımlar

ABD Başkanı Donald Trump, Washington’da yaptığı açıklamalarda hem para politikası hem de ticaret stratejileri açısından dikkat çekici mesajlar verdi. Trump,…

Trump’tan Fed ve Ticaret Politikalarında Yeni Adımlar

ABD Başkanı Donald Trump, Washington’da yaptığı açıklamalarda hem para politikası hem de ticaret stratejileri açısından dikkat çekici mesajlar verdi. Trump, Fed Guvernörü Lisa Cook’u görevden alabileceğini söyleyerek merkez bankası üzerindeki baskıyı artırdı. Aynı zamanda Intel’e yönelik devletin doğrudan pay sahibi olacağı bir anlaşmayı doğruladı. Bu gelişmeler, hem piyasalar hem de küresel ticaret dengeleri açısından önemli sonuçlar doğuracak gibi görünüyor.

Fed Üzerindeki Siyasi Baskı Tartışmaları

Trump, Federal Reserve yönetimindeki isimlerden Lisa Cook hakkında ortaya atılan bazı iddiaları gerekçe göstererek istifa etmemesi durumunda görevden alınabileceğini açıkladı. Bu çıkış, Fed’in bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Başkanın bu açıklaması, Powell’ın Jackson Hole’da yaptığı konuşmanın hemen ardından geldi.

Powell, faiz indirimine eylül ayında gidilebileceğinin sinyalini vermişti. Fed Başkanı, iş gücü piyasasında yavaşlama riskine işaret ederek, istihdam tarafında bozulma yaşanması durumunda sert bir gerilemenin hızla ortaya çıkabileceğini ifade etmişti. Bu açıklamalar, piyasalarda faiz indirimi beklentisini güçlendirdi. Ancak Trump’ın Fed yöneticilerini hedef alan söylemleri, kurumun kararlarının siyasi baskıdan ne kadar bağımsız kalabileceği sorusunu gündeme taşıdı.

Piyasalarda Güçlü Tepki

Powell’ın “faiz indirimi kapısı açık” mesajı ve Trump’ın söylemleri sonrasında ABD borsalarında sert yükselişler görüldü. Dow Jones endeksi yüzde 2 değer kazanırken, S&P 500 yüzde 1,5 ve Nasdaq yüzde 1,7 oranında yükseldi. Özellikle küçük ölçekli şirketleri temsil eden Russell 2000 endeksinde yüzde 3,8’lik artış dikkat çekti.

Tahvil piyasasında da hareketlilik yaşandı. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,25 seviyesine gerilerken, altın fiyatları yüzde 1 yükselerek ons başına 3372 dolara çıktı. Bitcoin’de ise yaklaşık 4 bin dolarlık artışla yüzde 3,5’lik yükseliş yaşandı. Bu tablo, yatırımcıların Fed’in yumuşama sinyalini fiyatladığını ortaya koydu.

Intel Anlaşması: Devlet Doğrudan Ortak Oluyor

Trump’ın Oval Ofis’te yaptığı açıklamalarda öne çıkan bir diğer başlık ise Intel ile ilgiliydi. Başkan, ABD hükümetinin Intel’de yüzde 10’luk hisse alacağını doğruladı. Bu gelişme, Amerikan devletinin stratejik öneme sahip teknoloji şirketlerinde doğrudan pay sahibi olmasına yönelik yeni bir adım olarak yorumlanıyor.

Beyaz Saray kaynakları, Intel anlaşmasının yanı sıra Nvidia ile de özel bir düzenleme yapıldığını belirtti. Bu çerçevede Nvidia’nın Çin’e yapacağı yapay zeka çipi satışlarından yüzde 15 oranında payın ABD hükümetine aktarılacağı bildirildi. Bu adımlar, teknoloji sektöründe devletin rolünü artırırken, Washington’un Çin ile süregelen teknoloji rekabetinde elini güçlendirmeyi amaçladığı değerlendiriliyor.

Kanada ile Ticaret Yumuşaması

Trump yönetiminin ticaret politikalarında da dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Kanada hükümeti, ABD ürünlerine uyguladığı misilleme tarifelerini kaldıracağını açıkladı. Bu karar, Ottawa’nın Washington ile ticaret görüşmelerinde yeni bir sayfa açmak istediğini gösteriyor.

Kanada’nın aldığı bu karar, özellikle Justin Trudeau döneminde başlatılan karşılıklı vergi uygulamalarının sonlandırılması açısından büyük önem taşıyor. Yeni Başbakan Mark Carney, Trump ile ilişkilerde tansiyonu düşürme yönünde adımlar atarken, bu hamlenin çelik ve alüminyum sektörleri üzerindeki baskıyı hafifletmesi bekleniyor. Kanada, ABD’nin en büyük alüminyum tedarikçisi konumunda ve uygulanan yüzde 50’lik gümrük vergisi sektörü zor durumda bırakmıştı.

Fed’in Zorlu Dengesi: Enflasyon ve İstihdam

Powell’ın konuşmasında öne çıkan unsurlardan biri, Fed’in karşı karşıya olduğu ikili risk oldu. Bir yanda yüksek gümrük tarifelerinin enflasyonu artırma ihtimali, diğer yanda iş gücü piyasasında zayıflama riski. Powell, bu iki hedef arasında “dengeli bir yaklaşım” izleneceğini belirtti.

Enflasyonun yüzde 2,6 ile hedefin üzerinde seyrettiğini hatırlatan Powell, tarifelerin fiyatlara etkisinin kısa vadede hissedileceğini, ancak bunun kalıcı bir sorun olup olmayacağının henüz netleşmediğini söyledi. İş gücü piyasasında ise işsizlik oranı düşük seviyesini korusa da istihdam artış hızındaki belirgin düşüşün risk oluşturduğunu vurguladı.

Uluslararası Ticarette Belirsizlik

ABD’nin Kanada ile yumuşama adımlarının yanı sıra Avrupa Birliği ve diğer ticaret ortaklarıyla da yeni görüşmeler yürüttüğü biliniyor. Ancak Trump yönetiminin sıklıkla tek taraflı olarak tarifeleri artırması, küresel ticaret düzeninde belirsizlik yaratıyor. İş dünyası, uzun vadeli planlamalar için netlik talep ederken, sürekli değişen gümrük vergilerinin yatırım kararlarını zorlaştırdığı ifade ediliyor.

Ayrıca ABD’nin teknoloji şirketleri üzerinden yürüttüğü stratejik adımların, uluslararası yatırımcıların dolara olan güvenini de etkileme riski bulunuyor. Fed üzerindeki siyasi baskılarla birleşen bu tablo, doların rezerv para statüsünü uzun vadede tartışmalı hale getirebilir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler